Nuri Savruk - 2023'ün İlk Röportajı...

Nuri Savruk - 2023'ün İlk Röportajı...
  • 1
    0
    0
    0
  • Yeni bir yılda ve yine kaldığımız yerden devamdayız. Müzik Ekspres’te dengeler değişmiyor ve her cumartesi bir konuğumuzla uzun uzun müziği konuşmaya devam ediyoruz. Bu hafta Kayseri’ye yolumuz düşüyor ve müzik yaşamına orada başlayan, orada şekillendiren ve hala orada devam eden bir müzisyeni konuk ediyoruz sayfalarımızda. Nuri Savruk bizlerle.

    Bir süredir müzik dünyasındaki yolculuğunu takip ediyordum ama özellikle yılın son günlerinde sohbet etme şansını buldum ve uzun uzun sizlerle paylaşalım da istedim bu sohbeti çünkü; sevdiğim bir heyecandaydı müzisyen kimliği, samimi bir duruştaydı dile getirdikleri. Böyle müzisyenlere her daim kapımız sonuna kadar açık elbette.

    Sevgili Nuri ilk çalışmasını 2017 yılında yayınladı. Müziğini dinlediğimizde kendinizi 90’lara ışınlayabiliyorsunuz, ki zaten kendisi de söylüyor ve o yaşlardaki müzik aşkını özetliyor bizlere. O yılların ve günümüzün de hala sevilen gruplarından olan Kargo’ya büyük bir sempatisi var ki istiyor, oluyor. Yolu bir gün grubun kurucusu ve değişmeyen tek üyesi Selim Öztürk ile kesişiyor. Geçen ay içinde de birlikte çalıştıkları “Yaşanmıyor Sensizken” müzik platformlarında yer alıyor.

    Şu ana kadar yayınladığı on şarkısının da hepsini ayrıca klipleyen müzisyen bu şarkıları şimdi ticari olmadan “Nefes” isimli bir CD’de bir araya getiriyor. Bu hatıra albüme ulaşmak için kendisi ile irtibata geçmeniz yeterli. Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Çok hızlı bir şekilde gerçekleştirdik ki yeni yılda öyle hızla ve tüm enerjisi ile güzellikler getirsin hem kendisine hem de hepimize.

    Kadri Karahan...

     

     

    ">

     

     

    Aslında işletme bölümü mezunusunuz ama küçük yaşlarda başlayan müzikle tanışıklık lise yıllarında hız kazanıyor ve sanırım kazanan o oluyor. Ben öncelikle o ilk adımlarınızı dinleyelim istiyorum ve devamında ilk profesyonel yolculuğunuzu, o yıllardaki heyecanınızı?


    Tutku her zaman kazanır, öncelikle bunu belirtmeliyim. İlkokul yıllarında org çalabilmek heyecanı ve ilaveten eline geçen her TL ile kaset alan, müzik dinlemeye çalışan bir Nuri. Lise yıllarının getirdiği o başkaldırı hallerinin beni gitara sürüklemesi. 90’lı yıllar, hepimiz içinden geçtik. Dinlemek, çalmak çok güzel ama, o zamanın şartlarıyla Kayseri’den profesyonel hayata geçebilmek hayalin ötesinde bir şey. Yine de evde yalnız kaldığında, evde bulunan büyük vazoları yan yatırıp kamera haline getiren ve kendi kendine klip çeken bir Nuri. Oralarda kalmıştı bu fikirler. Ama dedim ya en başta, tutku her zaman bir şekilde, her şekilde kazanır.

    ">

    Ve evet müziğin adresi yok belki ama siz Kayseri’de yaşıyorsunuz ve müziğinizi oradan ulaştırıyorsunuz en başından beri bizlere. İlk single “Yoksun” 2017’de çıkıyor ve o ilk buluşma için nasıl hazırlanılıyor, nasıl dinleyiciye ulaşıyor devamında?


    2017’de 20 yıldır görmediğim çocukluk arkadaşlarımla karşılaşma, müzik yapalım fikri (Sevdiğimiz şarkıları çalalım yeterliliğinde), Erşan’ın beste kabiliyetini fark etmem ve “Yoksun” u yapmamız. Tabi söz yazıldı, bestelendi fakat nasıl profesyonel olacak? Çevremiz itiyor yapın bu şarkıyı diye ama şarkı nasıl yapılır ki? Kayseri’de müzikal birikimine inandığım Sevgili Savaş Somuncu’ya “Şarkı nasıl yapılır? İstanbul’da tanıdığın birileri var mı?” diye akıl almaya gidiyorum ve şarkıyı kendisine teslim ediyorum. Sorunuzda geçiyor, ilk buluşma için nasıl hazırlanılıyor diye. Heyecandan uykusuz geçti o dönemimiz diyebilirim rahatlıkla. Tabi klibi de olmalı diye düşündük, hayal tamamlanmalıydı. Yönetmenimiz Sevgili Erem Kılıç (yine çocukluk arkadaşlarımızdan) bir akşam görüntülü arayıp klibi izlettiğinde içim titriyordu heyecandan, gözlerim dolmuştu, çok net hatırlıyorum. Klibi de elimize aldık.Günlerce bu süreçte Google üstünde bir şarkı nasıl yayınlanır diye araştırmıştım. Şehirde taklit edebileceğimiz birisi dahi yoktu. El yordamıyla ilerledik diyebilirim. Kendi Youtube kanalımda klibi yayına verdiğim anın heyecanı anlatılmazdı. Ellerimin arasından çıkıp gitmişti, artık asla sadece benim şarkım değildi “Yoksun”. Dönem içerisinde biz farkında olmadan tarihe notumuz düşülmüş. Kayseri’de sözü, müziği, aranjesi yapılan ilk eserdir “Yoksun”.

    ">

    Derken yolunuz Kargo grubundan da tanıdığımız Selim Öztürk ile kesişiyor ki eminim heyecan bu buluşmadan sonra biraz daha yükseliyor; nasıl tanışıyorsunuz kendisi ile ve birlikte yayınladığınız ilk çalışma “Engel” nasıl ses getiriyor hem sizde, hem dinleyicinizde ki şarkıyı bir de akustik yayınlıyorsunuz devamında…

     


    Aslında Kargo benim için 90’lı yıllarda tanışıp, dinleyicisi olmanın ötesine geçtiğim bir gruptu. O zaman için www.kargoonline.com isimli fan sitesinin müdavimlerindenim. Yetmedi editoryal ekip içerisine dahil oldum. Her adımlarını, her çalışmalarını çok büyük ilgi ile takip ediyordum. Sevgili Selim Öztürk ile temasımız buralara dayanır. Tabi grubun dönem içerisinde dağılması irtibatları kopardı. Ta ki sosyal medya hayatımızda etkisini ağırlaştırıncaya kadar. İlk çalışmalarım sırasında hep fikrini aldım. Müthiş bir kimliktir Selim Öztürk. Büyük tevazu ile hep destek oldu. Ve 2018 Aralık sonunda Kargo “Yalnızlık Mevsimi Albümü, 20. Yıl Özel Konseri” ne beni davet etti. Giderken, artık onunla çalışmak istediğimi söyleyebilmeyi içimden geçirerek yola çıktım. Biz onun kalibresinde miyiz? Gücümüz yetecek mi onunla çalışmaya? Buna benzer bir çok endişe ile, çekinerek de olsa sorduğumu hatırlıyorum bizimle çalışıp çalışmayacağını Sevgili Selim Öztürk’e. Çünkü karşınızda dev bir isim var. Döndüğünde şarkıyı yolla bakarız dedi. Müthiş bir heyecandı. Mutabakat sağladıktan sonra vokal kayıtları için İstanbul’un yolunu tuttum. Büyük heyecandı. Karşınızda ülkede MFÖ dahil aklınıza kim geliyorsa projelerinde imza sahibi bir isim, yıllarca dinlemişsiniz ayrıca da. Kulaklığı takıp söyle bakalım diyor. Kendi yazdığım sözleri ilk bir iki denemede heyecandan unutmuştum. Hem ben hem de dinleyicim şunun farkındaydık, bir eşik atlıyorduk. Bu çok belliydi. Yaz ayları gibi de bu şarkıya akustik bir düzenleme yaptık. Keyifli bir iş ortaya çıktığını düşünüyorum.

    ">

     

    Bu buluşma devam ediyor sonra ve geçtiğimiz sene içinde diğer şarkılarınız da kapımızı çalıyor. Burada biraz sözlerinizi ve bestelerinizi konuşalım istiyorum. Size en çok neler ilham veriyor, devamında o sözler nasıl notalara dökülüyor ve en son nokta ne zaman konuyor, Bir şarkınız üzerinden de anlatabilirsiniz belki bu süreci?

     

    Eserlerimi oluşturan kelimelerin anahtarları, benim dizginleyemediğim ruhum, sadece bir kısmını açığa çıkarabildiğim içim, ve beni ben yapan yaşanmışlıklarımdır. Kelimelerimi kendi içimde teyit ettikten sonra Sevgili Erşan Oral’a ulaştırırım. Ve artık ne zamansa bana bir telefon kaydıyla Whatsapp üstünden ulaştırır. Bu süreç ne zaman tamamlanır? İkimiz bir araya gelip şarkıyı çalıp, söyleyip, istişaremizi tamamladıktan sonra “Evet, bitti” dediğimiz an artık aranjeye hazırdır. Tüm şarkılarımda bu süreç hep böyle oldu. Tabi şarkı yazma anı için hiç bir şey diyemiyorum çünkü onun vakti, zamanı, planı yok. Bir anda gelir ve tamamlanır.

     

    ">

     

    Yakın zaman öncesine dönelim ve o üzücü pandemi sürecini yeniden anımsayalım istiyorum ki en çok etkilenen meslek sahiplerinden biri de müzisyenlerdi. Siz de sahneler alıyor, konserler gerçekleştiriyordunuz; bir müzisyen olarak gerek o zamanda gerekse günümüzün diğer şartlarında sizi neler üzüyor, etkiliyor ya da yine size neler güç veriyor, neler mutlu ediyor?


    Çok üzücü ve sıkıntılı bir süreçti tüm insanlık için, ama ülkemizde belki de en çok müzisyenler için. O yıl içinde “Dünya Karşımda” çalışmamız çıktı. Şehir dışında 3 önemli ve büyük festivalde konser mutabakatlarımız vardı. Hepsi iptal oldu maalesef. Ve o dönem içinde elimizdeki eserle ülkenin tamamına çok kuvvetli bir biçimde temas edecektik. Bir yıl sonra “Bırakma Bizi” eserimizi yaptığımızda her şeye 0’dan başlıyor gibiydik. Ülkede sanata ve sanatçının emeğine gösterilen ilgi hakkında bir şeyler söylemeye kalksam sayfalar alır maalesef. Canlı enstrümanların olduğu, etkileyici sözlerin içinden geçtiğimiz eserler günümüz müziğinde maalesef kan kaybediyor. Teknoloji ruh dediğimiz kavramı yıprattı her alanda ama bence en büyük darbelerinden birini de müziğe vurdu. Bunlar üzücü şeyler. Bana güç veren ve beni mutlu eden şeylere gelirsek… Hayallerim, öz güvenim, kendime olan inancım beni hep güçlü tutar. Müzik üretebiliyor olmak, röportajın başına dönersek beni ne kadar mutlu ediyor tahmin edebilirsiniz diye düşünüyorum. Nuri klip çekiyor hem de vazoya bakarak değil kameralara bakarak, hatta drone’lara.

     

    ">

     

    Sahnelere yeniden dönelim mi, siz de döndünüz mü mesela? Sahne sizin için ne ifade ediyor, sahnede olmak nasıl bir duygu ve konserlerinizde nasıl bir kitle sizi dinliyor, repertuarınız nasıl şekilleniyor ve bir konsere nasıl hazırlanıyorsunuz, yakın zamanda dinleyiciniz sizi dinleme şansını bulacak mı?


    Bu yıl bir miktar kısır geçti, Temmuz ayı içinde verdiğimiz konserimiz çok başarılıydı ancak. Bizi dinlemeye kitle içinde bir bölümü, bizi biz olduğumuz için, bizim şarkılarımızı dinlemeye geliyor; ki en sevdiğimiz kitle bu. Rock müzik dinlemeye gelip, her defasında yeni tanıştığımız başka bir kitle var ki karşılıklı memnuniyetle ayrılıyoruz her defasında. Sahnede olmak tarif edemeyeceğim bir duygu. Hele de insanlar sözlerime eşlik ediyorlarsa. Hazırlık dönemi yoğun prova ile geçiyor tahmin edersiniz. Günler öncesinden itibaren sakin, dingin kalmaya çalışıyorum. Konsantrasyonumu bozabilecek her şeyden uzak kalmaya çalışıyorum. Heyecan tabi ki oluyor ama bir kaç dakika kala tamamen bitiyor, buz adama dönüşüyorum. Sonrası tabi ki dinleyicimle oluşan karşılıklı heyecan ve tutku. Yakın dönemde konser için kesin bir tarih veremesem de arayı çok açmayacağımızı düşünüyorum.

     

    ">

     

    En yeni şarkınıza gelelim. Sözü size müziği Erşan Oral’a ait ve düzenlemesi Selim Öztürk yine ve şarkı için klip de çektiniz ki aslında birçok şarkınız da kliplendi. En yeni olduğu için bu şarkının hikayesini ve sizdeki heyecanını özellikle dinlemek istiyorum: Yaşanmıyor Sensizken ve söz yine sizde?


    Öncelikle ifade etmeliyim ki şarkılarımın tamamı kliplendirildi. “Yaşanmıyor Sensizken”, diğer şarkılarım içinde bir miktar farklı bir yerde, kompozisyonu sebebiyle. Kızgınlık var bir miktar, hayal kırıklığı var bir miktar özellikle ilk bölümde. Ama sonra ikinci bölümle gelen kıyamama var, anlayış var, sevgi var, olumsuzluklara rağmen kucaklama var. Söz bakımından bunları belirtebilirim. Müzik ve aranje zaten gayet başarılı oldu bence. Vokal olarak da kendimi en başarılı bulduğum çalışma diyebilirim. Şarkının başlangıçta ismini “Güven Büyüktür Sevgiden” olarak düşünmüştük ancak, Divan Otelleri Satış Direktörü ve ülkemizin başarılı Profesyonellerinden Sevgili Deniz Dikkaya’nın önerisiyle son dakikada “Yaşanmıyor Sensizken” olarak değiştirdik. Unesco Dünya Miras Listesinde yer alan Kayseri Koramaz Vadisinde kliplendirdik. Kamera başında, artık ailemizden olan Sevgili Serhat Karaosmanoğlu ve Sevgili Mustafa Kara vardı.

    ">

     

    Bu şarkı onuncu şarkınız ve sevenleriniz için bir sürpriz hazırladınız, sosyal medya sayfanızda bir anket başlattınız. Ben oyumu “Hiç”ten yana kullandım, hangi şarkı en iyi şarkınız çıktı, nasıl bir katılı oldu ve bu sürprizi birazkonuşalım çok karşılaştığımız bir durum değil çünkü :)


    Yoğun bir katılım oldu aslında ve bu bizi mutlu etti. Bu etkinliğin amacı sadece dinleyiciyi biraz daha oyuna dahil etmekti ve bunu başardık. Sizi bile şaşırtabildiysek amacına zaten ulaşmıştır. “Dünya Karşımda” en fazla oyu aldı. İlk çalışmamız “Yoksun” küçük bir farkla ikinci sırada yer aldı. Çekilişle de sahibini buldu. Ancak bunu çekiliş sırasında da belirttim; ticari bir amacı olmayan ama bizim hayatımızda ki en önemli oluşum olan “Nefes” isimli hatıra albümümüzü edinmek isteyen herkesin bana ulaşması yeterli.

     

    htt">

     

    Aynı dönemin müzik yolcusuyuz ve dolayısı ile birçok şeyin tanığıyız ama bugünle, günümüz müziği ile ne kadar barışığız. O yılları yaşayan amatör haliniz ile bugünkü profesyonel yeriniz nasıl bir ilişkide, görebildiğim kadarı ile bir çizginiz ve duruşunuz var, bu hal günün akışında nerede, siz nasıl tanımlıyorsunuz gelinen bu yeri ve süreci?


    Şimdi o yıllarda dinlediklerimiz tabi ki seçiciliğimizi, algımızı, ruhumuzu, duruşumuzu ortaya çıkardı. Sadece popüler olabilmek adına asla inanmadığım bir işi bana yaptıramazsınız mesela. Bahsettiğiniz "Duruş" buysa evet bu bir  “Duruş”. Ben insanların 90’lı yıllara ya da geçmiş zamanlara özlemini hissediyorum ve inanıyorum ki günün birinde mutlaka ruhu olan işlere dönüş yapılacak.

    ">

     

    Youtube sayfanızda canlı performanslarınızı paylaşıyorsunuz ve cover şarkılar da yer alıyor. Ama resmi olarak bir cover dinlemedik sizden, cover yorumlar için neler düşünüyorsunuz, önümüzdeki günlerde böyle bir sunumda buluşabilir miyiz peki?


    Resmi bir cover, çok yapmak istediğimiz bir şey mi emin değilim. Evet sevdiğim şarkıları bazen söylüyor ve paylaşıyorum, ve hatta popülariteye giden kestirme yol da orası farkındayım ama kendi ruhumu paylaşmak benim müzik yapma amacımdır.

    ">

     

    Ve son olarak kısa sorularım ile sizi baş başa bırakıyorum.
    - İlk aldığınız albümü hatırlıyor musunuz?
    - Yanlış hatırlamıyorsam Nilüfer’in “Esmer Günler” albümü olabilir (1988).

     

    - Müzik yolculuğunuzda başlarda ya da bugünlerde en çok kimi dinlediniz, özellikle ilham aldığınız biri oldu mu mesela?
    - Barış Manço, Cem Karaca, Fazıl Say başlarda olabilir. Tabi Kargo’dan bahsetmiyorum artık. Yabancı olarak Alice In Chains, Frank Sinatra, Michael Jackson, U2 ilk aklıma gelenler.

     

    - Bir gün özellikle çalışmayı ya da bir projede yer almayı istediğiniz bir isim var mı bu anlamda?
    - Sevgili Koray Candemir ya da Sevgili Fuat Güner ile aynı projede olmak beni mutlu eder diye düşünüyorum.

     

    - Gelelim yine günümüze; kimleri başarılı buluyorsunuz, kimler size göre bu yılların önemli sesleri, isimleri?
    - İçinden geçtiğimiz dönem ilginç bir dönem. Tüketim çok hızlı. Ve içinde çokça ruh olan, emek olan bir iş ortaya çıkarmaya çalışıyorsanız bu zaman alıyor. Yani üretim zor, tüketim çok hızlı. MFÖ, Feridun Düzağaç, Teoman, Şebnem Ferah, Candan Erçetin hala çok güçlüler. Biraz daha gelenekçiyim sanırım bu anlamda.

     

    - Genellikle müzik yazarı olarak bizler yaparız ya yılın enlerini. Henüz çok yeniyken size soralım 2022’de en çok hangi şarkıyı sevdiniz?
    - Arşivden uzun yıllar sonra çıkarıp, hatırladığım bir eseri bu yıl çok sık dinledim. Chris De Burgh “When I Think Of You” Yine yılın son diliminde Feridun Düzağaç’ın yorumladığı bir Selim Öztürk şarkısı “Günaydın” ı da eklemeliyim.

     

    Biraz da yakından tanıyalım sizi. Mesela hayatınızın diğer renkleri nelerdir, neler sizi mutlu eder, dünyanızı güzelleştirir, aşkla aranız nasıl mesela ya da dostluklarla?


    Ailem ve sevdiklerimle vakit geçirmek beni çok mutlu eder. Bir belgesel tutkunuyumdur, özellikle su altı. Çok verici olduğumu söyleyebilirim sevdiklerime karşı ki, doğrusu da bu’dur. Ve her insan gibi değer ya da emek verdiğinizde karşılığını görüyor olmanız ya da illa karşılık değil; belki farkındalık… O noktada işte dünyam bir anda güzelleşebilir. Dostlarım azdır, ama çok köklüdür. Çünkü tercihim böyledir. Doğrusu da yine bence bu’ dur. Aşkla aram nasıl? Zor soru. Müzikle aram nasılsa, aşkla da aram öyle.

     

    Dinleyicilerinize yeni yılda “Benim Hala Umudum Var” şarkınızı armağan ettiniz, peki o şarkı ile söyleşimize son verelim mi, bir de dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz buradan diyelim ve size teşekkür edelim.

    Umutsuz bir hayat olmaz. Yeni yıla dair ilk paylaşımımın da yeni yıldan güzel şeyler umut eden herkese hitap etsin istedim. Beni dinleme nezaketi gösteren, kıymetli zamanını bana ayıran tüm dinleyicilerime teşekkür ediyorum. Yolumda yanımda olanlar diye bir tanımlamam var benim; onların varlığına bin minnet. Bu yolculuk uzun, meşakkatli ve zor bir yolculuk. Ama “Nefes Aldıkça” devam edeceğini söyleyebilirim.

     

    https://www.instagram.com/p/Cm681RQMJkY/?hl=tr

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.