“Yaşadığımı size kim söyledi?”

“Yaşadığımı size kim söyledi?”
  • 3
    0
    0
    0
  • Bu kitabı sadece Sukeyne için almıştım.Sukeyne,annesi Rebâb bint İmruülkays el-Kelbiyye’dir,babası Hz.Hüseyin’dir.Asıl adı Âmine (Ümeyme veya Emîne) olup annesi küçüklüğünde kendisine Sükeyne (Sekîne) lakabını takmıştır.

    Meğer kitaptaki diğer kadınlara haksızlık yapmışım.Bu kitap her dönemdeki,çoğu uygarlığa ait kadınların bugün olduğu gibi kadınlara karşı duruşun değişmediğini gösteren (oysaki uzaya çıkacak konuma gelmişken(!)) bir şeylerin değişiyor gibi gözüküp aslında hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor,sadece maske değişiyor.Bu düşünceme katılır mısınız bilemem ama Gibi’deki Yılmaz’ın örneklemesi gibi katılmanıza gerek yok😊" target="_blank" rel="noopener">

    SUKEYNE (sy:40)-“Ancak özgür bir seçimin giysisi olan eşarpla,kadını yüzünü gizlemeye zorlayan erkek egemenliğinin sembolü olan peçeyi birbirinden ayırmak gerekir.Yüzleri kapatmaya çalışanların en azılı düşmanlarından biri olan,Muhammed’in torununun kızı Sukeyne sadece peçe kullanmaya karşı çıkmakla kalmadı,itirazını yüksek sesle de dile getirdi.Sukeyne beş kez evlendi ve bu beş evliliğinin hiçbirinde kocasına boyun eğmeyi kabul etmedi.

    Alfonsina ( modernist dönemde tanınmış bir Latin Amerikalı yazardır) (sy:39) –“Düşünen kadının yumurtalıkalrı kurur.Kadın fikir üretmek için değil,süt ve gözyaşı üretmek için,hayatı yaşamak için değil,yarı kapalı pencerelerin ardından seyretmek için doğar.Bunları Alfonsina Storni’ye bin kez anlattılar ama o inanmadı.En çok bilinen dizeleri kadını kafese kapatan erkekleri protesto ediyor.”

    Şeytan kadındır (sy:172)-“Papa III.Honorio kararını vermişti:

    ‘Kadınların konuşmaması lazım.Zira dudakları,insanlara büyük sıkıntılar yaşatan Havva’nın lekesini taşır.’

    Sekiz asır sonra bugün,Katolik Kilisesi hala kadınalrın kürsüye çıkıp konuşmasına izin vermiyor.Köktendinci Müslümanlara kadınalrı sünnet ettiren ve yüzlerini örttüren de aynı korku.Ve olası bir tehlikeyi atlatmış olmanın rahatlığı,çok tutucu Yahudilerin güne şöyle mırıldanarak başlamasına neden oluyor:’Beni kadın olarak yaratmadığın için sana şükürler olsun,Tanrım.’”

    Hissetmek yasak (sy:90) –“’Ah,kadın bedeni!Ne kadar ihtişamlı bir şeysin sen!”Bingenli Hildegard (Benedikten tarikatına mensup Alman rahibe, yazar, besteci, alfabe mucidi, filozof, hezârfen. ) insanı kirletenin regl kanı değil savaş kanı olduğuna inanıyor ve açık bir biçimde dünyaya kadın olarak gelmiş olmanın mutluluğunu yaşamaya davet ediyordu.

    Zevk sadece erkeklere özgü bir şey olduğu için İbn-i Sina’nın Avrupa’da yayınlanan çevirilerinde bu sayfa çıkarıldı.”

    Tehlikeli bir silah (sy:160)-“ Otuzdan fazla ülkede gelenekler,klitorisin kesilmesini emrediyor.Bu kesik,kocanın karısı ya da karıları üzerindeki mülkiyet hakkını teyit ediyor.Kadın sünnetçileri kadının zevk almasına yönelik olarak işlenen bu suça arınma adını veriyorlar…Bu sakat bırakmayı haklı çıkarmak için,bu konuda hiçbir zaman konuşmamış olan Muhammed Peygamber’den ve bu konuya hiç değinmeyen Kuran’dan alıntılar uydururlar.”

    Romalı kadınlar (sy:162)-“Cicero( Latin kökenli Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar),akıl düzeylerinin düşüklüğünden ötürü kadınların mutlaka erkek bir koruyucunun tahakkümü altında olmaları gerektiğini buyurmuştu.”

    Övgü ve takdirler (sy:174)-“Tarih boyunca,ilahi ve insani-hepsi de erkek-birçok düşünür,değişik sebeplerle kadın konusuna kafa yordular:

    Kimi anatomisiyle ilgilendi,

    Aristoteles:’Kadın eksik bir erkektir.’

    Martin Luther:’Erkeklerin geniş omuzları ve dar kalçaları vardır.Zekayla donatılmışlardır.Kadınlarınsa,çocuk doğurup evde otursunlar diye,dar omuzları ve geniş kalçaları vardır.

    Kimisi doğasıyla,

    Arthur Schopenhauer:’Kadın uzun saçlı ve kıt akıllı bir hayvandır.’

    Kimisi kaderiyle,İncile’e göre,Yahve kadına şöyle dedi:’Erkeğin sana hükmedecek.

    ‘Kuran’a göre,Allah Muhammed’e şöyle dedi: İyi kadınlar yumuşak başlı olanlardır.’

    Bir kadın anlatıyor (sy:164)-“Birçok Arjantinli general,askeri diktatörlük döneminde yaptıkalrı kahramanlıklardan ötürü mahkeme önüne çıktılar.Silvina Parodi,baş belası bir protestocu olmakla suçlanan bu üniversite öğrencisi genç kız sonsuza dek ortadan kaybolan çok sayıdaki mahpustan biri oldu.En iyi arkadaşı Cecilia,2008 yılında mahkeme önünde tanıklık yaptı.karakolda maruz kaldığı işkencelere dayanacak gücü kalmayınca Silvina’nın adını kendisinin verdiğini söyledi:’Bunu ben yaptım.Cellatları Silvina’nın yaşadığı eve bizzat ben götürdüm.Ona tekme tokat ve dipçik darbeleriyle evden çıkardıkalrını gördüm.Çığlıklarını işittim.’Mahkeme çıkışında birisi yanına yaklaştı ve alçak sesle ona sordu:

    ‘Peki,bu olaydan sonra,yaşamaya nasıl devam edebildiniz?’

    Daha da alçak sesle yanıtı şöyle oldu:

    ‘Yaşadığımı size kim söyledi?’


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.