Beyin, Sporcu, Çatlak, Prenses, Suçlu: The Breakfast Club.

Beyin, Sporcu, Çatlak, Prenses, Suçlu: The Breakfast Club.
  • 4
    0
    0
    0
  •  Tek bir mekanda veya kısıtlı mekanlarda geçip diyaloglar üzerine kurulu filmlerin işleyişleri her zaman çok hoşuma gitmiştir. Böyle filmler sizi sadece karekterler ile baş başa bırakır. İlk başlarda konuya adapte olmaya çalışırsınız sonradan muhabbete dahil olmak istersiniz. Bu filmin etkisi de tam olarak bu şekilde. 

     5 farklı sebepten okula cezaya kalmış 5 farklı öğrenci. 

     İlk olarak aileleri çocuklarını okula bırakırken görüyoruz. "Erkekler serserilik yapabilir." diye özgüven veren bir baba, "Alışveriş için okulu kırman seni kusurlu biri yapmaz." diyerek kızını şımartan bir baba, "Zamanını iyi değerlendir, ders çalışmanın bir yolunu bul." diyerek oğlunu baskılayan bir anne, ilgiye muhtaç bir çocuğa hiç bakmadan giden bir aile ve yalnız bir çocuk. 

     Çocukların hepsi birbirlerini sessizce süzdükten sonra ilk yaptıkları hareket diğerlerini yargılamak oluyor. Her birinin farklı özellikleri bir diğerine ters geliyor. Öyle ki öğle yemeği yiyecekleri zaman bile her birinin yemeği bir diğerini şaşırtıyor. Bu kadar farklı 5 insanın ne ortak yönü olabilir ki diye düşünürken onlar kendi ortak noktalarını buluyorlar: aile.

     Burdan sonrasında daha fazla değinmek istemiyorum. Eğer izlemediyseniz kesinlikle izleyin diye buraya dipnot bırakıyorum. Film bitince Brian'ında sorduğu gibi şu soru geliyor aklınıza "Pazartesi bir araya gelirsek ne olacak? ". Keşke pazartesi okul gününü görebilseydim ve keşke karekterleri daha fazla tanıma fırsatım olsaydı diye düşünüyorsunuz.

     Her şeye rağmen birçok ikonik sahne, birçok dans figürü, birçok replik ve birçok muhteşem şarkıyla veda ediyoruz filmimize.

     Saygılarımızla, Kahvaltı Klubü...


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.