Seslerle Bir Trajediyi Yücelten Roman: Medea.Sesler

Seslerle Bir Trajediyi Yücelten Roman: Medea.Sesler
  • 0
    0
    0
    0
  •   Zaman zaman içinde Kolkhis kralı Aietes'in bir kızı varmış. Helios'un torunu, Hekate'nin yeğeni ve Kirke gibi doğadışıdır kendisi. Medeia, bir kadın olarak kendisini tam manasıyla ortaya koyan bir şahsiyettir. Öylesine ki İason ona karşı koyamamış, yanına alıp Korintos'a getirmiş ve dizinin dibinde oturup Medeia'nın saçlarını okşamasına izin vermiştir. Başlangıçta ikisinin arasındakiler aşktı ama Medeia gizli bir sırrı keşfedince bu daha başka bir şeye dönüşmüş ve bir şekilde yargının odağına çekilmiştir. Onu yargılayan şartlar, değişen düşünceler hep anneliği üzerinden hareket etmiştir ama hiç düşündük mü işin politikaya, iktidara kadar uzandığını? Yakıcı bir sırra.

    Öncelikle niçin yakıcı olduğu sorusu geliyor akla. Cevabı acı dolu bir hikâyedir. Tarihin tekerrür ediyor oluşunu acıyla kabul ettiği. Kolkhis'te Aietes'in hükümranlığı neredeyse on dördüncü yılını tamamlamak üzeredir. Geleneklerine bağlı halk bu "cumhurbaşkanlığı" tarzındaki şekilde, başa geçenin normalde yedi yıl iktidarda kaldığını fakat ek olarak yedi yıl daha yerinde durabildiğini biliyor. Halk örgütleniyor krala bunu hatırlatmak amacıyla ve aralarından bir sözcü seçiyor ama Aietes çoktan farkındadır durumun. Onların çağrısına gerek kalmadan örgütlenenler ile sözcüleri huzuruna kabul ediyor hemence. İçeri girdiğinde gördüklerine kim olsa çok şaşırırdı: Kralın tahtında Absyrtos, Medeia'nın kardeşi oturmaktadır, arkasında da bir gölge gibi Aietes durmaktadır. Kolkhis geleneklerini hatırlatır kral -tıpkı halk gibi. Yerine bir günlük vasi atanacaktır, bir günün sonunda ya eski kral kurban edilip vasi onun yerine geçecek ya da vasi kurban edilip kralın hükümranlığı varlığını sürdürecektir. Konukların hepsi birbirinin yüzüne izler sessizce. Kralın istekleri tamı tamına oraya gelme istekleriyle örtüşmektedir. Bu yüzden kralın sinsi hamlesini kabul etmek zorunda kalırlar. Medeia, babasının planının bununla sınırlı kalmayacağını adı gibi bilmektedir ve öyle de olur. Şehirde eski kafalı cadılar kralı öldürmenin uğursuzluk getireceğini öne sürerek vasiyi öldürme kararı alır. Odasına dalıp paramparça ederler Absyrtos'u. Kimse engelleyemez bu katliamı. Tarlaya bereket olsun diye kardeşinin etleri, kemiklerinin parçaları saçılırken Medeia yerden geri alıp kucağında taşır o parçaları. İktidar uğruna babası tarafından kurban edilen kardeşini, kanını. Hikâyesi, kendi hayatındaki bir parçadır ve İason buna şahit olmuştur. İason'la oradan kaçabilmek için ona yardım etmiştir, şimdi bunları geçelim okuyunca sizi hayrete düşürecek ayrıntılar bunlar da -daha doğrusu Kolkhis'in yaşantısına dair küçük parçacıklar gerçekten sizi meraklandırabilir. Yakıcı sırra geliyorum: Kreon tahta çıkabilmek için aynı hain hamleyi gerçekleştirmiş, bu gerçek Akamas ile belli kişiler eliyle halktan hemencecik saklanmıştır.

    Medeia gelene kadar kimse bu yakıcı sırrın bahsini etmeyi bile düşünmüyordu. O, mağarada insana ait kafatası kalıntısı bulmanın ardından, kendisine yapılan onca uyarıya rağmen sormayı sürdürdü, derine gömülü cevabı bulmakta diretti. En sonunda Medeia'nın şehirde patlak veren vebaya neden olduğuna dair bir söylenti Korinthos'ta yayılmaya başladı. Bilirsiniz, bir yerde söylenti yayılmaya başladı mı orada her şey darmadağın olur. Aineid'de bile geçiyor şu sözlerle: 

    Böyle dolaştı söylenti. Libya'nın büyük illerini, 
    Söylenti, tüm yıkımların en hızlı yayılanı.
    Söylenti devinmekle beslenen, yürümekle güçlenen.
    Kımıldar ilkin, sonra yükselir göğe durduğu yerde,
    Sürterken ayakları toprakta başı değer bulutlara.
    Yeryüzüdür anası.


    Öylesine engellenemezdi. Böyle olunca Medeia'nın şehir merkezinden sürülmesine İason bile karşı çıkmadı, tahtta gözü vardı çünkü. Kalbiyle değil hırs duygusuyla düşünüyordu. Sonrası bildiğimiz hikâye. 

    Sesler dönüşüp çoğaldı, krallar entrikalarıyla yerini korudu ama ah, Medea... o öldü. Neden derseniz yankılanan sesleri dinleyin. Romanın seslerine odaklanın, söyler o size. Söyler hikâyesini cadı olarak anılan mültecinin. 

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.