Seks hakkında bilmek isteğiniz her şey 

Seks hakkında bilmek isteğiniz her şey 
  • 2
    0
    0
    0
  • Soru şöyle:  

    Sevili Dr. Tatiana,

    Ben bir Avrupa peygamberdevesiyim ve aşığımın kafasını ısırıp kopardığım zaman, seksten daha fazla zevk aldığımı keşfettim. Bunun nedeni, onların kellesini aldığımda nefesimi kesen spazmlar geçirmeleri. Nedense o zaman daha az çekingen ve daha aceleci davranıyorlar. Bu müthiş oluyor. Siz de benimle aynı fikirde misiniz?

    Rumuz: Lizbon’da Erkeğimi Kafasız Severim

    Ne acayip değil mi?

    Daha çılgını da var:

    Sevgili Dr. Tatiana,

    Benim adım Rop, ben bir tahtakurusuyum. Şöyle bir şey duydum: Eğer dostum Fergus ile seks yaparsam, Samantha ile bir dahaki seviştiğinde benim spermimi ona iletirmiş. Harbiden mi?

    Rumuz: Yorganların Yaramazı.

    Elimdeki kitapta bunlar gibi akla ziyan onlarca soru ve belki inanmayacaksınız ama hem komik hem de bilimsel yanıtları var.

    Kitabın yazarı Olivia Judson. Stanford Üniversitesi’nde Evrim Biyolojisi okumuş, doktorasını Oxford’da felsefe alanında yapmış, Londra’da Imperial College’a kabul edilmiş tanınmış bir bilimkadını.

    Kitabın adı “Dr. Tattiana’nın Tüm Canlılar Âlemine Seks Tavsiyeleri”. Kitap tek kelimeyle “Müthiş”. Judson bizdeki Haydar Dümen ya da Güzin Abla benzeri bir hayali kişilik yaratmış. Çeşitli canlıların kendisine yönelttiği soruları yanıtlıyor.

    Gülümseyerek okunuyor, kaşlar çatılarak “Allah Allah” denerek okumaya devam ediliyor; ben ara sıra kıkırdadım, hatta abartıp kahkaha da attım. Kitabı okuyup bitirdiğinizde –ki bir çırpıda okunuyor- önyargılarınızdan birkaçını kaldırıp atmaya hazır buluyorsunuz kendinizi.

    Önsevişme sırasında yem olma

    Mesela talihsiz erkek peygamberdevelerinin öyküsünün anlatıldığı bölümün adı “Bir yamyamla nasıl sevişilir”.  

    Doktorumuzun tavsiyesi ise şu: “Birinci kural önsevişme esnasında yemek olma.”

    Seks hakkında bilmek istediğiniz hatta aklınızın ucuna dahi getirmeyeceğiniz birçok soru ve durum bu kitapta var.

    En popülerinden başlayalım. Lars Von Trier sağ olsun Nymphomaniac ile nemfomani son aylarda gündemde. Anlaşılan bu sorundan en çok erkek aslanlar mustarip.

    Olivia Judson’ın kıvrak anlatımıyla çok eğlenceli bir sorun bu. Soru şöyle:

    Sevgili Dr. Tatiana,

    Benim aslaniçem bir nemfoman. Her azdığı dönemde dört beş gün boyunca benimle yarım saatte bir aşk yapmak istiyor. Bitip tükendim ama onun bunu çakmasını istemiyorum. Bana performans artırıcı bir ilacın adını veremez misin?

    Rumuz: Serengeti’de Seks Makinesi miyiz Biz.

    Yanıttan anladığım şu: Neden gerek olduğuyla ilintili olarak seks manisinin iki türü var. İlkinde dişiler gebe kalmak için çok fazla uyarıya ihtiyaç duyuyorlar. İkinci türde erkekler deliler gibi çiftleşiyorlar; ama onların derdi dişiyi uyarmak değil doğan tüm yavruların kendisinden olduğuna emin olmak.

    Seksin temel açmazlarından biri bu kendi genlerini yaşatmak. Bunun için kendini feda edenler var.

    Erkek balarıları için seks ölüm demek

    Bu bazıları için büyük bir depresyon kaynağı “Ben bir kraliçe arıyım ve endişeliyim. Bütün sevgililerim cinsel organlarını içimde bırakıp yere yığılıp ölüyorlar. Bu normal midir?” 

    Seks erkek balarıları için tek seferlik bir zevk ve de ölümcül. Aslında cinsel organlarını bırakmıyorlar; Tatiana’nın anlatımıyla “Erkek balarısı doruğa ulaşınca patlar ve cinsel organı büyük bir çatırtıyla vücudundan kopar.” Evrimsel gelişmeleri onları bu ölümcül hamleyi itmiş. Yaptıkları aslında cinsel organlarıyla kraliçenin döl yolunu tıkamak ve başka erkeklerin kraliçeyi döllemesini engellemek.

    Üreme denilen süreç karmaşık bir yapıya sahip ve hemen tüm canlılarda farklı işliyor ama temel güdü aynı: Erkek geninin devamını sağlama, dişi ise mümkün olduğu kadar farklı gen toplamanın peşinde. Yani olayın temelinde iflah olmaz bir çelişki var. Erkek, dişinin başka spermler almasını engellemek için evrimleşiyor, dişi karşı hamleler geliştiriyor. Çünkü balarısı topluluğunun devamı için kraliçenin farklı erkeklerden gen almak zorunluluğu var. Balarılarında cinsiyet belirleyen bir gen var. Kraliçe kendisiyle aynı gen versiyonunu taşıyan bir erkekle çiftleşirse, döllenmiş yumurtaların yarısından kısır erkek balarası çıkıyor ve dişilerin yemi oluyorlar. Bu durumda birey kaybı yükseliyor ve kovan bir iki nesil içinde çuvallıyor.

    Özetle kraliçe açmazda. Uçarken çiftleşmek durumunda, çünkü ona yetişebilecek erkeğin sağlam genlerine güvenebilir. Ama o erkek onunla aynı gene sahip olabilir. Bu durumda ona ulaşan ikinci erkeğin bir şeyler yapması lazım. Evrim onu da çözmüş. Erkeklerin penislerinin ucunda tüylü bir yapı gelişmiş zamanla. O tüyler aracılığıyla onu uçma yarışında geçmiş rakibinin dölyatağındaki penisini yana kaydırmak zorunda. Bunu becerebilen diğer erkek uçma konusunda olmasa bile bu konuda mahir olduğu için güçlü genlere sahiptir; kraliçe kovanın geleceğinden emin olabilir.

    Yolu tıkama stratejisi

    Erkeğin “illa da benim genlerim” takıntısı rakiplere yolu tıkama gibi stratejiler geliştirmesine neden oluyor ki, seksi eğlenceli ve acayip yapan şeylerden biri bu. Mesela ev farelerinin erkekleri boşalma sonrası vücudunun salgıladığı bir lastiğe benzer bir tıkacı dölyoluna bırakıyor. Bu tıkaç orada sertleştiğinde neşterle kesmesi zor bir madde haline geliyor. Erkeğin bu hamlesine dişiler karşı hamle gelişmiş: Tilki sincaplarında benzer bir tıkaç yöntemi var, ama dişiler birleşme sonrası ilk iş olarak henüz yumuşak olan bu tıkacı dişleriyle söküp alıyorlar. Sıçanlar da ise erkeklerin penisinin ucunda pompa benzeri bir yapı gelişmiş. Erkek sıçanın ilk işi lavabo açar gibi pompası aracılığıyla dölyolunu açmak oluyor. Onun işi tesisatçıdan daha stresli çünkü pompasını iyi kullanamazsa genlerini bir sonraki nesle ulaştıramama tehlikesiyle karşı karşıya.

    Püriten ahlaka yardımcı meyve sinekleri

    Dr. Tatiana’dan bunun gibi birçok ayrıntı öğrendim. Ama beni ve hayretler içinde bırakan, “Tüm doğada erkekler çapkın, dişiler ‘namuslu’dur”, tezinin nereden çıktığı ve bilimin kendisinin bile buna yıllarca nasıl inanabildiğiydi.  Bu yanılgının sorumlusu: Üreme biyolojisi alanının saygın ismi A. J. Bateman’ın ta kendisi. 

    Bateman 1948’de Heredity (Kalıtım) dergisine yazdığı makalede “erkeklerin aşk, dişilerin bebek için evrildiği” tezini ortaya atmış ve yaptığı gözlemi aktarmış. Gözlemi “Drosophila melanogaster” türü meyve sinekleriyle yapmış. Küçük bir şişede eşit sayıda erkek ve dişi meyve sineğini üç dört gün boyunca tutmuş. Gözlemi şöyle: Erkekler çiftleşmeye çok istekli ve olabildiğince çok dişiyle birleşmek istedi; ancak dişiler bir ya da iki erkek dışında kendisine yaklaşan erkekleri reddetti.

    Bateman bu gözlemi açıklarken cinsler arasındaki temel farkı baz alır; erkeklerin bir sürü küçük ve ucuz sperm üretirken dişiler az sayıda büyük ve pahalı yumurta üretirler. Bu durumdan hareketle biliminsanımız erkeklerin (Homo sapiens dahil) doğal olarak hovarda, dişilerin ise (yine Homo sapiens dahil) doğal olarak nezih ve en sıra dışı durumlar dışında asgari olandan fazla çiftleşmeye karşı kayıtsız, hatta muhalif olmaları gerektiği sonucuna varır.

    Sürpriz, bu tez püriten (bağnaz-yobaz-gerici-tutucu) ahlaka çok uygundur, doğal olarak büyük bir şevkle kabul edilir.

    Bu tez 1980’lerde sofistike genetik yöntemler geliştirilene kadar doğru sayıldı sorgulanmadı zaten “genel ahlaka” da uygundu…

    Olivia Judson’un kitabı Bateman’ın büyük yanılgısının ne olduğunu ve canlıların seks için ne olağanüstü yöntemlere geliştirdiklerini öğrenmek ve de önyargılarınızı fırlatıp atmak için iyi bir fırsat.

    Künye:
    Dr. Tatiana’nın Tüm Canlılar Âlemine Seks Tavsiyeleri
    Yazar: Olivia Judson
    Çeviren: Ali Çakır
    Edebi Şeyler, 304 s. 115 TL.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.