Galiba bu duyguyu tarif edebileceğim yegane kelime eksik, evet eksik. İnsanın kendini eksik hissettiği anlar vardır, bir şeylere yetemediğini hissettiği sanki bazı şeyler farklı olsa her şeyin güzel olacağını sandığı ama kendisine yalan söylediğini itiraf edemediği. 

 

Tim Hardin - How Can We Hang On To A Dream

 

 

Aslında şarkının ismi bile anlatıyor bütün hikayeyi. Gece görülmüş o muazzam rüyadan uyanıldığında hiçbir şeyin gerçek olmadığının fark edildiği an gibi bir şarkı. Sanki o rüyada sonsuza kadar yaşanılabileceği hissi kadar sıcak, ancak uyanıldığında insanın yüzüne vuran gerçeklik kadar soğuk duyguların şarkısı. O zaman size bir soru soruyorum ?

Bir insan bir rüyaya nasıl tutunabilirdi? 

 

Radiohead - Creep 

 

 

Bir çoğumuzun ergenliğini mahveden Thom Yorke denen insan müsveddesinin yazdığı bir acılar bütünü. İnsan kendine bu kadar acımasız davranırken nasıl olabiliyor da karşısındaki kişiyi bu kadar yüceltebiliyor? Aslında hala kendimizi eksik hissettiğimiz anlarda canımızı Yorke'nin kalemine emanet ediyoruz. Davul bile dengi dengine der ya atalarımız bazen hala istemsiz olarak imkansızı arıyoruz. Keşke özel olsak. 

 

Morrissey - Let me Kiss You 

 

 

AH! Bu adamın dünyaya geliş amacının sadece insanları yaralamak olduğundan bahsetmiştim. Morrissey bu şarkısında gerçek üstü bir aşktan bahsediyor sevdiceğe duyulan, o kadar fazla seviyor ki karşısındakini güneşteki yerini arayan insanlara bu yeri kendisinin bulduğundan bahsediyor. Peki karşılığını bulur mu? ASLA. Sevdiceğinden onun omzunda ağlaması için izin istiyor Morrissey, her şeyi iki defa denediğini duyduğundan bahsediyor.

Ve çaresizliğin tanımı yaparak şu cümleler dökülüyor ağzından:

 

Close your eyes, And think of someone, You physically admire,
And let me kiss you, Let me kiss you

 

Gözlerini kapat ve fiziksel olarak ilgi duyduğun birini hayal et,

Ve seni öpmeme izin ver.

 

Çok korkunç değil mi ? 

 

C'est la vie - Emerson, Lake & Palmer

 

 

Şarkı boyunca sevdiceği sorguluyor aşık kişilik, yeri geliyor kızıyor ona yeri geliyor isteklerini dile getiriyor. Sonra insanın canını en çok yakan dizelerden birkaçı dökülüyor,

Greg Lake ağabeyimizin ağzından:

 

Like a song
Out of tune and out of time
All I needed was a rhyme for you

 

Bir şarkı gibi 

Ezgisi ve ritmi bozulmuş,

Senin için ihtiyacım olan tek şey bir kafiyeydi. 

 

Sanki o kafiyeyi bulsa her şeyin düzeleceğine inanarak.