Derin, beni boğan düşüncelerle öylesine sokakta yürüyorum.Ben, en dipte iken boğulmamı izleyen siz hakkında düşünüyorum.Dürüst olmalıyım ki yağmurun sesi kulaklarıma dolarken beni ziyan ettiğiniz gerçeği canımı yakıyor.Hayret içindeyim, ne oldu da, size, kendimi böylesine teslim ettim? Zalim kalpler tarafından yaralanmış kalbimin, iki elzem el ile okşanmasına ihtiyacı mı vardı?Kirlenmiş ruhları içinde çokça barındıran dünya için yeterince kirli değil miydim?Masumluğumu, nefretimi hak eden acizliğim ile öldürmem için miydi bunca sızı?Beni her daim hakir gören siz için fazla değil miydi, anlamsız yorgunluğum?Size duyduğum beyhude aşk, büyük bir bağ kurduğum yüreğinize hiç mi sirayet etmedi?Münzevi yaşamı benimseyen benim, ne haddimeydi sizi böylesine büyük sevmek?Üstelik meşum ruhunuzu…Bu gece tüm içtenliğim ile geldim kapınıza.Son kez beni sevmeniz için istirham edeceğim.Umuyorum ki büyük suçuma ortak olmayı istersiniz.Bugünden sonra size karşı fazlasıyla itimatsızlık duyan kalbimde, tuhaf, anlamsız bir yorgunluk hissetmeye devam etmek istemediğim için sizden, bana merhamet etmenizi isteyeceğim.Anlamsız yakarışlarımı son kez işitmeniz için bu gece gözlerim, beni her seferinde büyüleyen gözlerinizi esir alacak.Son kez böylesine hızlı atıcak kalbim, son kez öleceğim, son kezler ile…
Yorum Bırakın