Tarihiyle Piramitleri gerisinde bırakan; Göbeklitepe.

Tarihiyle Piramitleri gerisinde bırakan; Göbeklitepe.
  • 1
    0
    0
    0
  •           Göbeklitepe, ülkemiz ve hatta dünya tarihi açısından bilinmeyenlere ışık tutmaya devam ediyor. Bilinen en eski yerleşim yeri olmasıyla, ünlü inşaları geride bırakan Göbeklitepe’nin ortaya çıkma serüveni, 1983 yılında Şanlıurfa'da tarlasını sürdüğü sırada çiftçi Mahmut Kılıç’ın bulduğu oymalı taşı müzeye götürmesiyle başlamıştır. Fakat eser sıradan bir arkeolojik bulgu olduğu varsayılarak Urfa Müzesi'nde sergilenmeye başlamıştır. Sonralarında müze başkanlığınca, 2007 yılında atanan Prof. Dr. Klaus Schmidt’in beraberliğinde kazı çalışmaları başlatılarak inceleme altına alınmıştır. Schmidt’in incelemeleri sonrasında medeniyetin “en eski tapınağı” unvanını alarak tarihin en eski inşası olarak bilinen yapıları geride bırakmıştır. Dünyanın birçok yerinde incelemelerde bulunan arkeologların gözünde, insanlığın doğduğu yer olarak anılmaktadır. Arkeolog bilimcilerin söylemleri karşısında hayranlık duymamak elde değil. Göbeklitepe’yi değerli kılan ve ilgi çekici yapan detayın, yapılış amacı ve o zamanın şartlarına göre estetik anlayışındaki kusursuzluklar olduğunu görmekteyiz. Günümüzde yaşayan hayvanların, o zamanlarda bile taşlara çizilen figürlerle birebir aynı olması bunun en somut örneklerindendir. Yokluğun, bilgi azlığının ve zorlu şartların altında böylesine detaylı ve bilinçli bir yapının(tapınak) inşası tarihe geniş bir kapı daha aralamaktadır. İnsanlığın ve sosyal yaşantının geçmiş medeniyetlerde nasıl olduğu üzerine araştırılmalar söz konusudur. Yapılan incelemeler ile bu konuya açıklık getirildiğini söylemek mümkündür. Tapınağın inşası ve kullanılışı hakkında hala sırrını koruyan kısımlar olduğu ve bunların ancak diğer tarihi inşalar ile beraber incelenerek elde edileceği söylenmektedir. Geçmişten günümüze ışık tutan ve şuana kadar bildiğimiz doğruları gözden geçirten bir yapı olması bakımından değeri ölçülemezdir. Aynı zamanda insanlık tarihinin, yerleşik hayata tarım ve hayvancılıkla geçtiği tezini de çürütmektedir. Geçmiş bilgilerimizle, taş devrinde yaşamış insanların yerleşik hayata tarım ve hayvancılıkla geçtiği bilinirken, Göbeklitepede yapılan incelemelerle insanlığın yerleşik düzene tarım ve hayvancılıktan önce geçtiği kanıtlanmıştır. Tapınağın inşası sırasında yapı malzemelerine nasıl ulaşıldığı hala merak konusudur. Zamanında orda yaşamayı sürdüren toplulukların, hayvanlarını evcilleştiremediği de diğer bulgularla saptanmıştır. Tapınağın dini ibadetleri gerçekleştirme ve toplanılma alanı olarak kullanılmış olması, göçebe yaşamın geride bırakıldığının izidir. Bunun sebebi insanlığın ibadet alanlarına yakın olmak istemesi ve sonucunda da burada yerleşime başladığıdır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.