Ufak Bir Gezinti

Ufak Bir Gezinti
  • 6
    0
    3
    0
  •        Bir süredir bilgisayarın başına oturup bir şeyler yazamıyordum. Bugün psikiyatri randevumdan sonra zihnim beni buraya getirdi. Her zamanki gevezeliğimle kendimi ona anlatırken bana söylediği bir cümlesi dikkatimi çekti: Sınırları olmayanın sinirleri olurmuş. Bugün bunun üzerine konuşmak istiyorum sizlerle.

           Hayatımda kişiliğim ve isteklerime göre çizdiğim bir yol var. Ya da şöyle söyleyeyim çizmek istediğim. Sizlere bu yoldan bahsedeyim biraz. Umarım yolculuğumdan menun kalırsınız. Yolum biraz uzun, biraz da taşlar ve tümsekler var. Ama merak etmeyin, alıştım. Bu yol boyunca sürekli bir şeyler değişececek, birileri dahil olacak, birileri ise sadece bir uğrayıp çıkacak. Çokça güleceğiz eh bir miktar da ağlayacağız gibi duruyor. Sizleri şimdi bu yolun detaylarından bahsedip de sıkmayayım. Değinmek istediğim esas konuya geleyim. Sınırlar. Sınırlarımızı belirledik ve rotamızı çizdik. Evet şu an tam olarak güvenli bölgedeyiz. Ya da öyle olmamız gerekiyor. Eğer değilsek bu işte birtakım terslikler var demektir.

           Mesela yaşadaığımız evleri ele alalım. Bahçe duvarı yardımı ile çok rahat bir şekilde sınırı koyabildik. Dışarıdan birisi gelip kapıyı çaldığında onu misafir etmek ya da etmemek tamamen bizim elimizde. Diyelim ki misafir etmek istemiyoruz. O kişinin ısrarını ya da zorla girmeye çalışma çabalarını hiç hoş karşılamazdık. Bu bahsettiğim biraz fiziksel sınırla alakalı oldu sanırım. Ama asıl değinmek istediğim duygularımız ve fikirlerimiz için de tam olarak aynısı. Bizim alanımızda; olmasını istediğimiz kişiler,durumlar ve fikirler olmalı. Bizim iznimizle bizim istediğimiz kadar dahil olunmalı hayatımıza. Denklem aslında bu kadar basit. Bu kadar basitken nasıl oluyor da uygulayamıyoruz? İlla gerçek bir duvar mı olmalı? Ya da yol kenarına koyulan uyarı levhaları gibi kurallar mı asmalıyız duvarlara? Bizler kendimize duyulması istenen bu saygı çerçevesi ile çok mu şey istiyoruz? Sanmam.

           Hayatı olağan akışına bırakıp geriye yaslanalım biraz ne dersiniz? Hoşumuza gitmeyen neler var, bizi kimler ya da neler rahatsız ediyor? Bunları eğrisiyle doğrusuyla bir düşünelim.Kimlerle yol almak istiyoruz? Ya da kimlere yol vermek istiyoruz? Fikirlerimize kimler saygı duyuyor? Kimler kendi doğrularını bizlere kabul ettirmeye çalışıyor? Yani işin aslı kimler bizi üzüp sinirlendiriyor?

           Uzunca düşünüp cevaplandırmamız gereken sorularla doldu etrafımız. En iyisi yolculuğumuza kısa bir ara verelim. Ha unutmadan pek tabii seyirci olmak istediğim ya da içinde seyir etmek istediğim, gezinirken dikkatimi çeken yollar var. Umuyorum bir gün bunlardan da bahsederiz. Pek sevgili yolcular bu ufak gezintimde bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Keyifle ve sevgiyle kalın..

     


    Yorumlar (3)
    • ufak gezintinde sana eşlik edebildiğimiz için biz teşekkür ederiz. Yazınızı çok beğendim sevgiler!!

      • 'Sınır koymak insanı özgürleştir.' benim bunu unuttuğum dönemlerim oldu, arada böyle güzel hatırlatmalara insanın ihtiyacı oluyor. Teşekkürler.

        • Ne istediğimiz saygı ne sevgi hiçbiri çok bir şey değil aslında.Bunu saglayamacak insanları hayatımıza alarak sınır ihlali yapıyoruz kendi kendimize haliyle sinirlilik hali geliyor ardından

          Yorum Bırakın

          Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.