Ritme Zincirliyiz, Uyanın!

Ritme Zincirliyiz, Uyanın!
  • 2
    0
    0
    0
  • "You make me feel like I'm living a teenage dream..."

    Bu dizeyle ve aynı albümden 5 ayrı parçasıyla daha Billboard Hot 100 listesinde 1 numaraya çıkarak Michael Jackson'un rekorunu kırabilen tek şarkıcı Katy Perry'nin en deneysel albümü "Witness"ın çıkış parçası "Chained To The Rhythm"ı konuşacağız bugün. Katy Perry'i tanıyanlar bilir ki kendisi 2008 yılında tabuları yıkan "I Kissed A Girl" şarkısıyla patlamış ve pop müziğinin 2010lar döneminin tartışmasız en başarılı albümü "Teenage Dream" ile imparatorluğunu kurmuş biridir. 

    Perry'i 8 senedir aralıksız takip edip destekleyen biri olarak onu sizlere çok daha detaylı bir biçimde dönem dönem anlatmayı planlıyorum, kendisiyle ilgili ilk yazımda da en çetrefilli albümü "Witness"ın çıkış parçası "Chained To The Rhythm"ı ve tanıtımı boyunca gerçekleşen bol mesajlı performansları ve videolarını konu almak istedim. 

    2013'ün en başarılı albümlerinden "PRISM" ve 2015'te tarihin en çok izlenen devre arası şovundan hemen sonra herkes Katy Perry'den yeni bir albüm bekleyişi içine girdi. Fakat "PRISM" albümünün tanıtımı için yaklaşık 2 sene süren dünya turnesi "Prismatic World Tour", 5 müzik klibi ve onlarca röportaj ve etkinlik sonrası yorgun düşen Katy, 2017 yılına kadar akıl ve beden sağlığını toparlayabilmek için uzun bir ara verdi. 2016 yılının Temmuz ayında tamamen sürpriz bir şekilde Olimpiyatlar için yayınladığı "Rise" şarkısından sonra Hillary Clinton'un seçim kampanyasını desteklemek için verdiği ufak çaptaki konserler harici 2017 yılının Şubat ayına kadar sessiz kalmayı sürdüren şarkıcı, kendisinin yeni albümüne ve çıkış parçasına olan ilgiyi karşılayarak Şubat ayında albümün çıkış parçası olan, efsanevi sanatçı Bob Marley'in torunu Skip Marley ile düet olan şarkısı "Chained To The Rhythm"ı yayınladı.

    Şarkının sözleri Katy Perry, Sia, Max Martin ve Ali Payami tarafından yazıldı ve yapımcılığını Max Martin ile Ali Payami üstlendi. Vokallarde ise Skip Marley ve arka planda Sia Katy'e eşlik etti. 

    Şarkının müzik platformlarında yayınlanmasından önce bir "teaser" videosunda ayağına zincirlenmiş bir disko topuyla ve ayağındaki meşhur şekerleme dövmesiyle dinleyicilerin karşısına çıkan şarkıcı gündeme bomba gibi düştü. Bununla yetinmeyip, çok zekice bir pazarlama stratejisini uygulamaya koyan şarkıcı, 8 Şubat'ta dünyanın çeşitli yerlerine yerleştirdiği disko toplarından şarkının 30 saniyelik bir kısmını sevenlerine dinletti. 

               

    Bu akıllı stratejinin 2 gün sonrası, 10 Şubat 2017'de tüm platformlarda yayınlanan şarkı, 14 Şubat'ta Amerikan radyolarına gönderildi. İlk yayınlandığında sıradan bir dans-pop şarkısı sanılan şarkı, yayınladığı gün Youtube'a yüklenen lyrics videosuyla herkesi şaşkına çevirdi.

    LYRICS VİDEOSU

    Videonun büyük bir kısmında bir insan elinin minik malzemeler ve aletlerle yemekler hazırladığını görüyoruz. Videonun sonuna doğru ise tüm bu yemekler küçücük evdeki hamstera sunuluyor ve hamster duraksamadan hepsini yemeye başlıyor. Önündeki televizyonda başka bir hamsterın bir tekerlek içinde koşuşturması gösterilirken tüm yemekleri yiyip bitiren hamster, tüm insanlığı sembolize ediyor. Minik evinin dört duvarları arasında kendisine büyük el yani dünyanın önde gelen yönetici kişileri tarafından sunulanı kabul eden ve televizyonda kendi türünün koşturulduğu hipnotize edici yapımını izleyen hamster aslında hepimiziz. Şarkının sözlerinde de tüm bu detaylar vurgulanmakta, şöyle ki:

    "So comfortable, we're living in a bubble bubble/ So comfortable, we can't see the trouble trouble..."

    Herkesin kendi güvenli alanında etrafında tüm olup bitenleri görse de ya anlamamasından ya da anlamak istememesinden dolayı rahatça oturup yaklaşan tehlikeyi görememesinden bahsediliyor şarkıda. Büyük eller bize ne verirse onu yiyoruz, hiç sorgulamadan kabullenip yiyip bitiriyoruz, bize gösterdikleri yapımlarda bizi nasıl etkileri altına aldıklarını ve kullandıklarını izlediğimiz halde fark edemeden kendi kabuğumuzda bu tüketimleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 

    "Aren't you lonely? Up there in utopia..."

    Katy şarkının her dizesinde bir şeyi vurgularken buradaki sözüyle güvenli alanından çıkmayan kişilere sesleniyor ve hiçbir sorunlarının olmadığı ütopyalarında nasıl yalnız hissetmediklerini ve o güvenli alanlarından çıkmaları gerektiğini haykırıyor. 

    "Are we tone deaf? Keep sweeping it under the mat/ Thought we could do better than that, I hope we can..."

    Katy yine hepimize etrafımızda olup bitenleri sanki sağırmışçasına duymamazlıktan gelip her şeyi halının altına süpürerek umursamaz davrandığımızı anlatıyor ve şarkının bu ikinci kısmında daha iyisini yapabileceğimizi umuyor.

    GRAMMY ÖDÜLLERİ PERFORMANSI

    Lyrics videosu şarkıya bambaşka bir profil çizerken Katy, 12 Şubat'ta şarkının ilk canlı performansını gerçekleştirmek üzere, yıllardır kendisini göz ardı eden ve sanata ve pop piyasasına verdiği emeği resmen yok sayan Grammy Ödülleri'nin yolunu tuttu.

    Skip Marley ile birlikte şarkıyı ilk kez canlı seslendiren Katy, performansın başlangıcında bembeyaz bir evin kapısının önünde renkli gözlükleriyle şarkıyı söylemeye başlıyor. Evin üzerine ve arka plana yansıtılan görüntülerde masmavi gökyüzünün ve pamuk gibi bulutların içinde, hiçbir problemin ve ters giden şeylerin olmadığını sembolize eden şarkıcı, aniden üzerine yansıtılan koskocaman bir pembe gülün önünde beliriyor. Tam o sırada, nakarattan hemen önce şarkının sözleri ise şöyle:

    "So put, your rose-colored glasses on and party on..."

    "Rose-colored glasses" terimi, bir olaya ya da bir kişiye sadece iyi yönlerini görecek şekilde, fazlasıyla iyimser bir tavırla bakmak anlamına geliyor. Katy burada hepimizin "comfortable bubble"larında yani komforlu alanlarımızda etrafımızda dönüp biten her şeyi umursamadan, görmezden gelerek hayatı güllük gülistanlık geçirdiğimizi anlatıyor. Şarkının bu kısmı sonrası tüm bulutlar pembe gülün dağılmasıyla pembeye dönüyor ve nakaratın başlamasıyla ise kara mor renkler alıyorlar. Evi çevreleyen çitler, yani güvenli alanlarımızın sınırları, yavaş yavaş yükselmeye başlıyor ve Katy etrafını göremez hale geldiği için dışarıyı görebilmek için sınırlarının yani çitlerin dışına çıkıyor.

    Çitlerin dışına çıkmasıyla birlikte evin üzerine yansıtılan görüntülerde kapkara bulutlar beliriyor ve şimşekler çakmaya başlıyor. Kendi etrafında dönmeye başlayan evin çevresini gezmeye başlayan Katy, "Stumbling around like a wasted zombie" sözlerini söylerken adeta bir zombi gibi elleri önde ağır ağır yürürken bir anda evin arka kısmında, aynadan çitlerin olduğu yerde duruyor. 

    "Are we tone deaf? / Keep sweeping it under the mat/ Thought we could do better than that" sözlerinden sonra etrafında toplanan aynadan çitlerde kendi yansımalarını gören Katy, onlara dönerek "I hope we can" diyor ve gül rengi gözlüklerini çıkarmaya doğru yavaş yavaş cesaretlenmeye başlıyor. Nakarat öncesi "So put your rose-colored glasses on" kısmını seslendirirken gözlüklerini çıkarıp fırlatan Katy, artık gerçekleri görür hale geriyor. Nakaratın tekrar başlangıcıyla evin üzerine gerçek hayattaki tüm karmaşa ve tehlikeyi temsil eden büyük su dalgalarının görüntüleri yansıtılıyor ve Katy Skip Marley'le buluşmak üzere tekrardan evin etrafında yürümeye başlıyor. Bir anda tekrardan sınırlarının içine giren Katy; gözlükleri artık olmadığı için her yerin kıpkırmızı kesilmesiyle gerçeklerin iyice farkına varıp hızlıca sınırlarından çıkıyor ve alevlerin içinde evin etrafını dönmeye devam ediyor. Hemen sonrası Skip Marley sahnede beliriyor.

                                   

    Skip Marley'nin çarpıcı sözleri sonrası son nakaratta ev tamamen dağılıyor ve tüm parçalar havada dönmeye başlıyor. Karanlığın içinde yansıyan karmakarışık ışıkların içinde kaybolan ikili şarkının bitimine doğru sahnenin önüne geliyor ve arkaya yansıtılan Birleşik Devletler Anayasası ön sözünün önünde şarkıyı bitiriyorlar. Performansın belki de en tüyleri diken diken eden kısmı bu, sebebi de bu ön sözün daha muhteşem ve eşitlikçi, insanını savunan bir ulusun kurulması için anayasının ilkelerini ve amacını içermesi. 

    MÜZİK VİDEOSU

    21 Şubat 2017 tarihinde Katy şarkının her karesi bir mesaj içeren müzik videosunu yayınladı. Klip Katy'nin "Oblivia" adında büyük bir eğlence merkezine girişiyle başlıyor. "Oblivion" kelimesi Türkçede "farkında olmama durumu" anlamına gelir, eğlence merkezi ismini bu kelimeden almış yani içeri girdiğinizde artık dışarıdaki hiçbir şeyin farkında olmayacaksınız ama daha korkuncu, içeride deneyimleyeceğiniz "ride"lerden hiçbirinin gerçek anlamının da farkında olamayacaksınız.

    Katy Oblivia'ya girişiyle birlikte, üzerinde "Dünyanın En İyi Sürüşü" yazan bir tekerlek içinde hamster heykeli görüyor. Sonrasında önümüze, arkasında tekerlek içindeki hamster logosu bulunan tableterle her anlarını sosyal medya için görüntüleyen kadınlar çıkıyor. Burada sosyal medyanın global anlamda herkesin odak noktası olmasıyla hayatlarımızın her anını başkalarına göstermek için verdiğimiz acınası mücadele ve elimizdeki teknolojik cihazlardan olmadan adım atamama korkumuz vurgulanıyor.

    Katy mutlu bir şekilde yol alırken kırmızı güller görüyor ve koklamak için yanlarına yanaşıyor. Gülleri koklarken dikenlerinin eline batması ve onu kanatmasıyla, o zamana kadar Oblivia'daki herkes gibi büyülenmiş ve heyecanlı olan Katy, burada yanlış bir şeylerin olduğunu anlamaya başlıyor.

    Katy hemen sonrasında mavi ve pembe renklerdeki kalplere sahip koltuklarla kadınlar ve erkekler için iki yanı ayrılmış olan "Love Me" isimli roller-coastera biniyor. Buradaki renk ayrımı, günlük yaşantımızda kadınların ve erkeklerin renklerle bile kategorize edilmesini simgelerken, roller-coaster harekete geçiyor ve Katy emojilerle dolu bir tünelden geçtikten hemen sonra, yanındaki adamla tüm sürüş boyunca aynı tepkileri vermesine rağmen adam Katy'den çok daha fazla puan topluyor. Buradaysa tüm dünyada her türlü alanda erkeklerin üstünlüğünün ve kadınların küçük görülmesinin altı çiziliyor.

     

    Sağ alt köşede roller-coaster'ın kalktığı "Validation Station" yani "Doğrulama/Tasdik İstasyonu" yazısını görüyoruz. Puanların gösterilmesiyle hayatımızın her türlü alanındaki erkek egemenliği doğrulanmış oluyor.

    Roller-coaster'dan ayrılan Katy parkın içinde ilerlemeye devam ederken bir anda havada uçan bir adam görüyor ve "Safe Trip Home" (Eve Güvenli Yolculuk) yazılı upuzun ve metrelerce devam edip parkın sınırlarını çizen çitlerin önünde duruyor. Hemen sonraki karede arkada "No Place Like Home" (Ev Gibisi Yok) yazısının önünden üst üste yığılmış Oblivia etiketli bavulların üstünde koltuklara binip parkın dışına fırlatılan bir çift görüyoruz. Buradaki asıl detay ise bu çiftin beyaz ırktan olmamaları yani göçmen (büyük ihtimalle Latin Amerika göçmeni) olmaları. Katy burada Amerika'dan acımasızca sınır dışı edilen ve ülkelerine geri yollanan belki milyonlarca kişiyi hatırlatıyor.

     

    Daha sonra Katy'i herkesin binmek için upuzun bir sıraya girdiği hamster tekerliğinin sırasında kısa bir süreliğine görüyoruz ve hemen sonrasında ekranda Inferno H2O adlı bir benzin istasyonu beliriyor. Sloganları "Enjoy Fire Water" (Ateş Suyunun Tadını Çıkarın) olan bu istasyonda Katy eline bir ateş suyu alıyor ve önündeki adamın suyu içip ağzından ateş püskürtmesiyle şaşkına dönüyor. Inferno H2O sahnelerinde anlatılmak istenen, dünyanın giderek azalan su kaynakları ve insanlığın ileride su için yaratabileceği savaşlar.

     

     

    Sıradaki karelerde parkta akşamın başlamasıyla herkesin heyecanlı bir şekilde "Nuclear Family" şovunu izlemek için gözlerindeki filtreli gözlüklerle sandalyelere koşturduğunu görüyoruz. Herkes robot gibi aynı anda 3D gözlüklerini takarken Katy onları fark ettikten sonra hızlıca gözlüklerini takıyor ve şovu izlemeye başlıyorlar. Araya giren karelerde daha önce Katy'i sırasında gördüğümüz hamster tekerliğinde koşturan fakat düşen iki kişi görüyoruz. Bu iki kişinin taşıdığı mesaja birazdan değineceğiz. 

    "Nuclear Family" şovunu izlerken aynı anda ritme göre kafalarını sallayan kişilerin arasında Katy hiçbir şey anlamadan masum gülüşüyle etrafı izlerken ekranda bir anda Skip Marley görülüyor ve Katy gerçeklerin farkına varmaya başlıyor. Gözlüklerini çıkarıyor ve Skip'in televizyonun içinden çıkmasıyla ona doğru yürüyor ve tüm gerçekler gözünün önüne seriliyor. Katy buradaki her şeyin süslü püslü aldatmacalar olduğunu ve tüm zamanını burada hiçbir şeyin farkına varmadan, beyni kilitlenmiş bir şekilde geçirdiğini fark ediyor. Klibin sonunda hamster tekerliğini sürüp düşmeyen tek kişi Katy oluyor. Tekerliği daha önce süren iki kişiden biri siyahi bir adam, diğeriyse Asya kökenli bir kadın. Katy, özellikle Amerika ve sonrasında tüm dünyadaki ırkçılığın ve beyaz ırkın üstünlüğünü bu tekerlekten düşmeyen tek beyaz ve nüfuza sahip kişi olarak açıklıyor.

    Klibin bitişi ise, tekerlekten düşmeyince her şeyi iyice anlayıp gerçekleri kabullenen Katy'nin gitgide yaklaşmakta olan ve tüm insanlığı bir kaosa sokacak problemlerin onu soktuğu dehşet içindeki yüz ifadesiyle oluyor.

    BRIT ÖDÜLLERİ PERFORMANSI

    Klibiyle birçok komplo teorisi videosuna konu olan ve politik mesajlarıyla Katy'nin piyasadaki konumunu tehlikeli bir yere sokan şarkı, BRIT Müzik Ödülleri'ndeki performansından sonra daha da çok konuşuldu. BRIT Müzik Ödülleri'nde lyrics videosu, Grammy performansı ve müzik videosundan sonra çıtayı daha da göklere çıkarmak isteyen sanatçı, performansı sırasında Donald Trump ve Theresa May'in kocaman iskelet kuklalarını sahneye çıkardı ve dünya gündeminin tam ortasına oturdu.

             

     

    "Chained To The Rhythm", Billboard Hot 100 listesinde 4 numarada zirve yaptı ve bugüne kadar müzik videosu 673.3 milyon, lyrics videosu ise 88 milyon defa izlendi. Şarkı uzun soluklu bir hit olarak hem Amerikan listeleri ve radyolarında hem de tüm dünyada büyük dinlenmeler ve sıralamalar elde etti. Fakat her güzelliğin bir bedeli olduğu gibi, "Chained To The Rhythm"ın da bu güzel başarısı ve büyük emek harcanmış performansları ve videolarının arkasından, politik görüşler belirttiği ve gerçekleri herkesin yüzüne çok net bir şekilde çarptığı için Katy Perry adına bir nefret söylemi silsilesi geldi. Hareketli bir pop şarkısı için taşıdığı ağır mesajlı sözleri ve zamanının ötesindeki vizyonuyla şarkı, Katy'e hem büyük başarılar hem de ağır yükler getirdi. 

    Tüm bu nefret söylemlerine ve iyi bir mesaj verme amacının politik görüşü Katy ile bir olmayan kişiler tarafından göz ardı edilmesine karşın şarkı, döneminin ve günümüzün en iyi pop şarkılarından biri olarak bir kült halinde artık. Donald Trump'ın ülkeyi yönetmesinin son yıllarında tekrar parlayan şarkının yorumlarında bugün hala atılmaya devam eden "Bize bir mesaj vermek istedi ama onu görmezden geldik." yorumlarını görebilirsiniz. 

    Katy Perry ile ilgili ilk yazımda kariyerinin belki de en iyi şarkısı olan "Chained To The Rhythm"ı ve performansları ile videolarını sizleri çok sıkmayacak biçimde olabildiğince detaylı bir şekilde anlatmaya çalıştım. Bu yazımdan sonra belirli aralıklarla Katy'nin kariyerinin diğer kısımlarını ve yaşadıklarını sizleri sıkmayacak ve meraklandıracak şekilde anlatmaya çalışacağım. Hoşça kalın!

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.