Fısıldamalar duyuyorum.
Mahzeninde tatlı üzümlerinle yaptığın şarap fıçısının içerisindeyim.
Tüm gücümle,
Nefes almaya çalışıyorum.
Kalbimin minik şarapçısı;
her anımı seninle geçirmeme rağmen kadehlerim,
senin bulunmadığın kalbim kadar boş.
Fakat bilirim ki;
kadehlerimi,
kilise kilerinde kuru ekmeğinin yanında iştahla İsa'nın kanını içmekte olan rahip kadar doldurdun.
İşte o gündür ki;
bana,
her gece arzuladığım sıcak dudaklarının kırmızısında bir elma uzattın.
Artık nefes alamıyorum!
Ezgilerle yetiştirdiği,
geceleri mavi bir kuşla mayhoş melodilerini verdiğin üzüm bahçesine serdin beni.
Şarap kaplı kanatlarınla korudun beni,
gözlerinde kaybolan gözlerimi acıdan kavuran güneşden.
Serin nefesinle üfledin bana bir can,
tıpkı bulutlar içerisindeki cennetinde yaptığın gibi benim şarap tanrım.
Tüm kalbimle özlem duyuyorum.
Yorum Bırakın