Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne ayda ara. Gözlerindeki perdeyi arala.
- Mevlana
Ay, döngüyü temsil ettiği için zamanın ritmini evrensel olarak temsil eden kadınsı bir semboldür. Ayın evreleri ölümsüzlüğü ve sonsuzluğu, aydınlanmayı veya doğanın kendisinin karanlık tarafını sembolize eder. Güneşin ışığı ile gecenin karanlığı arasındaki orta yoldur ve bu nedenle genellikle bilinç ve bilinçaltı arasındaki alanı temsil eder.
Gökyüzü, gezegenler, yıldızlar, güneş ve ay yüzyıllar boyunca pek çok olaya, esere ve etkinliğe konu ve ilham kaynağı olmuşlardır. İsimleri şiirlerde, resimlerde, şarkılarda ve kitaplarda geçmiştir. Bazı insanlar gökyüzüne ve gökyüzündeki bu cisimlere diğer herkesten daha duyarlıdır. Tüm ihtişamıyla geceyi aydınlatan Ay da birçok hayrana sahiptir.
Selenophilia (Selenofil) kelimesi Selene (Luna) ve philia (aşk, çekicilik) anlamına gelen Yunanca kelimelerden meydana gelmiştir. Selene, Yunan mitolojisinde güzelliğiyle ünlü Ay Tanrıçası’dır ve ona atıfta bulunulmuştur.
Selenofil; Ay’ı çekici bulmak, Ay’a karşı konulamaz bir aşk ile sarılmak anlamlarına gelir. Birçok güzelliğe ilham olan Ay’ın muhteşemliğine hayran olan kişilere Selenofil denir. Diğer bir deyişle selenofiller Ay’ı seven, varlığından huzur bulan, ona ilgili, ondan olumlu şekilde etkilenen insanlardır.
Bu kişiler gökyüzüne bakmaktan ve Ay’ı uzunca bir süre izlemekten büyük bir keyif alırlar. Ay’ın gökyüzündeki varlığı onlara huzur ve mutluluk verdiği gibi yüzlerinde de bir tebessüm bırakır.
Geçmişte selenofilin daha çok var olduğu düşünülmektedir. Çünkü Ay karanlık geceyi aydınlatmasıyla ve farklı formlarda görünmesiyle insanların dikkatini bugüne kadar çekmeyi başarmıştır. Bu dönemlerde diğer gök nesnelerine yapıldığı gibi Ay da tanrılaştırılmış ve tapılmıştır.
Selenofiller karanlık gecelerde Ay’a ve yıldızlara bakmaktan, onları izleyerek uykuya dalmaktan keyif alırlar.
Selenofillerin hissettiği bu çekim genellikle entelektüel bir derecededir.
Çoğunlukla sanatsal bir zevke de sahip olan selenofiller şiir, felsefe, roman, resim, müzik gibi birçok sanat dalında eserler ortaya çıkarmaya meyillidirler.
Ay’ı izlemek bu kişilere ilham veren ve üretme güçlerini artıran bir aktivitedir.
Estetik bir çekimle bağlantısı olan Selenofil bazı yerlerde hastalıkmış gibi lanse edilse de aslında parafilik bir bozukluk ve hastalık değildir. Zararlı bir durum teşkil etmez ve hiçbir tanı kitabında psikolojik bir bozukluk olarak yer almaz.
Hem hastalıksa bile yakalanacaksak buna yakalanalım değil mi 😊 Gecenin bir vakti sessiz bir yerde müzik eşliğinde Ay’ı izlerken huzura erişmeyi kim istemez ki?
Bu içeriği hazırlarken kendimin Selenofil olduğunu öğrendim. Peki ya benden başka Selenofil var mı aramızda? Selenofiller el kaldırsın :)
"Bir gün batımının harikalarına veya ayın güzelliğine hayran kaldığımda, ruhum yaratıcıya ibadette genişler."
- Mahatma Gandi
Fotograflar çok güzeller💓