Yaşadıklarımdan Öğrendiğim

Yaşadıklarımdan Öğrendiğim
  • 0
    0
    0
    0
  • Yaşamak adına bir yol haritasına ne zaman ihtiyaç duysam Ataol BEHRAOĞLU'nun insana yeniden yaşama aşkı bahşeden bu şiirini her bir hücrem hissedene kadar defalarca okurum.

    Yaşam kaygısı özgür ruhumu ne zaman açık cezaevi gibi hapsetse bir mahkumun son günündeki özgürlük heyecanı sarar içimi yeniden.

    Bir de yaşadığım ana kadar bana ve bana ait olanı yaşamaktan duyduğum mutlulukların beni ihanet etmemden alıkoymasıyla da sanırsın bir kutsal kitapta hissettiğim inancın etkisi var.

    İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
    Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
    Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
    Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
    Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
    Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
    Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
    Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
    Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
    Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
    Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
    Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana. 

    Öyle bir yaşama heyecanı doğuyor ki içimden yeniden yeniden başlasam hep en başından bir kayanın üzerinden denizin zümrüt mavisine atlamakla başlıyorum. Bir defa da değil üstelik ben bile unuttum o kayayı tırmanıp zümrüdün mavisine güneşin o batışındaki kızılına son defa bakarcasına yaşamı hissetmek dışında bir hissin yok olduğuna inanırcasına. Sonrasında ise yaşamın mutlulukla, kederle, yeni insan sesiyle, yeni bir şiirin yüreğimin tam ortasına mıh gibi çakılmasıyla, yeni diyarlarda bir kadının bir erkeğin merhametine duyduğu güvenle, namus ve şerefle, kendimle ve yaşadığım en güzel günün bana bir armağan olarak edilmesiyle başlıyorum. 

    Ve bir şarkının ezgilerini yeniden avazım çıktığı kadar sesleniyorum.

    "gel gel, gel gel
    aşklar yüceleşir, dostluklar kenetlenir
    doğaya döner insan şu mavi yolda
    heya heya heyamola heyamola hey
    heya heya heyamola heyamola hey"

    belki bir yanımız hep yaprak dökecek yeter ki diğer yanımızda bahar bahçe eksik olmasın bir de kekik kokusu...

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.