1980'li yıllar Türk Sinemasında "Siyasal ve Toplumsal Eleştri" filmlerinin revaçta olduğu bir dönem olmuştur fakat bu yıllarda sinemada sadece siyasal filmler çekilmemiştir. Bir dönemi sadece tek bir konu ile sınırlandırmak zaten hatalı olacaktır. Bu yıllarda yapılan filmlerde ağır sansür mekanizmaları devreye girmiş ve birçok film yasaklanmıştır. Bu dönemde yine usta yönetmenler, senaristler ve oyuncular bir araya gelerek ortaya şaheserler çıkarmışlardır. Bu filmler o dönem Türkiye'nin içinde bulunmuş olduğu siyasi konjonktürü yansıtan filmler olmuşlardır. Bu filmlerde yer alan çoğu şey günümüzde de hala geçerliliğini koruduğu gibi o dönem siyasal ve sosyolojik yapıyı da anlamamızı sağlar. 

ZÜBÜK, ATIF YILMAZ (1980)

"Sevgili vatandaşlar, değerli din kardeşlerim, istibdat dönemi bitiyor. Devlet baskısı, şunun bunun baskısı yok. Vergi yok. Ne var peki? Artık demokrasi var! Aç gözünü doldur keseni, demokrasi geliyor. Demokrasi partimizle geliyor. Demokrasi ne demek sayın hemşerilerim? Demokrasi öyle bir şeydir ki... Dadından yinmez."

 

TALİHLİ AMELE, ATIF YILMAZ (1980)

"-Neden burası değil. Ben yaptım sırtımda harcını taşıyarak duvarını ördüm. Her bir şeyini ben yaptım. Neden bura değil? Hem de kendi elimizle vermişken.

-Anlamazsın be Mehmet Ali kardeşim işte zaten sen yaptın diye olmaz.

-Demek kendin yaptın mı içinde oturamazsın."

 

ÇIPLAK VATANDAŞ, BAŞAR SABUNCU (1985)

"-Evvela şunu biliniz k memleketimizin halledilemeyecek hiçbir meselesi yoktur. Yeter ki el ele vererek milli beraberlik içinde çalışmayı ve tasarruflu yaşamayı bilelim. Ne demişler: 'Halep ordaysa arşın burda.'

-Tamam işte yetmiyor.

-Yeter kardeşim."

 

YOKSUL, ZEKİ ÖKTEN (1986)

"-Ben bu koşullar altında çalışmam.

-Ne varmış koşullarda?

-Sigortamız yok, asgari ücrete talim. Ayakçı mıyız, gece bekçisi mi belli değil."

 

SELAMSIZ BANDOSU,  NESLİ ÇÖLGEÇEN (1987)

"-Gördün şefim biz biraz küçük bir kasabayız.

-Bandocular nerde? Tanışsak artık.

-Efendim nasıl söylesem bilemiyorum. Biz yoksuluz biraz kızmayın bize kızmazsınız di mi?"

 

ZENGİN MUTFAĞI, BAŞAR SABUNCU (1988)

"-Murat abini işten çıkardılar.

-Nasıl olur? Neden? Abim kaç yıldır o fabrikada çalışıyor. 

-Yalnız abini değil. Haziran Olaylarına karışmış kim varsa işten atıyorlar bu sıra.

-Ama kanun?

-Ne kanunu? Kız sen burda yaşaya yaşaya bir şeyden anlamaz olup çıktın."

 

DÜTTÜRÜ DÜNYA, ZEKİ ÖKTEN (1988)

"Hiçbir şey güzel olmayacak ama yaşıyorum ulan ben. Bundan daha güzel bi şey var mı?"