2016 yılının sonunda Broadway’de gösterimlerine başlayan Dear Evan Hansen müzikali sosyal anksiyetesi olan ve intihar girişiminde bulunmuş bir çocuğun hikayesini konu alarak pek çok, özellikle de genç, insana erişiyor ve onlara aslında yalnız olmadıklarını aksine her insanın değerli olduğunu hatırlatıyor. Müzikalimiz; Heathers ve Spring Awakening gibi diğer müzikallerin karanlık ve çalkantılı ergen kaygısını aktarıyor, fakat farklı olarak bunu güncelliyor. Bu kaygıyı ciddiye alıyor, akıl sağlığı, bugünkü gençler arasındaki bağlantı ve izolasyon hakkında sorular sorarak bir hikaye anlatıyor.

Aynı zamanda 2020 yılında filmi çekilmeye başlanan Dear Evan Hansen müzikali Steven Levenson tarafından yazılmış olup söz ve müziği Benj Pasek ve Justin Paul'a aittir. Bu ikilinin müziklerini yaptığı diğer projeler arasında La La Land ve The Greatest Showman var. 2016 yılında Broadway'de gösterimlerine başlanan müzikal 71.Tony Ödüllerinde 9 adaylığın 6'sını kazanmıştır. Bu ödüllerden birkaçı ise en iyi müzikal, en iyi erkek müzikal başrol oyuncusu ve en iyi orijinal şarkıdır. Müzikalin bir diğer büyük başarısı ise 2018 yılında Grammy Ödüllerinde en iyi müzikal albüm ödülü almış olmasıdır. Yani anlayacağınız üzere birkaç sene boyunca ortalığı kasıp kavuran bir müzikaldir kendileri. Fakat sadece aldıkları ödüllerle değil gerçekten insanların ruhuna dokunarak iz bırakmış bir müzikal haline gelmiştir Dear Evan Hansen.

Orijinal Broadway oyuncu listesinde çoğu kişinin Pitch Perfect, The Politician gibi yerlerden bildiği Ben Platt, başrolümüz olan Evan Hansen'i canlandırmakta. Başrolün en yakın arkadaşına Will Roland, Jared Kleinman karakteriyle hayata geçirmekte. Heidi Hansen'i yani Evan'ın annesini ise Rachel Bay Jones sahneliyor. Müzikalin bir diğer önemli ismi Connor Murphy rolüyle Mike Faist. Kendisi daha önce yine bir Broadway müzikali olan Newsies'de de rol almıştı. Connor karakterinin kız kardeşi ve Evan'ın aşık olduğu kızı, Zoe Murphy'i, Laura Dreyfuss canlandırıyor. Murphy'lerin anne babasını ise de Jennifer Laura Thompson (Cynthia Murphy) ile Michael Park (Larry Murphy) sahne önüne sunuyor. Bu güzel müzikale ilk hayat veren kişileri tanıdığımıza göre dilerseniz karakterlerin asıl hikayelerine ve de aynı zamanda müzikalin konusuna biraz göz gezdirelim.

Müzikalimizin baş rolü olan Evan Hansen, sosyal kaygısı olan ve bu yüzden de hep tek başına takılan lise son sınıf öğrencisidir. Terapiste giden Evan'a terapisti bir görev verir, bu görev de her gün "Sevgili Evan Hansen" yani müzikalin de adını alan Dear Evan Hansen başlığıyla her gün kendine neden o günün güzel geçeceğini anlatan bir mektup yazmasıdır. Evan aynı zamanda ağaçlarla özel olarak ilgilenmektedir ve bir gün çalıştığı parktaki bir ağaçtan atlayarak intihar etmeye çalışır fakat bu girişiminde başarısız olarak kolu kırık bir halde eve döner. Evan'ın annesi kolunu yanlışlıkla kırdığını zannederek ona arkadaşlarından kolundaki alçıyı imzalamasını ister. Yalnızca bir kişi imzalar o da Evan gibi yalnız takılan ve de kendi anksiyetesiyle başa çıkmak için uyuşturucu kullanan Connor'dan başkası değildir. Hikayenin devamında Connor, Evan'ın yazdığı mektuplardan birini bulur ve de bu mektubu cebinde unutur. Connor trajik bir şekilde intihar ettiğinde de Murphy ailesi bu mektubu bulur ve bunun üzerine Connor ile Evan'ın yakın arkadaşlar olduğunu zanneder. Böylece Evan, Connor ile yakın arkadaşlar olduğuna kendisini de inandırmaya başlar. Bu süreç içerisinde de Evan ve arkadaşları Connor adına bir anma etkinliği düzenlerler. Etkinlikte Evan'ın yaptığı duygusal konuşma sosyal medya üzerinde büyük bir etkileşim yakalar ve özellikle ruh sağlığı, anksiyete, depresyon ve benzeri kişisel konulara yaklaşımıyla ulaştıkları insanların aslında yalnız olmadıklarını, her birinin ayrı ayrı değere sahip olduğunu söyler.

Az çok müzikalin konusunu anladığımıza göre incelememize geçebiliriz. Öncelikle müzikalin bestecileri olan Benj Pasek ve Justin Paul'a bu hikayeyi yazmaları için ilham veren şey, aşırı dozda uyuşturucudan ölen Pasek'in sınıf arkadaşlarından biri olmuş. Bu yaşanan trajik olayı da bir müzikal haline getirmeye karar vermişler. Şahsen, nefes kesen ve hayranlık uyandıran her bir şarkının tüm hikayesini ve sözlerini sevdim. Oyunu Broadway'de görmemiş olsam da, oyunu tekrar tekrar izlemek istememe neden olan müzikalin hissini çoktan hissettim. Özellikle bunun etkisinin de Ben Platt'ten kaynaklandığını düşünmüyor değilim çünkü kendisi gerçekten ses tonlamalarıyla, mimikleriyle ve el hareketleriyle bütünüyle bir Evan Hansen karşımıza çıkarıyor. Repliklerinde ve şarkıların içerisinde; sesindeki tereddüt ve tedirginlik oynadığı kişiliği çok güzel bir şekilde yansıtmakta. Karakterinin içindeki özgüven eksikliğini ve kaygıyı tişörtünü çekiştirerek, yüzündeki ve gözündeki teri silerek, kekeleyerek, hızlı ama sarsık konuşarak çok doğal bir şekilde seyirciye aktarıyor. Platt'ten sonra pek çok aktör Evan'ı canlandırsa da Ben Platt mükemmel bir Evan Hansen hatta belki de en iyisi. Oyuncu kadrosundan bahsetmişken Mike Faist'e de değinmeden olmaz. O asi, dramatik, depresif Connor'u gayet düzgün bir şekilde sahne önüne çıkarıyor. Faist'in müzikal geçmişi olduğunu da zaten oyunculuğundan anlayabiliyorsunuz. Böyle böyle birkaç sanatçıyı övmüş oldum, şu an hepsine değinmemiş olsam da özellikle orijinal kadronun özenle seçildiğini söyleyebilirim.

Oyunculuklardan, kadrodan bahsettikten sonra biraz da ana temamıza ve konuya değinmek istiyorum. Sosyal anksiyete, dışlanmışlık, intihar gibi her toplumda farkındalılığının arttırılması gereken konulara yer veriyor müzikalimiz. Bunu aslında oyunun içerisinde; sosyal medyanın bu düşüncelerin ve bilincin yayılmasında nasıl bir önemi olduğunu göstererek anlatıyor bizlere. Her ne kadar sosyal medyadan doğan siber zorbalık, kişileri rahatsız konumlara soksa da bu müzikal tam tersine sosyal medyanın iyi amaçlar için kullanılabileceğini ve aynı zamanda insanları bir araya getiren birleştirici bir yönünün olduğunu da gösteriyor. Gençlerin sıklıklıkla karşılaştığı psikolojik sorunlara yardımcı olmaya çalışarak insanın içine su serpen, huzurlu ve bir o kadar da eğlenceli bir senaryoyu görüyoruz. Kaygının, yalnızlığın kısaca her gencin günlük hayatında karşılaştığı sıkıntıların ele alınarak aslında kimsenin bu hayatta yalnız olmadığını ve herkesin önemli birer birey olduğunu anlatan bu müzikali eğer fırsatınız varsa izlemenizi, yoksa da soundtrack'ini dinlemeyi öneriyorum. Son olarak unutmayın ki eğer pencereden el sallayan sizseniz, size geri el sallayan da Dear Evan Hansen olacaktır.

If you’re the one waving through a window, it’s Dear Evan Hansen that’s waving back.  

14 şarkılık bir playlisti olan bu müzikalden en sevdiğim birkaç şarkıyı da aşağıya ekliyorum.

Waving Through a Window: Müzikalin giriş şarkılarından biri olup Evan Hansen'in kendi yalnızlığını anlattığı bir şarkı. Ben Platt'in güzel sesi ve tonlamalarıyla şarkı bambaşka bir seviyeye çıkarılmış.

Sincerely, Me: Evan Hansen, Connor ile olan aslında yalan arkadaşlıklarını inandırıcı hale getirmek için birden fazla sahte mektuplar yazar. Böylelikle Murphy ailesi de onların gerçekten yakın arkadaşlar olduğuna inanacaktır. Bu şarkımızda da Evan ve arkadaşı Jared o mektupları yazıyorlar. Müzikaldeki en eğlenceli şarkı olduğunu söyleyebilirim. Jared'ın şarkı aralarında yaptığı komik cümleler de yüzde tebessüm yarattırıyor.

You Will Be Found: Şarkının içeriği Evan ve arkadaşlarının, Connor Projesi üzerinedir. Connor gibi insanların yalnız olmadığını onların da değerli olduklarını dile getiren ve aynı zamanda müzikalin -bence- en vurucu şarkısı.

Yazımı da nasıl Evan Hansen müzikalin Finale şarkısında söylediyse o şekilde bitirmek istiyor ve size Evan'ın yazdığı ilk mektubun bir kısmıyla baş başa bırakarak bitiriyorum.

Dear Evan Hansen. Today is going to be an amazing day, and here’s why. Because today all you have to do is be yourself. But also confident. That’s important. And interesting. Easy to talk to. Approachable. But mostly be yourself...

Kaynak: https://www.thestage.co.uk/reviews/dear-evan-hansen-review-at-noel-coward-theatre-london--powerful-moving-and-superbly-performed