Bir rahibeydin güneş sol avucunda yükseliyordu
kadınların ruhları sokaklara karışıyor göz bebeklerimizde bir yer buluyordu
bazen zerdali dalı gibi bakardı bazen poyrazdı göz bebeklerin umay
tapınaklarında inançların hayallerin yeri ve saati olmazdı
zaman kavramını anlamaya çalışşaydık nasıl
bürünebilirdik başka ruhlara
çağlara dönüşemezdik
zaman diye bir şey yok umay
göz bebeklerinde yerli yersiz açan zerdali dalın var
adına umut koyduğun bazen de silik bir düş kaybolmuyor
ama sen kayboluyorsun sen adını umut koyduğun o bilinçlerde
imgelerde
soyut bir güzelliği var etmeye çalışıyorsun çağımızda
çağımızda soyut güzelliğe yer yok umay
gerçekliğin görünümünü adlandırıyoruz
bir ruha bölündün yıktın o gerçekliği
bir düşten uyandın var oldum diyebilmek için
bir sardunya dalını onardın
günlerce uyumadın umay
bir başka ruha bürününce
her şeyin izi var yüzünde
hiçbir ruh kaybolmuyor bürünüyoruz gözlerimizden..
Beyza Çancı
Tablo
"The Poem of the Soul series "/Louis Janmot
Yorum Bırakın