Sanatta Romantik Dönem'de insan ve doğa ilişkisini anlamak istiyorsak sanatçı Caspar David Friedrich’in yapıtlarına bakmamızda fayda var.

 

Caspar David Friedrich  (5 Eylül 1774, Greifswald - 7 Mayıs 1840, Dresden)

19.yüzyılda yaşamış olan Ressam ilk gençlik dönemlerinde Mimar Johann Friedrich Quistrop’un atölyesinde desen eğitimi almıştır. Fakat bu eğitim atölyeden ziyade doğada dış dünyada gerçekleşmiş, bu da sanatçının ilerleyen dönemlerindeki tablolarında etkisini göstermiştir. Bu atölye eğitimi sonrası doğa tasvirlerine ağırlık veren sanatçımız, ölüm kavramıyla çok erken tanışmıştır. Annesini yedi yaşında kaybeden ressam on üç yaşında boğulma tehlikesi geçirir.Abisi onu kurtarmaya çalışırken boğulur. Kız kardeşi Elisabeth 1782’de, diğer kardeşi Maria ise 1791’de tifüsten ölür.

 

 

 

Bulutların Üzerinde Yolculuk – 1818 

Tablonun merkezinde arkası bize dönük olan bir adam (Bazı kaynaklar bu adamın sanatçının kendisi olduğunu söylemektedir) uzaklara bakmaktadır. Üzerinde koyu yeşil paltosuyla duran bu adamın rüzgarda saçları dalgalanmaktadır. Manzaraya baktığımızda yoğun bir sis tabakası göze çarpmaktadır. Adamın sağında ve solundaki sis tabakalarına baktığımızda kaya tabakalarının sisi delip geçtiği ve kendini çarpıcı bir gösterdiğini görüyoruz. Adamımız ise başı hafif öne eğik bir şekilde düşünceli durmaktadır.   

Sanatçının adamı tam olarak koyduğu yer modern insanın doğa karşısında durduğu yeri bize tam olarak ifade etmektedir. Doğaya bir şekilde hükmetmeye çalışan ve hükmettiği yanılgısına kapılan insan eninde sonunda karşısındaki manzara karşısında yenilecek ve aciz olduğunun farkına varacaktır. Gördüğü manzara karşısında hayrete düşecek ve kendi olduğu yeri sorgulayacaktır. Tabloda adamın tam uç noktada durması da doğaya karşı ileriye atacak olduğu bir adımın kendisini öldüreceğini anlatır bize.

 

Günümüzde de modern insana baktığımızda bu adamın tam olarak durduğu yerde durmaktayız. Gücünü hafife aldığımız doğa karşısında oturup düşünmemiz gereken yerdeyiz. Düşünüyor muyuz peki orası muamma.