1-) Keyif düzeyi yüksek olacağından şüphe etmediğim sohbetimizde beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederek bir girizgah yapmak isterim. Sizi tanıyalım isterim. Müzikal ve sosyal hayatında mottonuz hangi köşelerden oluşuyor ?
 
Selam selam. bu soruya çok yönlü ve uzun bir cevap da verilebilir, ilk sorudan kaçamak gözükmek istemem ancak sanırım en iyi ve doğru ifade edebileceğim şekliyle “doktor primo” isimli parçamın dinlenilmesini önerebilirim.orda uzun uzadıya anlattım.)

2-) Son albüme geçmeden önce yakın zamanda GTR Müzik ailesine dahil oldunuz. Şahsım adına GTR Müzik destekleri ile içeriklerimi halen okurlarıma ulaştırmamdaki en büyük etkenlerden. Her bir ferdini çok severim, siz de güzel bir iş birliği sağladınız. GTR Müzik ailesindeki ilk deneyimleriniz nelerdir? Bu büyük aileyi nasıl tanımlıyorsunuz?
 
Genel geçerin dışında ama bana sorsanız “olması gereken asıl hal”de iş yapan kültür ören bir kolektif oluşum. debboy ‘a çok benziyor kafa yapısı, işleyişi, işe duyduğu saygı ve sahiplenişi. Bu yüzden de arkadaşlık tabanlı bir beraber yol yürüme diye ifade edebiliriz. Bu yürüyüşün her adımını da beraber gözlemleyip, yaşayacağız.

3-) GTR Müzik ile ilk deneyimlerinizden bahsetmişken deb.music etiketi ile yayımlanan son albümünüz ‘’MUAMMA’’ hakkında da konuşmak isterim. 8 Track halinde yayımladınız bu albümü her bir Track hakkında konuşmak uzun olabilir ama albüm hakkında genel konuşmak gerekirse sizin için nasıl bir üretim ve süreç oldu? Ve bu albümdeki inciniz hangisi acaba?

“muamma”, seneye yayılmış bir süreçte Pangea Beatz (nerdesin pango?) ile birlikte şarkılar yapıp, biriktirip; daha sonra bu şarkılar arasından yakın hislerdekileri bir araya toplayarak oluşturduğum konsept bir albüm. Hafif karanlık bir soundu var, o yüzden koyu gri diye nitelendiriyorum. İyi izlenir ve dinlenirse bir film izler ya da kitap okur gibi keyif alınacağını düşünüyorum.

 

4-) Bir raper ve aynı zamanda bu müziğin bir dinleyicisi olarak son çıkan işler hakkında ne düşünüyorsunuz? Var mı size ilham veren işler?
 
İlhamımı genel anlamda başka janr müziklerden ve farklı disiplinlerden alıyorum.  Üreticisi olduğum kültürün de tabiki tüketicisi/dinleyicisiyim ancak o konuda daha seçiciyim sanırım. Henüz ilham alınacak bir gelişim olduğunu da malesef düşünmüyorum.
ama süreçte ve bu süreç başlı başına heyecan verici.

5-) Önceki soru ile bağlantılı olarak , taktir edersiniz ki Rap Müzik belki de en çok ilham isteyen sanatlardan biri. İlham kaynağınız nedir? İlham aldığınız Türk veya yabancı Rap sanatçıları var mı?

Önceki soruda bu soruya da cevap vermiş oldum sanırım dolaylı olarak. Çok başarılı isimler kesinlikle var. Hele ki  bu coğrafya, bu müzik nezdinde dünya geneline kıyasla gelişimini daha geç ve yavaş tamamlıyor malesef ve buna rağmen pırıl pırıl, ateş gibi bir sürü genç, yaşlı aradaki açığı hızla kapatıyor. İsimler söylemeye kalksam kesin birilerini unuturum. Meraklısı ve hastası için sonsuz bir derya gibi. Üstelik her dilde.)
 
6-) Üretimi çok seven biri olduğunuz aşikar , şüphesiz torbanız da dolu. Gerek sound olarak gerekse söz çerçeveleri olarak AGA B ‘den yeni süreçte neler dinleyeceğiz?
 
Çoktan bir şeyler denedim ve biriktirdim bile. Sadece daha derli toplu kurgulamak, sunmak, yayınlamak istiyorum. Bunu da çok zaman geçmeden beraber görecek, dinleyeceğiz.

7-) Rap Müzik dünyasında adı geçen ekoller var. İngiliz Ekolü buna bir örnek olabilir ve tabii Alman ekolünü de düşünürsek Türk Rap adına bir ekolden sence neden bahsedemiyoruz? Müzik olarak birçok tını ve sound yapısını bir araya getiren ülkemizde ‘’Türk Rap ekolü’’ ne zaman kurmaya başlayabiliriz?
 
Doğrusu bunu ben de sık sık ve çok eskiden beri düşünüyorum ve sorguluyorum. Sanırım bunun olabilmesi için çeşitliliğin artması lazım fazlaca. Ve tabiki bu işin gerekliliklerinin hepsinin tam olması gerek, birkaçının değil. Sahne duruşu, üslup, tavır, özgüven vs gibi şeylerin bütününden bahsediyorum. Bunlar (özellikle) hip hop kültürünün her elementi için gerekli ve şartlar.

8-) Devam niteliğinde yeni bir soru sormak isterim. Ülkemizde tek müzik türü için düzenlenen festivaller yok denecek kadar az neredeyse. Tüm organizasyon ve karar mekanizması AGA B’nin elinde olsa Rap Müzik adına bizlere nasıl bir festival hazırlardın?
 
Bir kanayan yara daha.) inanılmaz festivaller yapılabilir hele ki gelişim hem organizasyonel hem müzikal anlamda bu seviyelerdeyken.. Keza eskiden yapıldı da. Bilmiyorum ticari mi politik mi. Umarım devran dönümü gecesi rüyasında bazı eskisi gibiye dönecek şeylerden biri de bu konu olur. Akıl vermek gibi olmasın organizatörlere de bazen bir şeylere güvenmek ve risk almak gerekir. Şeytan bacakları öyle kırılır. İyi planlama konusuna hiç girmiyor, değinmiyorum bile keza o, mevsiminde meyve satan manav gibi bir şey.

9-) Sonlara yaklaşırken, kalite ile dolu kariyerinin dönüm noktasını ve bu olayın seni nasıl etkilediğini bizimle paylaşır mısın?

Her gelişme, her sahne, her şarkı dönüm gibi benim için. Hikayem kendime dair. Bunu gözlemlenebilir, okunabilir, keyif alınabilir kılmaya çalışıyorum. Başardığımı hissettikçe de sürekli dönümdeyim. Yakıştırmanız için de çokça teşekkür ederim.)🙏🏻

 

10-) Sevgili AGA B kattıkların ve keyifli sohbetin için çok teşekkür ederim. Son olarak okurlarımıza sosyal ve müzikal hayatları için 3’er tavsiyede bulunur musun?
 
 Asıl ben teşekkür ederim tatlı sohbet için.

bir “şey” ya da bir “kimse” ye muhtaç olmayın,
sahip olduğunuz şey her ne ise onu sürekli geliştirin, size özgü kalmasına özen gösterin ve bela değil ilham olun, lütfen. Herkese çok sevgi. kalbinizden öperim

 

Bu keyifli sohbet için başta AGA B olmak üzere süreçteki emeklerinden ötürü Yağmur Beşiktaş 'a da çok teşekkür ediyorum. Sevgilerimler..