Bu röportaj Onur Gezici tarafından yapılmıştır.
Sizlerle tekrar bir araya gelmek çok keyifli bir durum. Önceki sohbetimizin keyfini katlayacağımızdan şüphem yok. Öncelikle, Murder King yakın zamanda kan değişimine gitti. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz grup olarak?
Össan Deneç: Değişim bizde artık standart bir hâle geldi. Her yeni albüm başında vakti veya enerjisi olmayan, yerini, gruba daha fazla emek harcayacak kişiye devrediyor. Biz alıştık, dinleyici de alıştı sanıyorum ☺
Önder Işkın: Yıllardır Murder King’in etrafında olan biri olarak, içinde olmanın düşündüğümden çok farklı bir hissi varmış. Grubun elemanlarıyla birlikte farklı zamanlarda aynı sahneyi çok kez paylaştım ancak Murder King olarak sahnede olmak çok başka bir hismiş. Yeni kadroyla birlikte ekibin hızlanacağı, daha çok sahne ve üretim yapacağı şimdiden belli.
Aslına bakılırsa gruptaki değişimlerin hemen ardından hızlı bir şekilde yeni bir şarkı geldi. Bu değişim öngörüldüğü için öncesinde bir çalışma mı vardı yoksa Murder King kanlı takibi seven hızlı bir mekanizmaya mı sahip?
Össan Deneç: Ben pandemi döneminde yeni albüm için çalışmalara zaten başlamıştım. Gruptaki değişim yaşandığında, kayda hazır şarkılar zaten vardı. Yeni ekip kurulur kurulmaz single'ı kaydettik.
Önder Işkın: Ben ne ara girdim, ne ara şarkı kaydettim, ne ara yayınlandı bilmiyorum ☺
Uzun süre sonra metal müziğe adeta ilaç gibi gelen bir üretim oldu ‘’Yallah Tazyik’’. Peki Murder, “Yallah Tazyik” diyerek ne anlatmak istedi?
Can Uzunallı: Burada, bir zihniyete karşı duruş var. Uyduruk hikâyelerle, yalanlarla kandıran / kandırılan ve gerçeği görmemek için çeşitli şeyleri kutsallaştırıp o duvarı senin, benim, hepimizin etrafına çekmek isteyen bir zihniyete karşı.
‘’Yallah Tazyik’’ kayıtlarında veya sürecinde ilginç bir olay yaşadınız mı? Bizimle paylaşabileceğiniz anekdotlar var mıdır süreç hakkında?
Can Uzunallı: Vokal kayıt süreci sorunsuzdu lakin hemen sonrasında bilgisayarım bozuldu. Bu, sayılır mı? ☺
Önder Işkın: Kayıt süreçleri çok farklı işlediği için, örneğin ben basları birkaç kez kaydetmek durumunda kaldım. Önce birkaç öneri hazırladım, sonra tamamen yanlış şekilde kaydettiğim için tekrar kaydetmek durumunda kaldım. ☺ Ancak bu süreç öğretici oldu kesinlikle.
Yakın zamanda bizleri bekleyen yoğun bir konser trafiği görünüyor sanırım. Bu trafiğin yoğunluğu nerelerde olacak?
Össan Deneç: Şu an kesinleşen 11 Eylül İstanbul KÇP var. Ankara için de eylül ayında bir konserimiz olabilir. Artan masraflar ve Türkiye’nin ekonomik durumundan dolayı ne yazık ki eskisi kadar sık konser tarihi açıklayamıyoruz.
Önceki soruya ek olarak, ülkenin ve hatta yurdun dışında da birçok konumda konserler veren bir grup olarak, grup üyelerinin ve metalin çok gitmediği alanlarda da konser vermeyi düşündünüz mü? Örneğin, Doğu ve Güney Doğu Anadolu gibi. İlerleyen süreçlerde bu anlamda adımlar görebilir miyiz? Bir Doğu turnesi gibi.
Össan Deneç: Doğu turnesi aslında bizim çok istediğimiz bir proje. Fakat şu an üniversite festivallerinin bile yapılamadığı lanetli bir dönemdeyiz. Yakın zamanda başımızdaki kara bulutun gitmesi ile umarım o çok tehlikeli konserler ve festivaller tekrar başlar, biz de koşa koşa bu projeyi yaparız.
Önder Işkın: Böyle bir şeyi hayal etmesi bile güzel açıkçası. Ancak sadece bizim istememizle olmuyor maalesef, koşulların ve imkânların sağlanması ile neden olmasın?
‘’Yallah Tazyik’’ ile birlikte bir nevi efsane Murder kadrosu toplanmış oldu. Bu kadro ile yeni üretimleri sık sık dinleyecek miyiz, yoksa Murder biraz ağırdan mı alacak?
Össan Deneç: Şu anda yeni albümden iki single'ın daha üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Sanırım ekim sonu gibi yayınlanır. Ondan sonra çok gecikmeden "Skandal" albümünü yayınlamayı düşünüyoruz.
Protestoyu çok doğru ve etkin kullandığınızı düşünen bir dinleyiciniz olarak sormadan edemeyeceğim. Zeytinli Rock özelinde, son zamanlarda iptal edilen nice festivaller hakkında değerlendirmeniz nasıl olur? Tüm parametlere baktığımızda ileride bizleri nasıl günler bekliyor?
Can Uzunallı: “Keyfe göre (!)” veya “gelen tepkiler üzerine (!)” iptal edilen festivaller var, evet. Tek bir festival özelinde bakmaya gerek yok. Bu, toplum dizaynı çalışması. Ancak, eskiden yapılan festivalleri düşününce ve bir şeyler değiştiğinde yenileri neden olmasın? Bu potansiyelin hâlâ olduğunu düşünüyorum.
Keyifli sohbetimizin sonuna gelirken, sevgili Can Uzunallı’ya sormak istiyorum son sorumu, izniniz olur ise. Eve dönüş inanınlmaz bir duygudur. Murder ile yeniden aynı stüdyoda, aynı sahnede olma hissini nasıl değerlendiriyorsunuz? Heyecanınız, yeni üretimlerin dinamiklerine nasıl yansıyor?
Can Uzunallı: “Hadi, yeni bir şeyler yapalım” ile “yeni bir şeyleri ne zaman yapıyoruz?” arasında bir yerlerde olduğumu söyleyebilirim. ☺ Hiçbir zaman kopmadığımız, bir şekilde hep iletişimde olduğumuz için daha çok birlikte üretmenin özlemini gideriyoruz. Biraz basketbol takımı gibi. Bir oyuncu oyundan çıkar, daha sonra yine dâhil olur. Ta ki takımdan kesin olarak gitmediği veya sporu bırakmadığı sürece.
Böylesi keyifli bir sohbetin gerçekleşmesinde büyük emeği geçen başta sevgili Tuğba Badal ve kıymetli grup üyelerine teşekkürü bir borç bilirim.
Yorum Bırakın