YAZI

YAZI
  • 0
    0
    0
    0
  • Yanlış anlaşılan yazılarımız belki de hiç anlaşılmayan yazılarımız bunlar. Konuşmak saçmalıktır, susmak daha da saçmalıktır, yazmak ise en saçmasıdır.

    İyi veya kötü yazılarımız olduğu tartışılır. Doğal bir varoluşda düşüncelerini yazmak veya zorunluluk hissiyle yazmak bu bize elma ağacından incir çıkmasını anımsatıyor. Sevdiğin meyve ağacından sevmediğin bir meyve çıkartır hayatın yazıları, kim bilir belki de sevmediğin bir meyve ağacından sevdiğin bir meyve çıkartmış olur. Bakış açılarımız nelerdir? Sokrates; savunmasında Tanrı vergisi akıllı yazarların yazılarında ki, derin anlamlar aradığında, aslında yazarların anlamlarını bilmedikleri yazıları yazdıklarını düşünmemiş midir? O kaynağını ilahama bağlar biz ise buna daha çok bilinmezlik ismini taktık. Gözümüzde; bilen şahıs kötü yazmış, hiç bilmeyen bir şahıs ise güzel yazmış olabilir. Franz Kafka'nın eserleri neden beğenilmedi? Bizler için zaman bir bilinmezliktir. Zamanın getirdikleri ve zamanın götürdükleri. Zaman akışındaki farklı insancıklar; bazıları yazıları yazıp anlar, bazıları ise anlamlandıramamakla yetinir. Bizler; savaşı yada buhranları gören insancıklarla, patronunun ayakkabılarını yalayarak parlatanların anlamlandırmalarının aynı olmasını kabul etmeyiz. Saçmalıklarımızın nedenidir bu saçma yazı.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.