Perseus Heykeli Ve Maniyerizm

Perseus Heykeli Ve Maniyerizm
  • 12
    0
    0
    0
  • Maniyerizm (Üslupçuluk)

    En iyi örneklerinden biri Benvenuto Cellini’nin bronz heykeli Perseus olan Maniyerizm (Üslupçuluk), 1520-1600 yılları arasında Raphael ve Michelangelo'nun stilinin takip edilmesiyle oluşan sanat akımına verilen isimdir.

    Avrupa’da toplumsal ve politik huzursuzlukların hakim olduğu dönemde sanatçılar, Rönesans’ın kalıplaşmış sanat ideallerindense daha kişisel, duygusal ve yenilikçi eserler üretmeye başlamışlardır. Bununla birlikte 16. Yüzyılın ortalarında ortaya çıkan sanatta yapılabilecek her şeyin en üst seviyede yapılmış olduğu ve artık üzerine çıkılamayacağı fikri geçersiz kılınmıştır.

    Maniyerizm sanatçıları, klasik Rönesans anlayışındaki ideal oran ve ölçünün bariz bir şekilde deforme edildiğini gösteren abartı ve aşırılıktan kaçınmamış ve bundan ilham almışlardır.

    Burada anlaşılması gereken, maniyerizmin taklitçilik değil bir başkaldırı olduğu ve sanatçılarının artık toplumun normlarına ve klasik sanat anlayışına hizmet etmek istemediğidir.

       perseus

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Benvenuto Cellini ve Perseus Heykeli’nin Yaratım Süreci

    Öncesinde Fransa’da Kral 1. Francis için çalışmakta olan Cellini, o sırada Cosimo de' Medici’nin dük olduğu ana vatanı Floransa’ya döndüğünde Medici ile görüşerek aklında harika bir projenin olduğunu söyler ve kil ile balmumundan hazırlamış olduğu modelleri ona gösterir. Medici heykelin fikrini çok beğenir ancak çok fazla detaya sahip olan bu heykel modelini yapmak için bronzun yeterince akışkan olamayacağını ve bunun başarılması imkansız bir proje olduğunu söyler. Cellini'nin yaptığı ilk denemeler Medici’yi haklı çıkartır ancak vahşi, inatçı ve belalı bir karakter olmasıyla bilinen hatta cinayetle suçlanmış bir sanatçı olan Cellini, 1549’da çalışmalarına başladığı Perseus heykelini 1554’te tamamlar. Yapılması imkansız denileni başaran Cellini’yi, bu özelliği bir maniyerist yapar.

    Böylelikle Michelangelo’nun da “Duyduğum en iyi kuyumcu ustası” olarak tanımladığı Cellini, sınırsız ve aykırı yeteneğini bir kez daha ispatlar. Ancak bu övgü Cellini için hiçbir zaman yeterli olmamıştır ve Michelangelo ile aynı seviyede görülme hırsı devam etmiştir.

    Günümüzde 16. yüzyılın en büyük başyapıtlarından biri olarak kabul edilen Perseus heykeli, yalnızca göz dolduran muhteşem bir sanat eseri olmasıyla değil, hikayesiyle de oldukça ilgi çekicidir.

    Perseus

     

     

     

     

     

    Perseus ve Medusa'nın Başı

    Yunan ve Roma mitolojisinin bir figürü olan, heykelin öznesi Perseus, Medusa’yı yenen kahramandır.  Aslında sıradan bir birey olan Perseus’a, saçlarının yerinde var olan yılanlarla ona bakan her şeyi taşa çeviren Medusa’yı alt edebilmesi için; Athena, oldukça parlak ayna görüntüsünde bir kalkan, Hermes ise Perseus’un uçabilmesini sağlayacak kanatlı bir şapka ve sandalet bahşetmiştir. Cellini’nin heykeli bütün bu detayları ve Medusa’nın bedeninden ayrılmış başını barındırmaktadır. Heykelin başının arkasında ise Cellini’nin kendi portresi yer alıyor.

    Perseus

     

     

     

     

     

     

     

    Döneminin hakim olduğu aykırı sanat tutumu ışığında Medusa’nın kafasından çıkan yılanlar politik bir anlamı, ‘kentte demokrasiyi tehdit eden anlaşmazlıkları’ temsil ediyordu. Üstelik bu, hikayenin en ilgi çekici kısmı bile değil.

    Günümüzde hala Floransa’da orijinal yerinde, dünyaca ünlü diğer sanat eserleriyle birlikte Signorina Meydanı’nda bulunan Perseus heykelinin, Signorina Meydanı’ndaki, tam olarak konumu önceden belli olan tek heykel olduğuna inanılmakta. Bu sebeple, heykelin konumunun çok katmanlı bu hikayede önemli bir yeri olduğunu tahmin etmek zor değil.

    signoria meydanı

    Perseus heykelinin konumuna dikkat vererek incelediğimizde, çaprazında Perseus heykeline –dolayısıyla Medusa’nın başına- bakan Michelagelo’nun David heykelini ve Bandinelli’nin Herakles ile Cacus heykelini görürüz. Bu iki heykel de Floransa Cumhuriyeti’ni sembolize etmekteydi ve gücün Floransa vatandaşlarının elinde olduğunu göstermekteydi.

    Bu iki heykelin çaprazına yerleştirilmiş olan Perseus, elinde kaldırdığı Medusa’nın başı ile cumhuriyetin sembolü olan David ve Herakles’i taşa çevirmiş gibi görünüyor. Tipik bir maniyerizm örneği olan bu hikayede Medici, Perseus heykeliyle cumhuriyeti temsil eden bu figürleri taşa çevirip düşmanlarını bir kez daha yenmiştir.

     

     

     

    Kaynak: 1, 2, 3,


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.