Gerçeküstücülüğün İz Düşümü' Otomatizm

Gerçeküstücülüğün İz Düşümü' Otomatizm
  • 4
    0
    0
    0
  • Gelecek koşullarını ve gerçekliği kavradığımız an kafamızda oluşturduğu başkalaşım, değişim gösterecektir.  Sürrealizmi(Gerçeküstücülük) kendi ekseni etrafında yorumladığımız kalıbıyla öğrenirsek bakışımız da o denli yüzeysel oluşum gösterir. Kalıbı dışında, bilinci tamamen yok sayarak değil de bilincin eşiğinde ele almalıyız. Bu görüşü savunan yazarlardan, ilk sırada Andre Breton gelmektedir. Breton’a göre gerçeküstücülük: “Bilinç ile bilinç dışını birleştiren bir yoldur. Gerçeküstücülük akımı, gerçek dışı anlamında değil aksine gerçeğin insandaki iz düşümü şeklinde bir yaklaşımdır.”  Gerçeğin insan üzerinde yarattığı o etki, sürrealizmi sıra dışılığıyla açıklamaktadır. Gerçeğin üst katmanı bizlerde farklı farklı kapılar açsa da şöyle bir baktığımızda kökünde yine gerçeğin yattığıdır. Bu akımın kendi alt dallara ayrıldığı ve kendi akımlarını oluşturduğu da bilinmektedir. Benim ele almak istediğim akım ise; “Otomatizm” oldu. Kavramı ilk duyduğumuz anda zihnimizde oluşturduğu şema hakkında, öğrendiklerimizden sonra da aynı kalabilecek mi? Otomatizm; kendiliğinden oluşum gösteren sanat dallarını ifade etmektedir. Hiçbir ürün, araç/gereç ve bilgi olmaksızın o anda oluşturulan veya ortaya çıkarılan eserler bütünüdür. Hani aklımıza estiği an, elimize kâğıt kalem alıp yazdığımız yazılar, şiirler ve çizdiğimiz resimler Otomatizm ’in temelini açıklar niteliktedir.  Zamanın hızlı ilerleyişi sırasında birçok kalıp artık eskisi gibi ilgi çekmemekte ve sınırların dışına çıkmayı hedefleyen yönlere evrilmektedir.  Sürrealizmin odak noktası olup, seslenişinin doruklara ulaşmasında, bireyin iz düşümüne inerek hayal gücünün kapılarını sonsuza kadar aralamaktı. Bireyin iç dünyasına erişerek, imkânsız gibi görünen tüm kalıpları yıkmış ve bireyin içindeki o ışığı yakalamıştır. Dönemin ve günümüzün devrimleri arasına girmiş ve etkisini tüm dünyaya kanıtlamıştır. Hepsinden öte gerçeküstücülük olarak anılan bu akımın alt tabanı olan Otomatizm kavramı, bizlere gereksinim duymadan da hayal gücüne ulaşabileceğimizi göstermiş oldu. Nerede olursanız olun ya da ne işle meşgul olursanız olun, fark etmeksizin yansıtabileceğiniz bir sanat mevcut. Kalıplara sığınan bu dünya genelinde bireyin ve toplumun kendi olabilme imkânı, gerçek bir devrimdir. Bireyin iç dünyasına erişerek dışarıdan müdahale almadan var olabilme güdüsü sizce de gerçeküstücülük değil midir? Diğer teknikleri de merak edenler için.

    Otomatizm ve diğer teknikler;

    -Kendiliğinden çizim ve resim (Hata olarak adlandırılan ne varsa bu teknikle var olmaktadır. El ne çiziyorsa, kalemi nereye sürüklüyorsa sanat eseri odur. Bu tekniğin uygulayıcılarından Andre Masson, Salvador Dali bulunmaktadır.)

    -Kendiliğinden yazın (Bilincin hâkimiyet kurmadığı akıldan geçen sözcüklerle oluşturulan bir yazın türüdür. Yazar, bir metne bağlı kalmaz aklından o an geçenleri direkt aktarır.)

    -Kendiliğinden şiir (Eski bir gerçeküstücü tekniktir ve kökleri Dadaist akımına dayanmaktadır. Düzeni reddeden bir anlayış hâkimdir.)

    -Kaligram (Kendiliğinden şiire benzemektedir fakat şiirin içinde kelimelerden ve harflerden özgün bir biçim oluşturularak yazılır.) 

    -İstemsiz heykelcilik (Farkında olmaksızın, cisimlerin şeklini, boyutunu ve biçimini değiştirerek oluşturulan ürünlerdir. Ataç, kağıt ve bez  parçası gibi basit ürünlerde bu tekniğe dahildir.)

    Her biri kendiliğinden oluşan, hiçbir şeye ihtiyaç duymayan özgün tekniklerdir.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.