İnsan doğumu ile beraber ebeveynleriyle doğrudan bir etkileşime girer. Birçok duygu, düşünce ve davranışı bu etkileşim süresince öğrenir ve içselleştirir. Duygu, düşünce ve davranışları bu ilişki içerisinde geliştirir. Çocuk ilerleyen dönemde kimi zaman bundan bağımsız biçimde ilerler, kimi zaman ise çocukluk dönemindeki bu iletişimin etkisinde kalır. Ebeveyn ile çocuğun yaşadığı özdeşleşmenin kalıntıları bazı bireylerin hayatına yansırken bazıları için durum tümüyle farklı olabilir. Eva yani Kevin’ın annesi yüzünü yıkarken Kevin’ın suretiyle değişmektedir. Bu noktada yönetmenin eser ve sanatçısını aynı sahnede göstermek istediği söylenebilir. Filmin ilerleyen sahnelerinde bu sahne daha anlamlı haliyle anlaşılacaktır. Bu özdeşleşme yalnızca çocuk ile ebeveyn arasındaki özdeşleşmeyi içermez. Filmde serbest çağrışımı açıklarcasına Eva’nın Kevin’a hamileyken gittiği jimnastik sahneleri de gösterilmektedir. Bu sahnelerin ardından Kevin için hapis ne ise Eva için de hamilelik aynı anlamı taşımaktadır. Bir çeşit hayallerden vazgeçiş ya da özgürlüğü kaybediş…

Bilinçdışı aktarım

Dil bir çeşit toplumsallaşma mekanizmasıdır. Basit haliyle dil, duygu ve düşünceleri aktarım aracıdır. Kimi zaman dilden sözcükler dökülmese de, bir tavır ya da tutum “beden dili” biçiminde bazı durumları aktarır. Allice Miller’ın da dediği gibi, beden asla yalan söylemez! Eva’nın Kevin’ın doğumundan kaynaklanan hoşnutsuzluğu ilk andan itibaren Kevin’a söylenmese de beden dili aracılığıyla Kevin’a hissettirilir. Eva yaşamı son bulana dek Kevin’a öfke duymaktadır. Eşi ile olan ilişkisi ve anneliğin yüklediği sorumluluklar gereği öfkesini baskılamaya çalışır. Fakat çocuk açısından bahsi geçen libidinal enerjinin karşı tarafça tatmini ebeveynler için de geçerlidir. Eva Kevin’dan gelişim döneminde sevgi, ilgi ve yakınlık bekler. Fakat Kevin, annesine duyduğu öfke sebebiyle Eva’nın çabalarını agresyon ile geri çevirmektedir. Eva da aldığı karşılıklarla ilişkili olarak Kevin’a karşı tavırlarında baskıladığını öfkeyi sergilemeye başlar. Bütün bu davranışlar Kevin’ın kolunun kırılmasına sebep olacak noktaya kadar gelir.

Psikanalitik Döngüler

Eva, Kevin ile görüşmesini sonlandırıp hapishaneden çıkarken polislerin bir tanesi hapishaneye götürülür. Bu kişi suçsuz olduğunu iddia ederek Eva’dan yardım ister. Konudan bağımsız birinin hapishaneye götürüldüğü bu sahne filmin tamamından bir hayli kopuk gözükür. Ancak tam olarak öyle değildir. Eva bu sayede çocukluk döneminde nefretini dile getirdiği çocuğunu ziyarete gider. Bir açıdan yardım isteyen, suçsuz olduğunu söyleyen kişi Kevin, bu durum karşısında çaresiz kalan Eva çocuğu ile yaşadığı olayı tekrar hatırlar. Buna benzer başka bir sahne de bu açıdan değerlendirilebilir. Eva, kapısına gelen çocuklar “şeker/şaka” ifadesiyle isteklerine karşılık vermek için dolaplara bakar ve çocukların isteklerini yerine getiremeyeceğini fark ettiğinde de saklanır. Bu noktada Kevin’ın gelişim dönemindeki isteklerine karşılık verememesinin tekrarını yaşar. Eva’nın evlenmeden önceki yaşamını arzulayarak hazırladığı odaya Kevin’ın bıraktığı izler gibi isteklerine cevap alamayan çocuklar da Eva’nın yaşam alanına izler bırakır.

Libido

Erkek çocuk için anne kendisini besleyen, ilgi ve şefkat veren, onu tehlikelere karşı koruyan ve en önemlisi de kendi cinsiyetinden olmayan, libidinal enerji yükleyeceği kimse olarak karşımıza çıkar. Fakat erkek çocuk açısından kabul edilmesi her ne kadar zor olsa da, annenin birlikte olduğu legal bir partner vardır. Bu partner de zaman zaman dışa vurumu olsa da çoğu zaman iç çatışma halinde olunan babadır. Kevin annesine karşı saldırgan tavırlar sergilese de, her erkek çocuk açısından geçerli olan ilk aşk tanımlaması onun için de geçerlidir. Kevin için en büyük travmalardan biri annesinin babasıyla birlikte olduğu sahnedir. Bu sahne başka bir konuya daha kapı aralar. Kevin’ın annesinden beklediği ilgi ve sevginin doyurulmaması üzerine bir ortak daha dahil olur. Bu, Kevin’ın davranışlarına tamamıyla etki eder. Kevin’ın annesine karşı sergilediği saldırganlık yön değiştirir. Çevresindeki başka kişilere yönelir. Fakat annesine olan öfke hala içinde bir yerlerdedir. Annesinin sakladığı asidik temizleme malzemesine kardeşinin ulaşabilmesini sağlar. Kardeşinin gözünü kaybetmesine sebep olur ve böylece Kevin annesine ilk gözdağını vermiş olur.

Cinsel arzular karşılanmadığında genellikle kendini tatmin yoluna gidilir. Kimi zaman bu cinselliğin de ötesine geçerek sadistik veya mazoşistik hale gelebilir. Çocukluğundan bu yana beklediği ilgiyi göremeyen Kevin annesinin ilgisini farklı yollardan çekmeye başlar. Kevin’ın mastürbasyon yaptığı sahnede annesinin bunu görmesiyle beraber Kevin’ın hazzının artması da bunun örneğidir. Filmde Kevin’a ilişkin sunulan başka bir içsel dinamik de bazı sahnelerde karşılaştığımız Robin Hood kahramanıyla özdeşleşme çabasıdır. Kevin adeta kendi Robin Hood’u olur. Annesinin sevgisinin hisseden kişilerden o sevgiyi alır ve ihtiyaç sahibi olana –kendisine- verir.

Oedipus Kompleksi

Yunan efsanelerinde sıklıkla bahsi geçen Oidupus karakteri Freud’un analiz teknikleri neticesinde psikolojinin temel taşlarından biri olur. Mitin hikayeyi açıklayan yönü ise şudur; kralın çocuğu olur fakat müneccimlerin öngörüleri bu çocuğun babasını –kralı- öldüreceği ve kraliçe evleneceği şeklindedir. Kral bu duruma engel olmak için çocuğunu kraliyetinden uzaklaştırır. Fakat bir şekilde bu öngörüler gerçekleşir. Oidipus, babasını yani kralı öldürür ve annesiyle evlenir. Freud perspektifinde her çocuğun içinde Oidipus’un kaderinde olduğu gibi bir arzu vardır ve babasını ortadan kaldırarak annesini elde etmek ister. Tıpkı bu mitte olduğu gibi Kevin da rakibini ortadan kaldırmayı ve annesinin sevgisinin tek sahibi olmayı arzulamaktadır. Tatmin edilemeyen libido mutlaka saldırganlık olarak gün yüzüne çıkacaktır. Filmde de bu durum açıkça ortadadır.