Havacılık tarihinin en ölümcül uçak kazası: Tenerife

Havacılık tarihinin en ölümcül uçak kazası: Tenerife
  • 7
    0
    0
    0
  • Havacılık tarihinin en ölümcül uçak kazasının gökyüzünün aksine yerde gerçekleştiğini biliyor muydunuz? 1977 yılında gerçekleşen, bir dizi insan hatası ve dehşet verici tesadüflerin sonucu iki uçağın yerde birbiri ile çarpıştığı Tenerife faciasını tüm detayları...


    Sisli bir pazar günü Gran Canaria adasına gitmek için havalanan Pan Am ve KLM şirketlerine ait iki adet Boeing 747 tipi yolcu uçağı, Gran Canaria Havalimanı’nda saksıya yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu 1 kişinin yaralanması ve ikinci bir bomba ihbarının olması nedeni ile Tenerife adasında bulunan, görece ilkel ve küçük bir havalimanı olan Tenerife Kuzey Havalimanı’na yönlendirildi.


    Bu havalimanı daha önce Boeing 747 tipi dev yolcu uçaklarına ev sahipliği yapmamıştı. Bunun yanı sıra uçaklara yardımcı olacak gerekli radar sistemi ve kule desteği maalesef yoktu. Ayrıca o gün pistin ortasında bulunan ışıklar da çalışmıyordu. Diğer yandan başka uçakların da yönlendirilmesi ile halihazırda küçük olan havalimanında trafik fazlasıyla karışmıştı.



    Gran Canaria Havalimanı’nda bomba araması devam ederken, bu durum birkaç saat sürebilirdi. Diğer uçakların da inmesi nedeni ile kalkış bekleme odası kalabalıktı, bu nedenle 380 yolcu ve 16 mürettebat taşıyan Pan Am uçağından hiç kimse aşağıya inmedi. Bunun aksine 234 yolcu ve 14 mürettebat taşıyan KLM uçağındaki yolcuların aşağıya inmesine izin verilmişti.




    Bekleme süresini boş geçirmek istemeyen KLM uçağı, yakıt ikmali yapma kararı aldı. Kısa bir süre sonra Gran Canaria Havalimanı’nda ihbar edilen bomba bulundu ve hava trafiği yeniden açıldı. Bunun üzerine Pan Am uçağı da kalkış için hazırlıklar yaparken, hemen önünde bulunan KLM uçağının yakıt ikmali nedeni ile biraz daha bekleme kararı aldı.



    KLM uçağının yakıt ikmali bitmesine rağmen belirlenemeyen bir nedenle tüm uçaklar birkaç saat daha yerde beklemek zorunda kaldı. Ancak daha sonra uçaktaki yolcuların huzursuzlanması ve şirket politikaları (Bir gece konaklama ücretlerini ödeme zorunluluğu vb.) nedeniyle KLM uçağı kalkış için izin istedi. Kontrol kulesi uçaktan pistin sonuna gitmesini, 180 derece dönmesini ve kalkış için son izni beklemesini istedi.


    Aniden bastıran yoğun sis sonrası görüş mesafesi 300 metreye kadar düşmüştü. Kontrol kulesi bu nedenle havalimanını göremiyor ve gerekli radar sisteminin olmaması nedeni ile de uçaklara sadece telsiz yoluyla ulaşabiliyordu. Kısa bir süre sonra Pan Am uçağı da kalkış için kuleden izin aldı. Kule, uçağa KLM uçağının yanındaki piste gitmeleri için üçüncü çıkıştan dönmelerini istedi. Ancak yoğun sis ve pilotun havalimanını bilmemesi nedeni ile Pan Am uçağı çıkış yolunu bulamadı.



    İki uçağın pilotu da aynı pist üzerinde olmasına rağmen sis nedeni ile birbirini göremedi. Bu sırada Pan Am uçağı hala daha üçüncü çıkışı ararken, KLM uçağı da kulenin isteklerini yerine getirdi ve kalkış izni için pist başında bekliyordu. KLM uçağı pilotu kalkış için motorlara gaz verdi, ancak yardımcı pilot henüz izin almadıkları konusunda pilotu uyardı. Kaptan pilot da uyarıyı dinleyerek yardımcı pilota kuleden izin almasını söyledi.



    KLM yardımcı pilotu kalkış için izin isterken, kuleden ‘’Tamam. Kalkış için bekleyin, size bildireceğim.’’ şeklinde bir cevap geldi. Ancak pilotlar, kokpitte yankılan heterodin olarak bilinen tiz bir ses nedeni ile cevabın sadece ‘’Tamam’’ kısmını duydu. Bunun üzerine kaptan pilot kalkış için motorlara tam güç verdi. Bu sırada konuşmaları duyan Pan Am uçağı da hala pistte olduklarını belirtse de, yankılanan ses bunu da engellemişti.

    KLM uçağı pistte son hız ilerlerken, aslında kokpitte yer alan uçuş mühendisi facianın farkına varmıştı. Kaptan pilota Pan Am uçağının hala pistte olabileceğini söyleyen mühendis, pilotun ‘’Hayır, pistte değil’’ cevabı sonrası ısrar bile etmedi. Ancak sis nedeni ile hızla Pan Am uçağına yaklaştıklarının farkında olmayan KLM, yakıt ikmali nedeni ile daha da ağırlaşmıştı. Bu nedenle kalkması için daha fazla pist alanına ve güce ihtiyacı vardı.



    Maalesef, iki uçak da kaza kaçınılmaz hale gelene kadar birbirini göremedi. Kendilerine doğru yaklaşan dev KLM uçağını gören Pan Am pilotu, pistten çıkmak için motorlara tam güç vererek sola doğru keskin bir dönüş yaptı, ancak uçağı pistten çıkarmayı başaramadı. Bu sırada KLM pilotu da uçağın burnunu kurtarmayı başarsa da motorlar, gövde ve iniş takımları ile birlikte Pan Am uçağına 260 Km/h hızla feci şekilde çarptı.




    Çarpışmanın şiddetiyle Pan Am uçağının üst kısmını alıp götüren KLM, yaklaşık 150 metre yükseldikten sonra dik dalışa geçerek piste çakıldı. 300 metreden fazla sürüklenen dev Boeing 747, dolu deposu nedeni ile alev alev yanmaya başladı. Aynı zamanda uçağın geç kalkmasına dolu yakıt deposu neden olmuştu. Belki de uçak yakıt ikmali yapmasaydı, bugün böyle bir uçak kazasından bahsetmiyor olacaktık.




    Alev topuna dönen KLM uçağında bulunan 248 kişinin tamamı hayatını kaybetti. Yardım ekipleri sis nedeni ile kazaya iki uçağın karıştığını anlamadan dakikalarca sadece KLM üzerine yoğunlaştı. Ancak sis nedeni ile görülmeyen Pan AM uçağı için işler biraz daha farklıydı. Uçakta hayatta kalan kişiler vardı ve kendi imkanları ile dışarı çıkmaya çalışıyorlardı.

    Ancak kazadan sonra uçağın bir türlü durdurulamayan motorları bir anda dışarıya doğru metal parçaları fırlatmaya başladı. Bunun üzerine yolculara yardım eden bir kabin görevlisi bu metallerden birinin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Bu uçaktan da 61 kişi kurtulmayı başardı.




    Havacılık tarihinin en ölümcül uçak kazası olarak adlandırılan Tenerife faciası sonucunda 583 kişi hayatını kaybetti. Bunun üzerine KLM, hayatını kaybeden kişilerin yakınlarına toplam 110 milyon dolarlık bir tazminat ödedi. KLM bugün bile faaliyetlerine devam ederken, Pan Am şirketi kazadan sonra hiçbir zaman eski haline dönemedi ve 1991 yılında kepenkleri indirdi.

    Kazanın ardından birçok iddia ortaya atıldı. Bunlardan en vahim olanı şüphesiz kaza esnasında kontrol kulesinin maç izlediği yönündeydi. Ancak bu iddialar hiçbir zaman kanıtlanamadı ve yapılan araştırmalarda telsiz konuşmalarının bozulması, KLM kaptan pilotunun eğitim sendromu olarak bilinen gerçek hayat ve simülasyonu birbirine karıştırması, olumsuz hava koşulları ve havalimanın gereken donanımlara sahip olmaması gibi etkenler ortaya çıktı.


    Detaylı Bilgiler👇🏻


    https://shiftdelete.net/havacilik-tarihinin-en-olumcul-ucak-kazasi-tenerife/amp


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.