Kadın Yazarlar

Kadın Yazarlar
  • 3
    0
    0
    1
  • 18. yüzyılın sonunda hiçbir kadın erkeklerle eşit haklara sahip değildi. Hayatın bu mutlak sorununu çözmek, karşısında durup bu yaşam tarzına engel olmak için en büyük savunucuları yazarlar oldu. Tabii bu hakkı kendilerine kendileri kazandırdılar.19. yüzyılda bu hareketler çoğaldı ve kadınlar yazma hakkını bulabildi. Oysa insan yazma hakkını aramalı mı, var olanı bulmak gibi değil midir? Doğanın akışında olan. İşte 19. yüzyılın ruhumuzu derinden etkileyen, fikirlerimizin başlangıcını borçlu olduğumuz bazı kadın yazarlar ve alıntıları:


    1. Virginia Woolf



    1882 de doğmuş ve o günden beri yazar olmaya inanmıştı. Tabii önüne çıkan bu haksız yarışmadaki zorlukların bir şekilde üstesinden geldi ve bu etkileyici eserleriyle iz bıraktı.
    (Woolf, o yıllarda kadınların ikinci planda kalması nedeni ile okula gönderilememiş fakat babası yardımı ile kendini geliştirmiştir.)

    "Kadınları korumaktan vazgeçmeniz lazım, onları farklı işler ve farklı uğraşlarla baş başa bırakın; izin verin ki asker olsunlar, denizci olsunlar, otomobil sürsünler, liman işçisi olsunlar... "Kadınlık korunmaya muhtaç bir varoluş olmaktan çıkınca her şey olabilir."

    Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf


    "En kötü yıkımların bile altından kalkıyorum, dönüyorum, değişiyorum."

    Dalgalar, Virginia Woolf


    "Kütüphanelerini istediğin kadar kilitle; zihnimin özgürlüğünü ne bir kapı, ne bir kilit, ne bir sürgüyle kısıtlayabilirsin." 

    Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf


    " İnsanların sessiz hayatlarında kim bilir kaç isyan mayalanmaktadır..."

    Aforizmalar, Virginia Woolf



    2. Sylvia Plath



    Çalkantılı bir hayata ve ruha sahipti Plath, belki de bu incelik öldürmüştü onu. Karamsar, derin ve en içimizi gerçekliği karşısında donduran bazı eserleri;

    Müracaatçı

    Gel bakalım, her şeyden önce sen bizim istediğimiz gibi biri misin?
    Takma göz, takma diş veya koltuk değneği
    Kullanıyor musun?
    Belinde korse veya kolunda bir kanca mı var?
    Takma göğüsler veya plastik bir penis?


    Ölmek

    Bir sanattır, her şey gibi.
    Eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi.

    Öyle ustaca ki insana korkunç geliyor.
    Öyle ustaca ki gerçeklik duygusu veriyor.
    Bu konuda iddialıyım sanırım.



    "Yaşamak ince iş. Böyle bir toplulukta; karanlık ürkütücü."

    Temmuz Gelincikleri, Sylvia Plath




    3. Kate Millett


    İkinci dalga feminizmin en önemli isimlerinden olup doktora tezi olarak yazdığı Cinsel Politika, patriyarkanın en radikal, en korkusuz eleştirilerinden birisi. Zaten korkusuzluk, Millett’ın hayatının en belirgin çizgisi. Hayatın karşısında cesurca dimdik duran bu kadının bazı eserleri;


    "Kadın, hemen hemen sadece cinsel bir varlık olarak görüldüğü halde, cinselliği yüzünden acı ve hatta utanç duymaya mahkum edilir." 

    Cinsel Politika, Kate Millett



    "Bırakın zihin özgür ol­sun. Düşünce, konuşma, anlatım, keşif. Bu denli az özgürlüğün ol­duğu şu kısa ve çoğunlukla acı dolu yaşamda hiç olmazsa böyle bir özgürlük olsun." 

    Tımarhane Yolculuğu, Kate Millett



    "Sanki cinsellik iğrenç, pis bir şeymiş ve erkekler bunu ancak aşağılık biriyle ya­pabilirlermiş gözüyle bakılıyor. Bu davranışta bir başka insanı hor görmek, hiçe saymak, ona karşı bir üstünlük elde etmek duygusu vardır." 

    Sokak Kadınları, Kate Millett


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.