Listeye bir Opeth klasiği ile başlamak istiyorum. To bid you farewell'in Mikael Åkerfeldt abimizin aldatıldıktan sonra yazdığı bir şarkı olduğu söyleniyor. Bazen kendime, keşke ben de acılarımı böyle tarifleyebilsem demeden edemiyorum bu şarkıyı dinledikçe. Lafı fazla uzatmıyor ve sizi şarkının en sevdiğim kısmıyla başbaşa bırakıp gidiyorum.
We walked into the night
Am I to bid you farewell?
Why can't you see that I try?
When every tear I shed, is for you
Birlikte gecenin içine yürüdük
Sana elveda mı diyorum?
Denediğimi neden göremiyorsun?
Döktüğüm her gözyaşı senin içinken.
Bazen bıktığını hisseder insan. İnsanlardan, sıkıntılarından, yalnızlığından, ülkesinden. Yeri gelir umutsuzluk kaplar içini insanın kaçmak isteriz bazen, nereye diye sorulduğunda "ne bileyim mutlu olacağım bir yere herhalde" deriz çaresizce. Tam böyle anlarda insanın yalnız olmadığını hissettir bu şarkı. Ayrıca kanımca dünyanın en güzel sololarında birine sahip.
Ölümün ötesinde bir yerlerde
Emptiness is filling me
To the point of agony
Growing darkness, taking dawn
I was me, but now he's gone
Boşluk kaplıyor beni
Izdırap noktasına dek
Büyüyen karanlık ele geçiriyor şafağı
Ben kendimdim, ama o şimdi gitti..
Galiba insanın tükenişinin bu kadar iyi anlatıldığı çok az şarkı vardır.
There’s not much I can do… alone
Yorum Bırakın