"Denize karşı yazıyorum sana sessiz ve sakin sana yazıyorum, seninle konuşuyorum. Bu mektup sana ulaştığında,
bugünü hep hatırlamak istersen unutma ona gözlerim değdi ellerim dokundu. Burada seni bekliyorum,
titreyerek. Bu günü bana ver."
Sonsuzluk ve Bir Gün
“Hiçbir şey sona ermedi. Ermez de. Geçmişe doğru süzülüp giden bir hikayenin başladığı yere döndüm. Zamanın tozunda berraklığını yitiren ve sonra da ansızın…, öyle bir anda tıpkı bir rüya gibi geri gelen bir hikaye.”
Zamanın Tozu
Gardiyan…Hiç suyum yok…Hiç sabunum yok…Hiç kağıdım yok ki çocuklarıma yazayım…
Üniformalar değişti…Gri giyiyorsun, gardiyan…Gardiyan, siyah giyiyorsun. Adım Eleni.
Bir devrimciye yataklıktan buradayım.Şimdi nereye götürüyorsunuz beni?
Gardiyan…Hiç suyum yok… Hiç sabunum yok…Çocuklarıma yazacak kağıdım yok..
Üniformalar değişti… Almanlar yeşil giyer…Sen Alman mısın gardiyan?
Adım Eleni. Bir devrimciye yataklıktan buradayım.Şimdi nereye götürüyorsunuz beni?
Aralık 1944’de ben de oradaydım,insanların kurtuluşu kutladıkları o meydanda.
Şimdi nereye götürüyorsunuz beni?Üniformalar değişti. Sen İngiliz misin gardiyan?
Kaç para mermi? Ya kan ne kadar? Bütün üniformalar aynı gardiyan…
Gardiyan…Hiç suyum yok…Hiç sabunum yok…Çocuklarıma yazacak kağıdım yok…
Şimdi nereye götürüyorsunuz beni? Adım Eleni. Yaralı bir gerillayı sakladığım için buradayım… Gardiyan…Sürgündeyim… Mülteciyim ve her yerden sürüldüm.Rıhtımda ağlayan üç yaşında bir kız…
Hiç suyum yok…Hiç sabunum yok… Çocuklarıma yazacak kağıdım yok…
Ağlayan Çayır
-Ağlıyorsun
-Evet Ağlıyorum. Çünkü seni sevemiyorum
Ulis'in Bakışı
Sağlığını ve mutluluğunu diliyorum.Ama bu yolculuğunda sana katılamayacağım,ben sadece bir ziyaretçiyim.Dokunduğum her şey beni yaralıyor.Ayrıca bu bana ait değil. "Bu benim" diyecek birisi daima olacaktır.Bir seferinde küstahça söylediğim gibi, "Benim bir şeyim yok." Artık hiçin, hiç demek olduğunu öğrendim.Bir ismimiz bile yok. Her seferinde ödünç almak zorunda kalıyoruz.Bana bakabileceğim bir yer ver. Beni denizde unut.
Leyleğin Geciken Adımı
“Bir yere gitmiyorsunuz ama aslında bir yere gidiyorsunuz. Geçip giden zamanla ilgilenmiyor gibi yapıyorsunuz ama biliyorum ki aceleniz var”
Puslu Manzaralar
“Geri döndüğümde başka birinin giysilerini
taşıyor olacağım. Başka birinin ismini. Gelişim beklenmedik bir şekilde olacak.
Ve sen inanılmaz gözlerle bana bakıp, sen o
değilsin diyeceksin. Sana bazı işaretler
göstereceğim ve bana inanacaksın. Sana
bahçendeki limon ağacından söz edeceğim.
ay ışığıyla aydınlanan küçük pencerenden.
Sonra vücudu ve aşkın işaretlerini göreceksin. Ürpertiler içinde yukarı odamıza
çıkarken de bir kucaklaşmayla diğeri arasında, sana yolculuğumuzu anlatacağım.
Bütün gece boyunca ve ardından gelen bütün
geceler boyunca. Bir kucaklaşmayla diğeri arasında, aşkın feryatları arasında sana bütün insanların bitmeyen öyküsünü anlatacağım.”
Ulis'in Bakışı
Yorum Bırakın