The Book That Lived 

Her şey J.K. Rowling’in bir tren yolculuğunda Harry Potter’ı hayal etmesiyle başladı. 1990 yılında Manchester Londra arasında gerçekleşen bu tren yolculuğundan sonra Harry Potter dünya çapında fenomen haline geldi, milyonlarca kopya satıp bir çok dile çevrildi. Warner Bross tarafından her bir kitabın filmi çekildi. Bir çok lisanslı ürün satıldı ve Universal Studios tarafından Harry Potter tema parkı açıldı. Peki bu kitap dünya çapında fenomen olmayı nasıl başardı?

 

Hikayenin Başlangıcı

J.K. Rowling için pencereden dışarıyı seyrederek zaman geçirdiği sıradan bir tren yolculuğuydu. Aniden bir anda Rowling’in kafasında bir erkek çocuğunun görüntüsü canlandı. O an henüz isimlendirilmemiş olsa da o çocuk Harry Potter’dı. Rowling ilk romanı 1995 yılında bitirdi. 1 yıllık arayışın ve 12 defa reddedilişin ardından kitabını yayınlayacak bir yayınevi bulmayı başardı. İlk Harry Potter kitabı 27 Haziran 1997 yılında 500 kopya ile basıldı.

 

İyi Ürün ve Marka

Rowling hayal ettiği karakteri ve ürününü en başından beri çok sevdi. Onun ürününe olan bu sevgisi müşterilerine anlamlı bir marka mesajı vermiş oldu. Kitabın başarısında bir çok element role oynadı fakat bunların en başında Rowling’in bir marka koruyucusu rolünü üstlenmesi yer alıyor. Harry Potter’ın başarısının özünde iyi bir ürün olması var. İyi bir ürün ürettiğinizde insanları elde edersiniz size ve markanıza inanırlar, bu yolla başarılı olmak için önemli bir şans yakalarsınız.

 

İhtiyaç Duyulan Bir ürün

Başarılı olmanın yolu iyi bir ürün üretmek, buna rağmen standartların altında kaliteye sahip olsa da başarılı olan ürünler var fakat onların uzun vadeli tutunacak gücü olamaz. Rowling kusurları olan bir karakter hayal etti ve iyiler kötülere karşıydı. İnsanlar böyle hikayeleri her zaman sever ve satın almak isterler. Star Wars ve Rocky gibi filmler de benzer hikayelerle başarılı olmuşlardır. İçerik iyi bir ürünün anahtarıdır ve başarı için gereklidir. İnsanların ihtiyaçlarına cevap veren iyi bir ürün üretince başarı da geldi ama yine de kimse Harry Potter’dan bu kadar büyük bir başarı beklemiyordu.

 

Rekabet Çevresi

1997 yılında ilk Harry Potter kitabı basıldı ve o tarihlerde çocuklar kitap okumak yerine genelde televizyon seyrederek vakit geçiriyorlardı. Yani Harry Potter ilk çıktığında ciddi bir rakibi yoktu. Daha sonra kitabın başarı potansiyelini görüp bunu takip etmek taklit etmek isteyenler oldu. Markanın pazarlama ekibi bu tarz tehditlere karşı savaşmak için hazır olmak zorundaydı. Etkili bir pazarlama stratejisi kullanarak Harry Potter markasını tehditler ve fırsatlar doğrultusunda iyi yönlendirdiler.

 

Marka ve Müşteri Sadakati İnşa Etmek

Tüm rekabet tehditlerine rağmen Harry Potter yükselişini sürdür ve kısa sürede popüler bir marka haline geldi. En iyi ürün ve markalar işe bir icon olmak için başlamazlar Rowling ve Warner Bross da böyle başlamadı ve Harry Potter’ın dünyaca ünlü fenomen bir marka olacağını hayal etmediler ama iyi bir ürün gördüklerinde onu fark etmişlerdi.

 

İsim bir marka için önemli olsa da, aslında marka bilinirliği yaratmak isim ve logodan daha önemlidir. Bir markanın en önemli yönü tüketicinin zihnindeki algıdır. Bu nedenle marka imajının sağlanmasında iletişim önemli bir rol oynamaktadır, bu aynı zamanda müşteri sadakati için de kritiktir.

 

İyi bir ürün sadece arkasındaki insanlardan değil, müşterilerden de sadakat bekler. Okurların sadakati, Harry Potter'ın başarısında önemli bir rol oynadı. Sürdürülebilirlik açısından Rowling, Harry Potter serisinin yedi kitap içereceğini başından beri söylemişti. Müşteriler, markanın ne kadar süreceğini bildiklerinde kendilerini rahat hissederler ve bu yolculuk boyunca devam etmeye istekli olurlar. Böylece güvenlik, marka içinde organik olarak oluşmuş oldu.

 

Bir ürün veya markanın insanlarla duygusal bağı olmadıkça hiçbir şey değildir. İnsanlar Harry Potter ile duygusal bağ kurmaya başladıklarında, kaçınılmaz yükseliş sonsuz bir üne ulaştı.

 

Duygusal Katılım ve Online Vızıltı

İyi bir ürün, insanlarla duygusal bir ilişki sağladığında büyük başarılar elde edebilir. Aslında bir ürünün veya markanın en değerli yönlerinden biri tüketicilerle duygusal bağ kurmaktır. İnsanlar her zaman inanmak ve bağlantı kurmak için bir şeyler arıyorlar, Harry Potter bu boşluğu doldurdu. İnsanlar Harry Potter ile bir bağ hissetti ve bu derin bir sadakat yarattı. Harry Potter hayranları, duygusal olarak bağlı ve sadık tüketici modelinin mükemmel bir örneğidir. Her marka yöneticisinin imrenmesi idealdir. Yüksek düzeyde tüketici katılımı, kulaktan kulağa pazarlama konusunda büyük bir etki yaratır. Harry Potter söz konusu olduğunda, bu duygusal katılım hayranları Harry Potter hakkında konuşmaya yönlendirdi.

 

Ağızdan ağza pazarlama, Harry Potter'ın başarısında önemli bir rol oynadı. Harry Potter'ın üçüncü kitabı yayınlandığında binlerce kişi kitaplarını imzalamaya geldi. Harry Potter'ın itibarı iyice arttı. Ardından talk showlar Rowling’i ağırlamaya başladı. Sonra yayıncılar, yetişkinlerin de Harry Potter'ı sevdiğini fark etti. Bunun üzerine yayıncılar onlar için özel bir kapak tasarladı.

 

1999'da Harry Potter patladı. Harry Potter serisindeki ilk üç kitap, New York Times en çok satanlar listesinde ilk üç sırada yer aldı. Giderek daha fazla insan Rowling ve Harry Potter'ın farkına vardı. İnsanların kitaba olan bu sevgisi domino etkisine neden oluyordu. Harry Potter markasına sadık kalanlar daha sadık hale geldi. Sadakatleri alışılmadık bir bağlantı yarattı.

 

İnternet Etkisi

Harry Potter'ın mükemmel bir zamanda piyasaya sürüldüğünü söyleyebiliriz. İnternet, insanların sosyal yaşamında daha fazla yer almaya başladı. O dönemde hayranlar internetin gücünü kullanmaya başladılar, sosyal bağlantılar ve küresel sohbetler geliştirdiler. Herkesin Harry Potter hakkında söyleyecek bir şeyi vardı. İnsanlar sohbet odaları, hayran sayfaları, forumlar ve dergiler oluşturmaya başladı. Onlarla birlikte bazı olumsuz siteler açılmaya başladı. Harry Potter ekibi viral vızıltıların gücünü gördü ve insanlara müdahale etmemeye karar verdiler. İnternet, Milyonlarca hayranın birbirine ulaşmasına izin verdi. Aslında, stratejik bir pazarlama planıyla birlikte internet, Harry Potter’ın vızıltılarının bir kült markayı küresel bir fenomene dönüştürdüğü yerdir.

 

 

Kaynak: Susan Gunelius,The Story of a Global Business Phenomenon