Platon diyor ki: "Bedensel hazlarının kölesi olan ve sadece bu isteklerini yerine getirmek için mantıklarını devre dışı bırakıp duyduğu şehveti aşk zannedenler sahte âşıklardır."
Tutkularını aşk zanneden bu insanlar için de şunları söylüyor: "Mantık dışı arzular en iyi olma düşüncesine baskın çıkarak insanı güzellikten keyif almaya yöneltir ve bedene yönelik cinsel arzularla güçlenerek bu gücünden dolayı aşk adını alır."
"Kurtlar kuzularını nasıl severse aşıklar da sevgililerini öyle sever."
Burada aşkı tutku olarak ele aldığı için; kurtları aslında kuzuları sevdiği için değil, onları yedikten sonra alacakları haz ve doygunluk hissi için yediklerini söyler.
Gerçek aşıkla sahte aşığın ayrımını ise şöyle yapar: "Gerçek âşık, aşık olduğu kişinin sürekli olarak gelişmesini ve özgürleşmesini isterken, sahte aşıklar sevgililerinin ya da eşlerinin sadece kendi isteklerine uymasını ve kendi belirledikleri gibi bir hayat yaşamasını ister ve böyle olması için de ellerinden geleni yaparlar."
Platon bu aşk oyununu kırabilmemiz için önce kendimizi tanımamız gerektiğini söyler. Bunun için de öncelikle şu soruyu sorar: "şu an yaşadığınız ilişkide gerçekten âşık olan tarafta mı yoksa tutkunlarının esiri olduğu yanılsamasına kapılmış olan tarafta mısınız?"
Güzel alıntılar yapılmış daha da yazsaydın okurdum hoş