Billie Eilish ve son albümü “Happier Than Ever”

Billie Eilish, 2019 yılında ilk albümü olan ‘When We All Fall Asleep, Where Do We Go?’ ile dünyada büyük yankı uyandırmış ve 62. Grammy ödüllerinde aday olduğu altı daldan beşini kazanmayı başarmıştı. Şüphesiz son zamanların en çok konuşulan isimlerinden biri olan Amerikalı söz yazarı ve şarkıcı bir buçuk yıldır üstünde çalıştığı yeni albümünü yayınladı.

2021 yılının Nisan ayında duyurulan albümde Billie, genç bir kadının müzik sektöründe karşılaştığı zorluklar, sosyal medya, stalking, cinsel istismar, ayrılık, yas ve kayıplar gibi konulardan bahsediyor. Bugünkü yazımda ise albüm hakkındaki ilk izlenimlerimden, albümün içeriğinden ve Billie’nin son dönemde içinde bulunduğu linç kampanyasından bahsedeceğim.

Genel olarak süreçten bahsetmek gerekirse, Billie, 27 Nisan 2021 tarihinde yeni albümünün kapağını ve tarihini duyurdu. 29 Nisan’da ise albümden ilk tekli olan ‘Your Power’ şarkısını ve müzik videosunu yayınlayarak hayranlarına uzun bir süre sonra yeni bir şarkı sundu. Mayıs ayında yeni tarzıyla beraber VOGUE dergisine verdiği kapak fotoğraflarıyla gündemde kalmaya devam etti. 2 Haziran tarihinde albümün ikinci teklisi olan ‘Lost Cause’ isimli şarkı ve müzik videosunu yayınladı. 10 Haziran tarihinde sosyal medya hesabından ‘Lost Cause’ şarkısının klibinin kamera arkasından birkaç fotoğraf karesini ‘i love girls’ - ‘kızları seviyorum’ - açıklaması ile paylaştı. Bu açıklama Billie’nin maruz kalacağı linç kampanyasının ilk adımıydı. Bu paylaşım hayranları tarafından ‘queerbating’ - LGBT birey olmamasına ragmen öyleymiş gibi imalarda bulunarak prim yapmak - ile suçlandı ve Billie’den bu konu hakkında bir cevap istendi. Fakat Billie bu konuyla ilgili hiçbir açıklamada bulunmazken haziran ayının devamında Billie Eilish’in oyuncu olan erkek arkadaşı Matthew Vorce’un geçmişte attığı aşırı ırkçı ve homofobik paylaşımlar ortaya çıktı. Vorce bu paylaşımlar için özür dilerken Billie’nin bu durum hakkındaki sessizliği ve ilişkisine devam etmesi hayranları tarafından tepkilerin kesilmemesine neden oldu. Devam eden günlerde Billie’nin, Instagram hesabından ‘Billie’nin hayranları utanç verici.’ yazan bir paylaşımı beğenmesi artık bardağı taşıran son damla oldu. Billie sosyal medya hesaplarından çok hızlı bir şekilde takipçi kaybı yaşamaya başladı ve Billie’nin hayranları eski Billie’yi istiyoruz yorumları yapmaya başladı. Billie bu konu hakkında hiçbir açıklama yapmazken Instagram hesabından ‘I’m tired’ -Yoruldum- açıklaması ile fotoğraf paylaşması takipçileri tarafından tüm bu tepkilere bir cevapmış gibi yorumlandı. 9 Haziran tarihinde albümün üçüncü teklisi olan ‘NDA’ şarkısını ve müzik videosunu yayınladı. Haziran ayının devamında Billie hiçbir yeni açıklamada bulunmadı. Hayranları tepkilerini sürdürmeye devam ederken 30 Haziran tarihinde ise 16 şarkıdan oluşan ‘Happier Than Ever’ albümü yayınlandı. Yazımın devamında ise bu albümün incelemesini yapacağım.

Albümün ilk şarkısı ‘Getting Older’, Billie’nin kendi yaşının ilerlemesi ve bu duruma alışamaması, eskiden zevk aldığı şeylerin artık zevk vermediğini anlattığı melodisi ve ritmi açısından beğendiğim güzel bir slow giriş şarkısı olmuş.

İkinci şarkı ‘I Didn’t Change My Number’ Billie’nin eski erkek arkadaşına ithafen kaleme aldığı ve ondan ayrılmak istemesini anlattığı enstürmantal kısımlarının sözlere kıyasla ağırlıkta olduğu bir şarkı. Ritmini ve nakaratını gerçekten çok beğendim. Şarkının sonundaki elektro kısmı gereksiz uzun geldi ama buna rağmen akılda kalıcı çok başarılı bir şarkı olduğunu söyleyebilirim. Yine de bir hit olacak şarkı potansiyeli göremedim.

Albümün üçüncü sırasında yer alan ‘Billie Bossa Nova’ benim albümde en beğendiğim şarkı oldu. Billie’nin romantik fantazilerine yer verdiği şarkı dinleyiciyi sıkmayan ve ritminin eğelenceli olduğu bir slow şarkı. Gerçekten çok başarılı.

Dördüncü sıradaki şarkı Billie’nin 2020 yılında çıkardığı teklilerden biri olan ‘my future’ şarkısı. Billie’nin pandemi dönemi nedeniyle hayatı sorguladğı ve geleceğine olan merakını anlatan bu şarkı Billie’nin yeni albümüne eklediği şarkılardan biri oldu. Sözlerini beğendiğim gayet güzel bir slow şarkı olmuş fakat Billie’nin artık klasikleşmiş türünden ve bir sürü benzeri olan şarkılarından biri diyebiliriz

Beşinci şarkı ‘Oxytocin’ vokal açıdan albümün en iyi şarkılarından. İlk dört şarkıdaki klasik tonlardan uzaklaşılmış. Şarkının sonunda konserlerde dinleyicileri eğlendirebilecek ve I Didn’t Change My Number şarkısına göre çok daha iyi bir elektro kısım yer alıyor. Uzunluğu da gayet başarılı. Bana göre albümün hit olabilecek birkaç şarkısından biri.

Sıradaki şarkı ‘GOLDWING,’ müzik endüstrisindeki genç bir kadını metaforik bir şekilde anlatan, az söz içeren ve daha çok enstrümantal kısımlara yer veren kısa bir şarkı. Beğenmediğimi söyleyemem ama Billie’nin standartlarının altında olduğunu söyleyebilirim.

Yedinci şarkımız albüm çıkmadan önce ikinci tekli olarak yayınlanan olaylı şarkı ‘Lost Cause.’ Gerek klibiyle gerek ritmiyle Billie’nin diğer şarkılarına göre daha hareketli bir pop şarkısı. Şarkının sözlerinde eski erkek arkadaşından bahseden Billie bu şarkıyı single olarak yayınlayarak kesinlikle doğru bir karar vermiş diyebilirim. Hit olmayı da şimdiden başardı sayılabilir.

Sıradaki şarkı ‘Haley’s Comet’ aşktan bahseden romantik bir şarkı. Açıkcası şarkıyı sıkıcı buldum ve albümün çaldığı zaman sıradaki şarkıya geçme isteği uyandıran şarkılarından biri olduğunu söyleyebilirim.

‘Not My Responsibilty’ sosyal medyada ‘body shaming’ olarak geçen ve toplumun belirlediği güzellik anlayışının sonucunda ortaya çıkan estetik standartlarına uymayan insanları aşağılamak olarak tanımlanabilen olguya karşı yazılmış bir şarkı. Net bir şekilde albümün en sıkıcı şarkısı.

Onuncu şarkı ‘Overheated,’ genç bir kadının popülerleştikten sonra magazinciler tarafından rahat bırakılmaması ve sosyal medyadan acımasızca yapılan yorumları eleştiren slow bir şarkı. Açıkcası şarkının sadece nakaratını beğendim. Lost Cause ile zirve noktasına çıkan albüm hızlı bir şekilde tempo kaybetmeye başladı.

Sıradaki şarkı ‘Everybody Dies,’ genç şarkıcının hayatındaki pişmanlıklarından ve kendisinin ne zaman öleceğini sorgulayan intihar temalı çok yavaş bir şarkı. İlk dinleyişlerimde çok başarılı bulmadığımı ama belki ilerideki dinleyişlerimde görüşlerimin değişebileceğini düşünüyorum.

On ikinci şarkı ‘Your Power,’ albümün yayınlanan ilk single şarkısıydı. Şarkıda kadınların uğradığı cinsel istismarlardan bahseden Billie’nin bu şarkıyı on ikinci sıraya yerleştirmesi sıkıcılaşan albüme ilaç gibi gelmiş. Enstürmantal kısımları ve şarkının tonunu çok beğendim. Güzel ve duygusal bir şarkı.

Sıradaki şarkı olan ‘NDA’ için kısaca Billie’nin dünyayı kasıp kavuran bad guy şarkısının bu albümdeki muadili diyebiliriz. Şarkı albümün son teklisi olarak çıkmıştı fakat bad guy’ın ulaştığı popülerliğe henüz ulaşamadı. Şarkı ritmi bakımından dinleyicinin aklına takılan bir beat’e (şarkıların altyapısını oluşturan ritmik altyapı) sahip. Fakat şarkı çıktıktan sonra ülkemizde şarkının beat’inin, İbrahim Tatlıses’e ait Mutlu Ol Yeter şarkısından alındığı tartışmaları başladı. Fakat müzik sektöründe sonsuz çeşitlilik olamayacağı için şarkıların bazı kısımlarında benzerlikler olmasını gayet normal buluyorum. Gerek ritmi gerek uyandırdığı etki ile albümün en beğendiğim parçalarından biri oldu.

On dördüncü şarkı ‘Therefore I Am’ de my future şarkısı gibi 2020 yılında çıkan Billie’nin sonradan yeni albümüne ekledeiği bir şarkı. Dünyada hit olan bu şarkıyı açıkcası yorumlamaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Harika şarkı.

Sıradaki şarkı, albüme ismini veren ‘Happier Than Ever’ şarkısı. Billie bu şarkıda eski sevgilisi Brandon Adams’dan ayrılma sürecinden bahsetmiş. Yavaş tempoyla başlayan şarkı beat değişikliliği ile hızlanıyor ve daha acıklı bir hal alıyor. Dinleyiciyi derinden etkileyen ve bu esnada dinleyiciyi sıkmayan enstürmantal kısımları ile beraber harika bir şarkı olmuş. Şarkının sonunda Billie’nin çığlıklarına yer vermesi şarkıyı daha acıklı bir hale getirmiş. Bu durum bende keşke albüm böyle bitseydi düşüncelerini meydana getirdi. Fakat Billie yaptığı açıklamada albümün sinir dolu ve hüzünlü bir şekilde bitmesini istemediği için Male Fantasy şarkısını sona koyduğunu söyledi.

Albümün on altıncı ve son şarkısı ‘Male Fantasy’ müzik sektöründeki beyaz erkeklerin müzik sektöründe yükselmeye çalışan kadınlara bakış açısından bahseden feminist ve slow bir şarkı. Kapanış için uygun bir şarkı olduğunu düşünüyorum. Gayet beğendim.

Albümü genel olarak incelediğimde ise albümün çok başarılı bir şekilde başladığını ama ortalara doğru temposunu kaybettiğini düşünüyorum. Yine de albümün son beş şarkısının çok başarılı olması bu açığı kapatıyor gibi duruyor. ‘WWAFAWDWG’ albümündeki kadar hit şarkı olması potansiyeli taşıyan çok şarkı olmaması albümün en büyük sıkıntısı. Bundaki en büyük etken ise bana göre Billie’nin yaşadığı değişim. Eskiden kendisinin eleştirdiği çoğu davranışı yapması ve yazımın başında bahsettiğim olaylar zinciri toplumda genel olarak bir Billie Eilish öfkesi uyandırdı. Hayranları tarafından ise eski Billie’yi istiyoruz zinciri başladı. Fakat ben müzik dinlerken şarkıcının özel hayatındansa çok müziğin kalitesine baktığım için genel olarak albümü beğendiğimi söyleyebilirim. Billie Bossa Nova, Oxytocin ve NDA ise albümdeki en beğendiğim üç şarkı oldu. WWAFAWDWG albümü ile yarışabilecek bir albüm olduğunu düşünüyorum ve 64. Grammy Ödüllerinde ödül veya ödüller almasını bekliyorum. Siz Billie Eilish hakkında ne düşünüyorsunuz? Albümde en beğendiğiniz şarkı hangisi oldu?

Albümü dinlemek için :

target="_blank" rel="noopener">