Kitabı uzun zamandır okumayı düşünüyordum çünkü çoğu platformda adını sık sık duyuyordum. Nasip kısmet bu haftayaymış. Dediğim gibi çok bilinen bir kitap ama sadece adıyla bence. Çünkü adını yukarıda belirttiğim gibi sık sık duymama rağmen içeriği hakkında en ufak bir bilgi bile kalmamış aklımda. Demekki bu kitabı diğer kitaplardan ayıran bazı önemli noktalar var diyorum ve haydi incelemeye geçelim.
Kitap bölüm bölüm ayrılmış ama başlıca iki parçadan oluşuyor diyebilirim. Ana karakter Hayri İrdal'ın, Saatleri Ayarlama Enstitüsü kurucusu Halit Ayarcı ile tanışmadan önceki ve sonraki hayatı olmak üzere.
Şimdi gelelim asıl önemli noktaya... Kitabı okurken hayatınızdan, dünyadan çok şey bulacaksınız bundan kesinlikle emin olabilirsiniz. Bazı bölümleri veya cümleleri okurken dakikalarca "Hass..." diyip düşüncelere dalabilirsiniz. Her sayfasını severek okuyup sonraki sayfaya geçince önceki sayfaları özleyip kitabın sonuna geldiğinizde hemen kitabı unutup bir daha ve bir daha okumalıyım diyebilirsiniz. Kısacası kitabı çok sevip çok özümseyerek okuyacaksınız fakat gel gelelim ki birisi size "Neymiş ya bu Saatleri Ayarlama Enstitüsü?" dediğinde asla cevap veremeyeceksiniz. Derler ya anlatılmaz yaşanır.. Bu kitap da tam olarak öyle, eğer merak ediyorsanız inceleme okumak yerine maalesef kitaba geçmelisiniz hemen çünkü bu kitap anlatılmaz okunur..
- - -
“…İyi ayarlanmış bir saat, bir saniyeyi bile ziyan etmez! Halbuki biz ne yapıyoruz? Bütün şehir ve memleket ne yapıyor? Ayarı bozuk saatlerimizle yarı vaktimizi kaybediyoruz.”
- - -
Yorum Bırakın