Covıd-19 Salgını Sırasında Bulaşıcı Kitlesel Dönüşüm

Covıd-19 Salgını Sırasında Bulaşıcı Kitlesel Dönüşüm
  • 2
    0
    0
    0
  • Gün geçtikçe Coronavirus ile ilgili gerçekliği doğrulanmamış bilgiler aktarılmaya devam ederken, güvenilir kaynakların alıcılara iletmek istediği mesajlarda “sosyal algılayış engeline” takılıyor.

    İnsanoğlunun tecrübe ettiği bu talihsiz salgın hastalık COVID-19, kimimizi aklıyla kimimizi de kalbiyle hararetli bir tartışmaya sürükledi. Ancak her birimiz ise sağlığı ile sınav veriyor.

    Ruhumuzda ve çevremizde büyük savaş

    Psikolojik anlamda karmaşık bir zihnin içerisinde benliğimizi kaybetmişken, artan dezenformasyon ile beraber sosyal medya kullanımı, hem içimizde hem de çevremizde kaos yaratıyor.

    Salgın tehlikesi devam ederken, sosyal medya gibi kitlesel iletişim araçlarını aklın filtresinden geçirerek kullanmak giderek güçleşiyor. Kişi, bilgi kirliliğinin arasında kaybolabiliyor ya da kabul ettiği kirli bilgi ile zihni bulanabiliyor.

    Bu duruma geçen yazımda bahsettiğim “Salgın sosyal hayatta neleri değiştirecek” konusu ile ilgili bilgilerinden faydalandığım sevgili Azra Kohen’den örnek vermek istiyorum.

    Geçtiğimiz günlerde, Yazar Azra Kohen Habertürk canlı yayınında yaşadığımız süreç hakkındaki bilgilerini ve teorileri kamuoyu ile paylaştı. Bu yayının ardından kendisi ile ilgili branşı olan, psikoloji hakkında konuşması gerektiğini söyleyenler ve hatta eğitimini dahi tamamlamamış olduğunu iddia edenler, tepki göstermeye başladı.

    Kohen, sosyal medya hesaplarından yapılan eleştirilerin haksız olduğunu ihtisas belgesini yayınlayarak kanıtladı.

    Öte yandan iddiaların hedefi olan Kohen, canlı yayında açıklamalarında “Adının önüne unvan gelmesi yetmiyor, bu konuda buluşlar yapmış ve laboratuvarlarda faaliyet gösteren insanların akıl yürütmesine ihtiyacımız var” dedi. Aslında bu sözleriyle de, işin bilimsel yönünü profesyonellere bıraktığını fark edebiliriz. Ancak sosyal medyada iş öyle ilerlemedi, insanlar onu kabul etmek yerine, konuşmalarının aralarından okuyabilecekleri, ruhu ve aklı doyuran açıklamalarını geri püskürtmeyi seçtiler.

    Bütün iddialara rağmen ilmi ile zihinlerde ışık huzmesi yaratan yazar, aktardığı bilgiler sayesinde insani yönümüzü düşündürmeyi başardı.

    COVID-19 bir bitişin başlangıcı mı?

    Elbette, bu talihsiz süreç geride kalacak. Sağlık ve huzur yeniden kıtalara yayılmaya başlayacak. İşte asıl hikaye tam burada yazılmaya başlanacak.

    Yaşam diyor ki, bu hep böyle gitmeyecek ancak sen değişime hazır mısın? Belli ki hazır olsak da, olmasak da bize seçme şansı bırakmayacak bu kez ve adapte olmayı öğretecek.

    Dünyanın iyileşme süreci bittiğinde, insanlık kabuk değiştirmiş bir gezegene uyanacak. Bu demek oluyor ki, insanın da kendi kabuğunu kırmış olması gerekiyor. İnsan uyanış sürecini atlattığında ise nasıl bir evrende yaşadığının farkına varmalıdır.

    Lüksten ve beğenilme arzusundan kurtulmuş bireyin yolculuğunu geçen haftaki yazımda anlatmıştım. Şimdi, bireyin yaşantısının nasıl olması gerektiğini konuşacağız: Sade ve minimal.

    Yaşadığımız tüketim toplumunun değişimi, önce bireyin değişimine bağlıdır. Birey ancak sadeleşmeyi ve minimal yaşamayı başarırsa, bilgi toplumu evresine geçilebilir.

    Bu dönemde ve sonrasında ekonomik anlamda bir yıkıma ilerleyen ülkelerin, sade yaşayış biçimini deneyimlememe gibi bir olasılığı da yok, üstelik. Yani lüksü isteyeceğiz ve belki bulamayacağız; bu kez ruhumuz arsız bir canavara dönüşmemeli, onu eğitmeliyiz. Ya da lüksten kopacağız ve irademizi terbiye edeceğiz. Hangisi daha akıllıca geliyorsa, buyrun onu seçin.

    Değişimin tek ve olumlu yolu öğrenmek, öğrendiğimizi hayal etmek ve üretmektir. Toplumların gelişmişlik düzeyi, toplumda yaşayan bireyin gelişimi ile denklik gösterir.

    Yanı sıra bu süreçte, önce kendi aklımızın yardımına sonra komşumuzun yardımına koşmalıyız.

    Unutmayın!
    “Kalabalıkta her duygu, her davranış bulaşıcı (sâri), hem de ileri derecede bulaşıcıdır, öyle ki. bireyin kendi kişisel çıkarını kitle çıkarına feda ettiği görülür. Bu ise, ancak kitlenin bir parçasına dönüşüm sonucu ele geçirilen ve bireyin doğasına düpedüz aykırı düşen bir yetenektir.”
    Kontrollü ve bilinçli olun!

    Konu hakkında bilgi almak için “Salgın Hastalıklarda Kitle Psikolojisi” üzerine yazdığım yazıyı buradan okuyabilirsiniz.

     

    Kaynak: Gizem Zalimalioğlu - COVID-19 Salgını Sırasında Bulaşıcı Kitlesel Dönüşüm


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.