naperva* ve müziği ile ilk tanışmamız 2020 yılına dayanıyor. Parçası olacağı bir proje hakkında kendisiyle sosyal medya üzerinden kontak kurup keyifli bir sohbet etmiştik. O dönemlerde müziğiyle iyiden iyiye tanışıp benim adıma bir dehliz olduğunun farkına varmaya başlamıştım. Birçok dinleyicisi gibi benim de kendisini müzikal anlamda tanımam “kuşlar ölürlerse” isimli şarkısıyla gerçekleşmişti ve ondan itibaren dijital platformlarda bulabildiğim tüm naperva* şarkılarına saldırmaya başlamıştım.
Fizyolojik yaşı 20’lerin başında olan bir adamın kaleminin ve hayata yaklaşımının 60’larında biri gibi olması müzikal anlamda beni garip bir şekilde etkilerken, bir Van seyahatim sırasında kendisi ile yüzyüze tanışma ve müzik üzerine sohbet etme fırsatı elde ettiğim andan itibaren müzikal yaklaşımımı kesinlikle farklı bir boyuta taşımıştı kendisi. Kendisiyle müzik temelli arkadaşlığımız ilerleyen süreçte üstüne koyarak devam etti ve kendisinin hem büyük bir hayranı hem de yakın bir dostu oldum.
21 Ağustos 2021 tarihi benim açımdan birçok anlamda olumsuz hatıralarla dolu olsa bile o gün Van ilinin İpekyolu ilçesinde bulunan ücra bir barda kendisini ilk defa canlı dinlediğimde bir kez daha sahneye bakıp yüzümde “naperva*’yı canlı dinledin beveii.” gülümsemesi oluşmuştu.
Liriklerinde barındırdığı edebiyat temelli yaklaşımıyla, ürettiği işlerin çoğunluğunda prodüksiyon kısmında da kendisinin bulunmasıyla ve hikaye anlatım yeteneğiyle naperva*’nın rap müzik temelli çalma listelerinizde kesinlikle yer edineceğini düşünüyorum.
Kendisinin Spotify üzerinden ulaşabildiğim ve favorilerim arasında olan on şarkısına aşağıdan ulaşabilirsiniz;
Yorum Bırakın