Kaderinden Kaçarken Kaderine Yenilen Adam: Kral Oidipus

Kaderinden Kaçarken Kaderine Yenilen Adam: Kral Oidipus
  • 13
    0
    0
    2

  • Tebai Kralı Layos ile kraliçe Iokaste bir çocukları olacağını öğrenir ve çok mutlu olurlar. Ancak kraliçe Iokaste bir gün uykuda bir düş görür. Gördüğü rüyadan çok etkilenen kraliçe rüyanın anlamını öğrenmek için kralla birlikte bir kahine giderler.


    Kahin gözleri kör olan ünlü bilimci Teiresias’tır. Kral ve kraliçe rüyayı kahine anlatırlar. Kahin doğacak çocuğun öz babasını öldüreceğini ve kraliçe olan annesiyle evleneceğini söyler. Bunu duyan kral ve kraliçe dehşete kapılırlar. Ne yapacaklarını düşünmek için apar topar kahinin yanından ayrılırlar. Çocuk doğduktan sonra çocuğun ayak bileklerini delip çocuğu dağ başında ücra sayılabilecek bir yere bırakırlar.




    Ancak bebeği bir çobanın bulması hesapta yoktu. Bebeği bulan çoban, çocukları olmadığını bildiği Korintos kralına bebeği teslim eder. Bebeğe de ayakları şiş anlamına gelen Oidipus adını verirler. Tabii çocuk kralın yanında değerli bir hazine gibi, bir öz çocukmuş gibi özenle büyütülür. Oidipus genç bir delikanlı olur. 


    Ancak hiçbir şey sonsuza kadar sır kalmayacağı için Oidipus’un kulağına bir gün üvey evlat olduğuyla ilgili bir bilgi çalınır. Bunun üzerine Oidipus gerçeğin peşine düşer. Bunun için de ünlü kahin Teiresias’ın yanına gider ve ona danışır. Kahin de ona babasını öldürüp annesiyle evleneceği kehanetini söyler. Tabii bunu duyan Oidipus kulaklarına inanamaz ve Korintos’taki saraya dönüp bu kaderin gerçekleşmesini beklemektense kaçıp gitmeyi kafasına koyar. 




    Komşu ülkeye Tebai’ye doğru yola çıkar. Yolun bir bölümünde dar bir geçitte kavga eden iki adama rastlar. İki adam yol verme kavgası yapıyordur. Her ikisi de önce kendi arabasının geçmesi gerektiğini düşündüğü için uzlaşamıyormuş. Oidipus’un da dahil olduğu kavga bir anda iyice alevlenince Oidipus iki adamı da bir anlık gafletle öldürür. Bunun üzere çabucak oradan kaçar. 


    Tebai kentinde ise Sfinks adlı bir canavar şehrin girişinde gelen her kişiye bilmeceler soruyor ve bilemeyenleri öldürüyordu. Şehrin başına bela olmuştu. Oidipus’a da bir bilmece sorar, Oidipus’un bilmeceyi bilmesiyle canavar kayalıklardan atlarayarak intihar eder. Tebai halkı sonunda canavar belasından kurtulmuştur. Gece gündüz bayram ederler. 


    Tebai Kralı vekili Kreon Oidipus’u yanına çağırır ve ona ödül olarak kral Layos’tan boşalan tahtı ve kralın dul eşi Iokaste’yi sunar. Oidipus zaten büyük bir beladan kaçtığı için teklifi kabul eder, dul kraliçeyle evlenir. Artık Tebai Kralı olmuştur. Bu evlilikten iki oğluyla iki kızı olur. 



    Yıllar sonra Tebai kentinde bir veba salgını baş gösterir. Her gün halkın bir bölümü hastalıktan ölür olmuş. Kral Oidipus çareyi aramak için kahin Teiresias’a gider. O da kendisinden önceki kralın katili bulunup Tebai’den sürülmedikçe salgının bitmeyeceğini söyler. Bunun üzere Oidipus bu olayı araştırmaya başlar ancak bir sonuca ulaşamaz. 


    Kahini saraya çağırtır, doğrudan bu kişinin adını söylemesini yoksa bu salgının tüm halkı yok edeceğini söyler. Ancak kahin ismi söylemez. Bunun üzerine aralarında bir tartışma çıkar. Kavgayı ayırmak için araya giren Kraliçe Iokaste eski kralın dar bir geçitte bir kavgaya karışarak öldüğüyle ilgili bir şeyler söyler. Bunu duyan Oidipus’un içine büyük bir kuşku düşer. 




    Tam bu sırada içeri giren haberci Korintos Kralı’nın öldüğünü ve kralın oğlu olan Oidipus’un saraya beklendiğini söyler. Oidipus babasını öldürme kehanetinin gerçekleşmediğini düşünür ve sevinir ancak dul annesinin yanına da kehanetin diğer tarafının gerçekleşmesinden korktuğu için gitmek istemez. Korintos’tan gelen haberci Oidipus’a, ölen kralın gerçek oğlu olmadığını, kendisini bir çobanın dağın başında bularak saraya getirdiğini söyler. Hatta ayak bileklerinin delik bile delik olduğunu ekler. Ve az sonra saraya getirilen çoban da bu bilgiyi doğrular. Bunun üzerine Oidipus ve kraliçe tüm gerçeği anlar.  Iokaste kocasını öldüren oğluyla evlenmiştir. Kehanet gerçekleşmiştir. Bu acıya dayanamayan Iokaste kendini asarak intihar eder. Oidipus ise kederinden gözlerine iğneler batırarak kendini kör eder. Daha sonra Kral Oidipus, Tebai halkı tarafından veba salgının son bulması için sürgün edilir. 




    “Nereye kaçarsan kaç üç şey seninle gelir: Gölgen, acın, geçmişin. Kaderin ise zaten seni orada beklemektedir.”


    Yukarıda Yunan tragedya eserlerinin en popülerlerinden biri olan, Sophokles’in kader üzerine yazdığı Kral Oidipus eserinin hikayesi aktarılmıştır. Kral Oidipus’un hikayesi daha sonra sürgün zamanlarında Iokaste’den olan kızı Antigone’u bulmasıyla devam eder. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.