İcat-I Gelenek

İcat-I Gelenek
  • 0
    0
    0
    0
  • Belki de Avrupa’nın gördüğü şeyi bizim hala uydurma tarih ve şahsiyetler ile yakalamaya çalıştığımızdandır ki, ülkemizde tarih bilinci hala yerine oturamamıştır. 

    Avrupalılar yaşadığı tarihi koruyor iken bizler koruduğumuz tarihi yaşıyoruz.Ülkemizin üst düzey kurumlarının logolarına yanlış tarihler koyuyor,turistik saraylarımızın girişlerine uydurma şahsiyetlere ait tabloları yerleştiriyoruz.Bunları da “gelenek”, “ecdad” gibi kelimelerle süslüyoruz.

    Mesela,İstanbul Üniversitesi’nin logosunda yazan tarihi biliyor olmalısınız.Peki İstanbul Üniversitesi’nin kuruluş tarihinin İstanbul'un Fethi ile ne alakası olabilir?Herhangi birimizin bunu gördüğünde vereceği ilk tepki nedir?Muhtemelen tepkimiz, gerçekten de 1453’de kurulduğunu kabul edip yolumuza devam etmek olur.Peki gerçek bu mu?

    Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiğinde orada eğitim adına bir çok medrese açtığı doğru.Fakat 1850’lerden sonra artık Fatih’in açtığı medreselerin devamı olan okulların ihtiyacı karşılamayacağından dolayı, Batı adına eğitim veren okullar açıldı.1874’te kurulan Darülfünun bunlardan başarılı olan okuldu.Peki İstanbul Ünivesitesi’nin temeli olan Darülfünun ile Fatih’in medreseleri arasında benzerlik var mıydı?Darülfünun’da derslerin büyük bir bölümü Fransızca veriliyor, batı yöntemleri kullanılıyordu.Kısacası 1453’deki medreselerle arasında herhangi bir devamlılıktan söz edilmesi saçmalıktır.

    Ya da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın  Çaka Bey’in İzmir’i ele geçirip orada Türk Beyliği kurduğu 1081 tarihini kuruluş kabul etmesine ne demeli?Her şeyi geçtim,Çaka Bey’in kurduğu beylik ile Osmanlı Devleti arasında bir devamlılık yakalamaya çalışmak da fanteziden başka bir şey değildir.

     

    Peki ya kim tarafından resmedildiği,kimin resmedildiği bile bilinmeyen bir portrenin Topkapı Sarayı’nda Yavuz Sultan Selim olarak tanıtılması hakkında ne düşünmeliyiz?

     

    Köklü bir tarih yaratma çabamızdan, tüm gerçek üstü saçmalamalara kadar olan bir gelenek icat etmiş, bunları da sadece kendimize değil tüm dünyaya tanıtma peşindeyiz.Bizler tarihimizi yaşamıyor, yaratılan tarihin içerisinde hapsoluyoruz.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.