Atatürk'ten Hatıralar: Kâzım Karabekir'in Bir İspritizma Denemesi

Atatürk'ten Hatıralar: Kâzım Karabekir'in Bir İspritizma Denemesi
  • 2
    0
    0
    0
  •       "Salona geçtiğimiz zaman bir de ne görelim: Kâzım Karabekir Paşa, Fevzi ve Cevat Paşalarla ispritizma nazariyeti hakkında hararetli münakaşalar yapıyor, onları inandırmaya çalışıyordu... Gazi ile ben münakaşaları sadece dinledik.

         Kâzım Karabekir Paşa, maksadını sözle izahta güçlük çekeceğini anlayınca, nazariyetini tatbikatla ispat etmek istedi. Paşa, çivisiz bir küçük masa etrafında, üç dört kişinin parmak uçlarıyla yapacakları temasla masayı harekete geçirecekti. Bundan sonra herhangi bir ruh davet edilecek, onunla bazı işaretler vasıtasıyla yapılacak görüşme ile gaipten haber alacaktı. 

        Fevzi Paşa, bu nazariyeyi esasında reddetti. Cevat Paşa, tatbikattan sonra kararını vereceğini söylüyordu. Gazi'yle ben, sükûtu tercih ederek neticeyi beklemeye başlamıştık. 

        Kâzım Karabekir Paşa, bu esnada kalkarak yanındaki masayı muayene etmeye başladı. Biraz sonra:

        - Masa çivili değil. Tutkalla imal edilmiş. İstediğiniz masa bulundu; şimdi sizlere iddiamın ispatı kaldı. 

        Fevzi Paşa:

        - Ben seyrederim... diyerek uzağa çekildi.

        Cevat Paşa, Gazi'nin teşvik işaretleri üzerine masanın önüne oturdu. 

        Bu sırada masa, olduğu yerden bir tarafa meyledip, tekrar eski yerine gelmek suretiyle harekete başlamış, bir ruh davet etmek zamanı gelmişti. Kâzım Karabekir Paşa, Abdülhamid'in ruhunu çağırdı. Etrafındakilere:

       - Ne soralım? dedi

       Cevat Paşa:

       - Şimdi ne yaptığını sorunuz.

       Ruh bu suale şu cevabı verdi:

       - Çok azap çekiyorum.

       - Neden?

       - Dünyada çok fenalık yapmışım. Ondan...

       Bu sırada Gazi'nin müstehzi, Müşirin inanmayan tavırları, Karabekir Paşa'nın ciddiyedi dikkat çekiyordu. 

       Cevat Paşa birdenbire:

       - Müşirin portföyünde kaç lira var, soralım... dedi.

       Gazi müdahale etti:

       - Müşir portföy taşımaz başka bir şey sorunuz.

       Fevzi Paşa, heyecanlı bir sesle şunları söyledi:

       - Portföy taşımam, fakat bugün nedense, iç cebimde bir portföy var.  İçinde kaç para bulunduğunu ben de bilmiyorum. Sorsunlar, bakalım hakiki miktarı söyleyebilecekler mi?

       Kâzım Karabekir Paşa, derhal masayı harekete geçirdi. Hareketleri sayarak Müşir Paşa'ya:

       - 35 liranız olacak. Çıkarınız, sayalım... dedi.

       Fevzi Paşa portföyü çıkardı. İçindekileri dikkatle saymaya başladı. Saymayı bitirdikten sonra hayretle:

       - Evet 35 lira varmış. Fakat yaptığınız ne sihirdir, ne keramet. Bu alelâde bir tesadüftür... dedi.

       Mevzu bir eğlence şeklini almış, hepimizi güldürmüştü. 

       Vaktin yarı geceye yaklaşması üzerine Gazi:

       - Hareket zamanımız geldi, diyerek salondan ayrıldı.

       İstasyona gidecek kafile, kısa bir müddet içinde hazırlandı ve yola çıktı. En önde Gazi'nin bindiği otomobil gidiyordu. Yalnız şu farkla, Gazi kendi otomobili yerine İkinci Ordu Müfettişliğinin arabasına binmişti.

       Hâdisesiz istasyona vâsıl olduk. Gazi, selâm resmini ifa eden kıtayı teftiş ettikten sonra, hepimizin ayrı ayrı ellerini sıkarak veda etti. Trenin hareket ve Ankara'ya muvasalat zamanı kimseye haber verilmemişti. Gazi'nin Lâtife Hanım'la 23 Şubatta Ankara'ya muvasalatından kimsenin haberi olmamış, istikbal resmi yapılmamıştı."

     

     Kaynak: Ali Fuat Cebesoy - Siyasî Hâtıralar 2. Cilt

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.