Krzyztof Kieślowski’nin Üç Renk Üçlemesi, sırasıyla Mavi, Beyaz ve Kırmızı‘dan oluşan, Krzysztof Kieślowski’nin yönetmenliğini üstlendiği filmlerdir. Filmlerin isimlerini oluşturan üç renk, Fransa bayrağının renklerini, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik temalarını temsil eder. 

“-Rita’yı neden sokaktan aldınız?

+Çünkü ona çarpmıştım. Yaralıydı.

-Almasaydınız kendinizi suçlu hissedeceksiniz. Kafası ezik bir köpek rüyalarınıza girecekti.

+Evet.

-Niye yaptınız o zaman?”

Film kendini huzurlu bir hayatın arayışına adamış bir model ve aynı zamanda hukuk öğrencisi Valentine’in yolda çarptığı çoban köpeği aracılığıyla tanıştığı emekli bir yargıcın hikayesini anlatır. Valentine eski yargıcın, komşularının telefon konuşmalarını dinlediğini öğrenir ve onun yaşama olan kayıtsızlığı, başkalarının özel hayatını ihlal etmesi konusunda öfkelenir. Fakat hikayenin ilerleyen zamanlarında Valentine’in yaraladığı çoban köpeği Rita, yargıç ile kadın arasında kurulan bağın temelini oluşturarak ikili arasında bir köprü kurar ve öfkeyle başlayan bu ilişki yerini sıcak bir arkadaşlığa bırakır.

Olay örgüsü iç içe geçmiş görünse de filmde asıl akış bozulmadan karakterlerin geçmişlerine ışık tutulmasının amaçlandığı aşikardır. Yargıç ve August’un film boyunca birbirini görmemelerine rağmen yaşam hikayelerinin birbirlerine benzetilmesi filmdeki zaman akışını bozmadan savcının geçmişini görmemize olanak sağlar. Böylece filmde zaman kavramı geçmişi ve geleceği bozmadan izleyiciye aktarılır, dramatik yapı bozulmadan zaman akışı devam eder. 

Hikayenin olay örgüsü filmin başlarında anlaşılmaz gibi görünse de emekli yargıcın çıkarımları ve kesişen hayat çizgileri filmi bütün hâline getirir ve Kieślowski’nin bu ikilinin kurduğu dostluk ilişkisiyle değinmek istedikleri bir bir ortaya çıkar. İlişkilerdeki sırlar, yeterince açık ifade edilemediği için yerine ulaşmayan mesajlar, merak, ihanet ve vicdan kavramları karakterlerin arasında geçen diyaloglarda sıklıkla irdelenir. Filmin ilk yarısında parça parça aktarılan bu hikâyeler, film ilerledikçe çeşitli ilişki biçimlerine ve insan hikâyelerine dönüşerek izleyiciye keyifli ama düşündüren anlar yaşatır.