“Abi biliyor musun Rolling Stones, Paint It Black’i Erkin Baba’dan çalmış!”
İnternet ve sosyal medya araçları birçok faydalı yanıyla birlikte yanlış bilgilerin de yayılmasına etkisi ve katkısı yüzünden bir sanal çöplük niteliği taşımakta. İnsanlar sanat, siyaset ve ekonomi hakkındaki kulaktan dolma bilgileri, mahalle arasındaki bir sohbetmişcesine birbirleriyle paylaşıyorlar. Bu yönlendirmeler ise toplum hafızasında adeta kazınırcasına yer ediniyor. Bu yanlış bilgilerden birini irdelemek adına 60’lara ışınlanıyoruz. Dünya müziğini rock’n roll kasıp kavururken, ülkemiz de bu durumlardan nasibini alıyor. Yine aynı dönemde aranje akımıyla birlikte Avrupa’dan ve Amerika’dan ithal edilen şarkılar üzerine Türkçe sözler yazılarak dinleyicilere sunuluyor. 1950’lerin ortasından itibaren tüm dünyaya yayılan akımlar, ülkemizde özellikle şehirli genç kitleyi öylesine etkiliyor ki liseli gençler kendi aralarında gruplar kurarak kulüplerde ve etkinliklerde sahne almaya başlıyor. İşte bu sahne alan isimlerden biri de ülkemiz rock müziğinin önemli ve saygıdeğer isimlerinden Erkin Koray.
Alman Lisesi’nde eğitimini sürdürdüğü yıllarda kurduğu ekiplerle birlikte ilk sahne deneyimlerini yaşayan Erkin Baba, 1962 yılında ülkenin büyük şehirlerinde dikkat çeken bir isim haline gelmeye başlıyor ve ilk plak kaydını almaya karar veriyor. Evet, bu plak son yıllarda tartışmaların odağında olan "Bir Eylül Akşamı" şarkısını da içerisinde bulunduran o kırk beşlik. Diğer yüzünde “It’s So Long” isimli, dönemin ana akım eserlerine aykırı bir İngilizce şarkı bulunduran bu proje 1962 yılında kaydedilse de o dönem yetersiz bulunduğu için plak olarak basılmıyor ve rafa kaldırılıyor. 1963 yılına gelindiğinde vatani görevini yerine getirmek adına askere giden Erkin Koray, başkent Ankara’da bulunan Hava Kuvvetleri Caz Orkestrası’nda 2 yıl süresince Solist / Gitarist olarak görev alıyor. Askerden döndüğü dönemde sanat çalışmalarına devam eden Erkin Koray’ın, 62 yılında kayda aldığı Bir Eylül Akşamı / It’s So Long plağı 1966 yılına gelindiğinde o dönem rock müziğin kazandığı ivme sayesinde basılıyor. Yani buradan anlayacağımız üzere 62 yılında kaydedilmiş olsa da dinleyenlere 1966 yılında ulaşıyor. Basılan bu plak ilgi görmüyor ve düşük satış rakamlarına erişiyor.
“Bir Erkin Koray Kitabı” isimli biyografi eserinin yazarı olan Gökhan Aya, 1997 yılında Erkin Koray’la yaptığı görüşmede Erkin Koray’ın da plağın çıkış tarihi konusunda net hatıralara sahip olmadığını belirtiyor ve referans olarak plağın da yayımlandığı şirket olan Melodi Plak’ın takvimini esas aldığını ekliyor. Not olarak da plak etiketinde bestenin Koray’a ait olduğuna dair bir bilgi bulunmamakta.
Şimdi ise gelelim tartışmaların odak noktasında olan bir diğer şarkıya, yani Paint It, Black’e. Dünyaca ünlü müzik grubu The Rolling Stones’un 1966 yılında plak şeklinde yayımladığı bu şarkı, grubun üyeleri Mick Jagger ve Keith Richards tarafından yazılıp besteleniyor. Şarkının sözlerinde içerdiği pesimist tavırdan dolayı yazılırken, ikilinin Nobel ödüllü müzik insanı Bob Dylan’dan etkilendikleri iddiası da müzik çevreleri etrafında sıkça dile getirilen bir iddia olarak göze çarpıyor. İçerisinde Ortadoğu ve Hint esintileri gördüğümüz bu şarkıda “Sitar” isimli bir etnik müzik aleti de kullanılıyor.Yayımladığı günden bu yana başarısını sürdüren bu şarkı günümüzde müzik tarihinin en iyi ve en ikonik şarkıları arasında anılıyor.
Mick Jagger’ın Ünlü Röportajındaki Sözde İtirafı
Bu iki değerli eserden kısaca bahsettikten sonra gelelim “çalıntı” iddialarına. Kimi dinleyicilere göre bu iki eser arasında net bir şekilde benzerlik bulunurken, benim de içerisinde bulunduğum bir diğer kitleye göre şarkı arasında bir benzerlik bulunmamakta. Şarkıların aynı yılda yayımlanmış olmasının yani sıra şarkıların akışında yarım ses fark bulunması da bu iddiayı destekler nitelikte fakat ülkemizde satış rakamları dört haneli sayılara bile ulaşmamış bir plağın içerisinde bulunan bir şarkının, coğrafyamızdan binlerce kilometre uzakta bulunan topraklara ulaşması sizce de biraz ütopik değil mi? “Paint It, Black” şarkısının “Bir Eylül Akşamı” isimli şarkıdan “çalıntı” olduğunu iddia eden dinleyenlerin en büyük argümanı ise The Rolling Stones grubunun vokalisti Mick Jagger’ın ünlü müzik dergisi Rolling Stone’a verdiği mülakat sırasında yaptığı bir açıklama. Jagger, kendisine sorulan “Paint It, Black” sorusuna “kind of a turkish song” şeklinde bir tabir kullanarak cevap veriyor ve bizim dinleyenlerimiz de bunun direkt bir itiraf olduğunu düşünüyor. Dünyanın birçok bölgesinde, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının “fes taktığı, deveye bindiği ve Arapça konuştuğu” fikri yaygın olduğu için içerisinde Ortadoğu tınıları duyduğumuz bir şarkı hakkında böyle bir açıklama yapılması dürüst olmak gerekirse beni şaşırtmıyor.
The Rolling Stones'un Şarkıyı Ahmet Ertegün Yoluyla Dinlemiş Olabilecekleri İddiası
Bir diğer iddia ise Led Zeppelin ve Genesis gibi ünlü grupların da temsilciliğini ve distribütörlüğünü üstlenmiş plak firması Atlantic Records’un sahibi müzik sektörü efsanesi Ahmet Ertegün’ün, The Rolling Stones’a “Bir Eylül Akşamı”nı dinletmesi ve bu şarkıdan ilham alabileceklerini söylemesi sonucu “Paint It, Black” şarkısının ortaya çıktığı. Bu iddianın karşısına ise Jagger & Richards ikilisinin bu şarkıyı 1965 yılında bestelemesi ve Ertegün ile Jagger’ın ilk tanışmasının 1969 yılında yaşanması detayları çıkıyor . 69 yılında Ahmet Ertegün, Los Angeles’ta bir stüdyonun içerisiden gelen seslere kulak kabartarak içeride çalanların kim olduklarını soruyor ve Rolling Stones’un içeride kayıt aldıkları cevabını alıyor ve kendileriyle tanışıyor. 1970 yılına gelindiğince TRL’un, Decca Records ile olan sözleşmesi bitiyor ve yeni bir devrin başlangıcı niteliğinde olan on beş yıllık Atlantic & TRL sözleşmesi imzalanıyor.
Ahmet ve Nasuhi Ertegün kardeşler
Böylece yukarıda sizlerin de okuduğu üzere bu iki önemli argüman da sağlam temellere dayanmıyor ve aşağısı biraz olsun eşelendiğinde kocaman bir boşluk bizleri karşılıyor. Tabii ki burada yazılanlar araştırmalar sonucunda elde edilebilen bilgiler, konu hakkında en net bilgiye Erkin Koray’dan ulaşabiliriz ama geçen bunca zamanda kendisinden bu konuda herhangi bir açıklama gelmemiş durumda.
Dünya müzik tarihi boyunca esinlenmeler, kopyalamalar, legal olarak “sample” kullanımları olmuştur. Sağlam temellere dayandırıldığı sürece bu konular hakkında açıklama ve inceleme metinleri yazılması daima hoşuma gitmiştir ve okumaktan keyif almışımdır. Fakat yaşanmamış, gerçekleşmemiş ve sağlam temellere dayanmayan tıpkı bir dedikodu gibi kulaktan kulağa yayılan ucuz iddiaların gelecek nesillerde müzik araştırması yapmak isteyen bireyler için zararlı olacağını düşünüyorum. Uluslararası müzik piyasasında böyle bir iddiayla birlikte ilgi çekmeye çalışmak, bir başarı elde etmişcesine tavırlar takınmak şahsen utanç verici gelmekte. Dilerim bu yazıyla birlikte akıllarınızda yer edinen bu yanlış bilginin bir nebze de olsa silinmesine yardımcı olabilmişimdir.
Kaynakça:
Aya, Gökhan, ve Münir Tireli. Bir Erkin Koray Kitabı. İstanbul: Ada Yayınları, 1998.
Merhaba şimdi Marie Laforêt'ten Marie douceur şarkısını dinledim şarkı zaten güzel Fransızca da ayrı güzel 💛✨🐤