Şahin, bu tiyatro yapılarının özellikle de yerleşimin sürekli devam ettiği yerlerde oldukça tahribata uğradığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bunu tüm antik kentlerin hemen hemen hepsinde görmek mümkün. Özellikle 'cavea' dediğimiz seyircinin oturduğu, oturma sıralarının bulunduğu yerde ciddi bir tahribatla karşı karşıyayız. Bunun dışında oturuma basamaklarının büyük bir kısmı yine Anadolu'nun tarihçesine göre birçok kentte olduğu gibi 7. yüzyıldan itibaren kentlerin savunmaları ön plana çıktığında kentlerin sur duvarlarına taşınmış olarak görüyoruz. Biz de zaten kentin sur duvarlarını dolaştığımızda yer yer oturma basamaklarının sur duvarlarında devşirme malzeme olarak kullanıldıklarını görüyoruz."
Tiyatroların özellikle pagan inancı çağrıştıran yapılar olduğu düşünülerek Hristiyanlıkla birlikte terk edilmeye başlandığını aktaran Şahin, "Dolayısıyla süreç neredeyse Hristiyanlığın yükselişe geçtiği dönemden itibaren tiyatroların yavaş yavaş eski fonksiyonlarını ve önemlerini kaybettiği süreçle başlıyor ve günümüze kadar devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Gölyazı'daki tiyatronun Helenistik dönemde inşa edildiğini düşündüklerini dile getiren Şahin şöyle dedi:
"Zaten Helenistik dönemde inşa edilen tiyatroların hemen hepsinin belli bir yamaca inşa edildiklerini biliyoruz ve tiyatronun kendi malzemesi yani taşları da burada yer alan kayaçlardan alınmışlar. Yani hem malzemesi hem de tiyatronun yeri olduğu yerde yapılması olanağı sağlamış yaşayan insanlara ve özellikle tiyatronun oturma sıralarının konumlandığı yer kentte deniz varsa denize doğru.
Şahin, gelecek sene nisan ayından itibaren kazı çalışmalarına kaldıkları yerden devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Yorum Bırakın