Sıradan bir haber muhabiriyken aynı günün sürekli tekrar tekrar yaşandığını fark ettiğinizi düşünün. Artık sevdiğiniz insanın kalbini kazanmak için sınırsız denemeye sahipsiniz :)

İnsan hayatının bir döneminde herkesi, her şeyi ardında bırakıp bir sırt çantasıyla uzaklara gitmeyi hayal etmiştir. İşte bu, o hayalin gerçek olduğu film. Üstelik yaşanmış bir hikayeyi konu alıyor.

Her sabah sevdiğiniz kadını kendinize tekrar aşık etmeniz gerekiyor. Çünkü o, gecenin sonunda her şeyi sıfırlayan bir hafızaya sahip. Komedi/dram türündeki bu eser sizi aşka inandıracak.  

Mr. Bean... Sanırım konusundan çok bahsetmeye gerek yok. Modern Charlie Chaplin yine maceradan maceraya koşuyor. Her saniyesine güleceksiniz. 

Zamanda geri gitme yeteneğine sahip olan Tim bu yeteneğini ilişkilerinde de kullanmaya karar verir. Ancak her şey istediği gibi gitmeyecektir. Kalbi kırık ve aşka olan inancını yitirmiş biriyseniz, bu filmi izleyip yeniden doğru kişiyi aramaya karar verebilirsiniz. 

Bilmeyen yoktur, izlemeyen yoktur. Her filmi bir efsanedir. Ancak seri sona erdi. Doya doya tekrar baştan izlemek için iyi bir neden.

Görsel şölene hazır olun. Bu film hem çok komik hem de kolay kolay rastlayamayacağınız bir sinematografiye sahip. Hem çok güleceksiniz hem bu filmin renklerine hayran olacaksınız. 

Konusundan bahsetmeye gerek olmayan bir film daha. Bu film fazlasıyla komedi vadediyor. Ancak yetişkinlere göre.

Brad abimizin bu filminden sonra da “Bu adam nasıl Oscar kazanamıyor?” sorusunu kendimize sormuştuk. Brad abimizi bu filmde yaşlı bir ihtiyardan yeni doğmuş bebeğe evrilirken izliyoruz. Sizin için farklı bir deneyim olacak. Güzel de bir aşk hikayesini barındırıyor. 

Cem Yılmaz’ın gençlik dönemi eseri olan bu film umudu, pes etmemeyi, dostluğu konu alıyor. Film yaş aldığı için geçmiş dönem İstanbul’una da yakından bir bakış yakalayacaksınız. 

Bu film Van Gogh’un tablolarının filmleştirilmiş hali. Çok büyük bir emekle sinemaya aktarılmış bu film Vincent’in yalnızlığına sizi konuk edecek. Listedeki en farklı film. 

Daha önce muhtemelen Robert de Niro’nun bir komedi filmini izlememişsinizdir. Bu film kesinlikle kayıp bir hazine. Bir başyapıt olmasına rağmen tozlu rafların arkasında unutulup gitti. Pek yeteneği olmadığı halde bir gün mutlaka komedyen olacağına inanan karakterimiz bu amacına ulaşmak için birbirinden komik işlere girişiyor. Robert de Niro’nun büyük oynadığı bu film Martin Scorsese imzası taşıyor.  

***