Edebiyat Yapbozu: Karşılaştırmalı Edebiyat Nedir?

Edebiyat Yapbozu: Karşılaştırmalı Edebiyat Nedir?
  • 4
    0
    0
    0
  • Comparative Literature (Karşılaştırmalı Edebiyat) Nedir?

    Sorunun cevabını Gürsel Aytaç “Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi” adlı eserinde kısaca şu şekilde açıklamıştır:

    “Edebiyat eserlerini inceleyen, araştıran edebiyat biliminin bir dalı, Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi’dir. Görevi, işlevi, farklı dillerde yazılmış iki eseri konu, düşünce ya da biçim bakımından incelemek, ortak, benzer ve farklı yanlarını tespit etmek, nedenleri üzerine yorumlar getirmektir.” 

    Aynı eserinde “Karşılaştırmalı edebiyat bilimi araştırmalarının temelinde edebiyatın bir “bütün” olduğu görüşü vardır. Edebiyat öyle bir bütündür ki içinde bölümlere, çeşitlemelere tarih boyunca günümüzde farklı bölgelerde yer verir.” diyerek yapılan çalışmalardan bahseder. Edebiyatın bir bütün olduğunu dile getiren ilk yazar Alman Romantik Friedrich Schlegel (1772-1829) bu çıkarımı Antik Yunan şiiri üzerine yazdığı deneme olan Überdas Studium der griechischen Poesie ‘ da dile getirir.  20.yy’da iki farklı isim ise “dili bir bütün olarak inceleme” ilkesinin benzerini edebiyat için ortaya atıp, eserlerin dilbilimini “la parole” karşılığı, edebiyatı ise “la langue” karşılığı olarak kullanmışlardır. Bu çizgide Alman komparatist (Karşılaştırma Bilimci) Horst Rüdiger şöyle der:

    “Diller, edebiyatı edebiyatlara ayırır;  edebi türler edebiyatları edebiyatta birleştirir.”

    Karşılaştırmalı edebiyat bilimi, temel olarak, Goethe’nin “Weltliteratur” dediği dünya edebiyatı düşüncesini alır ki bu, birbirinden farklı milletlerin klasik eserlerinin, insanlığın ortak edebiyat hazinesi olması demektir.

    Alana verilen çeşitli isimlerden bahsetmemiz gerekirse;

    Fransızca, Litterature Comparee

    İngilizce, Comparative Literature

    Almanca, Vergleichende Literaturwissenschaft

    Türkiye’de ise “Karşılaştırmalı Edebiyat” kullanımının yerine “Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi” teriminin yaygınlaşması için çabalayan Gürsel Aytaç terimin yabancı dillerinde kullanılan  ‘-istik’takısından dolayı bir bilim olarak -karşıtlaştırma bilimi- ele alındığını kesinleştiriyor.

    Komparatistik, bilim tarihinde 18.yy’dan sonra birçok yerde karşımıza çıksa da Goethe’nin “Tabiat tarihi zaten karşılaştırmaya dayanır.” Sözleriyle başlayan anatomi yazısında büyük dikkat çeker. Emel Kefeli “Karşılaştırmalı Edebiyat: Tanım, Yöntem ve İncelemeler” adlı makalesinde, alan için şu cümleleri sarfeder:

    “Karşılaştırmalı edebiyat kültürler arası etkileşimin edebİ eserlere yansıyan yönlerini araştırarak edebiyat tarihi, sosyal tarih ve kültürel değişim tarihine ışık tutmayı hedefleyen bir alandır. Tercüme, tesir, imge ve tipoloji çalışmaları,  yazarların okuma kültürleri, farklı kültür ve edebiyatlarla ilişkileri, millî kültürler ile yabancı kaynaklar arasındaki alış veriş gibi karşılaştırmalı edebiyat araştırmaları son derece hassas ve araştırmacının kesin hükümler vermesini engelleyen ‘kaygan bir zemin’ üzerinde yapılan incelemelerdir. XIX. yüzyıldan beri süregelen çalışmalar günümüzde teknolojik gelişmeler ve iletişim kanallarının yoğunluğu karşısında gittikçe zorlaşmakta; küreselleşme, çokkültürlülük gibi kavramlar ışığında incelenen toplum, edebiyat, insan ve insan ilişkileri alanın yöntem ve ilgi odaklarını değiştirmekte, çeşitlendirmektedir. Farklı kültürler arasındaki etkileşimi inceleyen bu alan edebiyat tarihi ve sosyal tarih incelemelerine katkıda bulunurken edebî eserin yaratılış sürecine de ışık tutmaktadır. Karşılaştırmalı edebiyat millî edebiyat merkez alındığında farklı kültür ve edebiyatların bu millî edebiyata katkısı ve etkisi açısından ele alınabileceği gibi millî edebiyat malzemesine farklı bakış açıları getirecek bir ‘yöntem’ olarak da değerlendirilebilmektedir. Van Tieghem, “Karşılaştırmalı edebiyat, edebiyatlar üzerinde daha genel ve geniş bir edebiyatın düğümlerini atacaktır” demek suretiyle sahayı dünya üzerindeki değişik edebiyatları birleştiren bir üst-sentez olarak niteler.”

    Claude Pichois ve André Rousseau (1967) karşılaştırmalı edebiyatı “Benzerlik, yakınlık, etki araştırması yoluyla, yazını, anlatının ya da bilginin başka alanlarına ya da yeter ki birden çok dile ya da birden çok ekine ait ve aynı geleneğe bağlı olsunlar, onları daha iyi betimlemek, anlamak ve tatmak için zamanda ve uzamda uzak ya da uzak olmayan olguları ve yazınsal metinleri bir araya getiren yöntemli bir sanattır” şeklinde tanımlarlar. Owen Aldridge ise çeşitli makalelerin derlendiği “Comparative Literature Matterand Method” (1969) adlı esere yazdığı önsözde bu terimi “ edebi meselelerin birden fazla millî edebiyatın bakış açısından ya da diğer disiplinlerle kurulacak ilişkiler çerçevesinde incelenmesi” olarak ele alır. Aldridge’in bu çalışmada belirlediği edebî eleştiri ve teori; edebî akımlar; edebiyatta temalar, türler ve edebî ilişkiler, kaynak ve tesirler adlı başlıklar araştırmacının karşılaştırmalı edebiyat anlayışını ve inceleme yöntemini açıklamaktadır. Şerif Hulusi batıda oluşan karşılaştırmalı edebiyatı konu alarak bir makalesinde şu cümlelere yer verir, “Mukayeseli edebiyat tetkikleri, edebi eserin ihtiva ettiği milli edebiyat kıymetleri haricinde, beşeri kıymetlerini de, aldığı ve sonradan yaptığı tesirler zaviyesinden göstermeye çalışmaktadır.” Makalesini bitirirken yazar bu tarz çalışmaların Türk edebiyatı için yararlı olup olmadığı konusunda kesin bir sonuç belirtmezken, “Muhakkak olanı şu ki Türk edebiyatı bugüne kadar, edebiyatın umumi meseleleri üzerinde kendi vaziyetini tayin etmek ihtiyacını ve yabancı tesirler meselesinde de bir şuur murakabesi lüzumunu hissetmiş bulunuyor.” diyerek karşılaştırmalı edebiyat çalışmalarını bir etki-etkilenme bağlamında değerlendirmiştir.

    Karşılaştırmalı Edebiyat Biliminde Ekoller

    Marksist Karşılaştırmalı Edebiyat Ekolü

    Marksist edebiyat kuramının, edebiyatı sosyal olayların ve ekonominin belirlediği konusundaki görüşü, karşılaştırmalı edebiyat çalışmalarında da belirgindir. Sovyetler Birliği’nin önde gelen komparatistlerinden V. Jirmunski bütün Avrupa edebiyatlarında aynı edebiyat akımlarının ve üslup eğilimlerinin aynı sıra içinde kendini göstermesi olgusu üzerinde durmuştur.

    Fransız ve Amerikan Ekolleri

    İkinci Dünya Savaşından sonra Amerika komparatistik alanında çok ilerlemiştir. En önemli sebebi kozmopolit kültürel yapısı olmakla beraber savaş sırasında buraya sığınan Fransız, Alman çok sayıda edebiyat bilimcinin etkisi de büyüktür. Bunlar Rusya’nın formalizmini ve Almanya’nın üslup çalışmalarını beraberinde getirmişlerdir. 1940’larda Çekoslavakya’dan göç eden ve Prag dilbilim eğitimiyle yetişmiş olan Rene Wellekkomparatistiğin yeni temsilcisi olur. Wellek’in Fransız ekolüne eleştirileri uluslararası platforma da yeni bir soluk getirir.Wellek 1942’de Austin Warren ile birlikte çıkardığı Theory of Literature isimli birçok baskı yapan kitabında karşılaştırmalı edebiyata bir bölüm ayırır. Wellek, Fransız karşılaştırmalı edebiyat ekolünü pozitivist görüşleri ve edebiyat tarihi çerçevesini aşmayan yaklaşımları açısından tenkit eder. 1952’de Amerika’da yayınlanan Yearbook of General and Comparative Literature isimli dergide Fransız karşılaştırmacılığını (comparatismefrançais) tenkit eden makaleler yer alır. Bunlar René Wellek ekolüne bağlıdır. 1963 yılındaki çalışmalarında Etiemble karşılaştırmalı edebiyat araştırmalarında tamamen Batı perspektifinde kalındığını öne sürer ve araştırmaların dilbilimsel bağlamda da geliştirilmesinin gerekliliği üzerinde durur. Son yıllarda sémantique (anlambilim) ve sémiologie (göstergebilim) gibi bilim dallarının yöntemlerinden yararlanarak yapılan karşılaştırmalı edebiyat araştırmalarının temeli Etiemble’in görüşlerine dayanmaktadır. O yıllarda da Etiemble’in görüşleri bu alanda ufuk açıcı olur. Karşılaştırmalı edebiyat, üniversitelerde modern edebiyat eğitimi gören öğrencilere ilk iki yıl süresince “genel edebiyat tarihi” adı altında okutulan bir ders haline gelir. Bu derslerde amaç, öğrencilere geniş bir perspektif içinde dünya edebiyat, sanat ve kültür tarihlerini karşılaştırmalı bir yaklaşımla tanıtmaktır.

     

     

    Kaynakça:

    Aytaç, Gürsel, Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi, Doğu - Batı Yayınları, Ankara, Ocak 2016

    Kefeli, Emel, Karşılaştırmalı Edebiyat: Tanım, Yöntem ve İncelemeler, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt 4, Sayı 8, 2006, 331-350 

    Enginün, İnci, Mukayeseli Edebiyat, Dergah Yayınları, 2017 İstanbul

    Alangu, Tahir (1968). Cumhuriyetten Sonra Hikâye ve Roman. 1 (2. bas.) İstanbul s. 289. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.