Şahmaran, Farsça kökenli olup yılanların şahı anlamına gelmektedir. Birçok efsanesi bulunan bu mitolojik karakter Tarsus'da yer altı dünyasında hizmetkar yılanları (marlar) ile birlikte yaşamaktadır. Yılan vücutlu kadın olarak bilinir ve etinin bütün hastalıkları iyileştirdiğine inanılılır. Şahmeran'ı ilk gören insan Cemşab'dır. Bazı kaynaklarda Cemşab'ın lokman hekim olduğu söylenir.
Efsaneye göre ihanete uğrayarak bir mağarada mahsur kalan Cemşab, kimsenin onu kurtarmak için gelmeyeceğini anlayınca çareyi mağarada gezinip çıkış yolunu aramakta bulur. Ve o sırada karşısında beliren bir ışık görür. Işığa doğru gitmesiyle yer altı dünyasına inen Cemşab, karşısında yılanlarla dolu cezbedici bir bahçe ve tam karşında ise vücudu yılandan bir kadın görür. Bu kadın yılanların şahı Şahmaran'dır. Şahmaran, Cemşab'a başından geçen olayları bir bir anlatmasını ister ve Cemşab'ın başına gelenlerden sonra ona karşı güven ve sevgi bağının da oluşması ile birlikte yanında yaşaması teklifini sunar. Cemşab, bu fikri geri çevirmez. Uzun yıllar boyunca birlikte yaşarlar. Ancak birsüre sonra Cemşab, ailesini ve dünyadaki hayatını çok özlemeye başlar ve bunun üzerine yeryüzüne dönmek için Şahmaran'a yalvarır. Şahmaran ise bu ısrara daha fazla dayanamayarak yeryüzüne geri dönmesine izin verir ancak tek bi şartla! Şahmeran'ın tek isteği Cemşab'ın yerini hiçbir dünyalıya söylememesidir. Cemşab, sözünü tutacağına yemin eder ve yeryüzüne çıkar.
Aradan yıllar geçmesine rağmen Cemşab, şahmaranın sırrını hâlâ kimseye söylememiştir ancak bir gün padişah ölümcül bir hastalığa kapılır. Kötü veziri ise şifasının Şahmaran'ın kuyruğunda olduğunu biliyordur. Bu yüzden Şahmaran'a ulaşmak için onu gören insanları aramaya başlar. Şahmaran'ı görenlerin sırtı yılan derisine dönüşmektedir. Bu yüzden vezir tüm halkı zorla aramaya karar verir ve Cemşab'ı yakalar. Ancak vezirin derdi padişahın sağlığı değil Şahmeran'ın kuyruğundaki bilgeliktir. Cemşab, Şahmaran'ın yerini söylemek zorunda kalarak Şahmaran'a ihanet eder. Şahmaran ise ölmeden önce "beni kaynatın ve suyumu
vezire içirin, kuyruğumdan bir parçayı padişaha, bir parçayı ise Cemşab'a verin" demiştir. Ancak efsanenin sonunda bilgeliğe kavuşacağını sanan vezir ölmüş, padişah hastalıktan kurtulmuş, Cemşab ise bilgeliğe kavuşmuştur. Böylelikle Şahmaran, Cemşab'ın ihanetine iyilikle karşılık vererek iyi bir mar olarak ölmüştür. Cemşab ise ölene kadar vicdan azabı çekmeye mahkum olmuştur.
Yorum Bırakın