sevmek ve sevilmek.

sevmek ve sevilmek.
  • 11
    0
    0
    0
  • Neden başkalarını severiz? Eksik hissettiğimizden mi? Muhtaç olduğumuz için veya ilgi istediğimizden midir? Bana soracak olursanız bence bütün bunların dışında sevmemizin sebebi; içimizde bazı duyguların eksikliğiyle dünyaya gelmemiz. Yazının başında bahsettiğim eksiklik ne istediğini bilememekten çıkan eksikliktir fakat burada bahsettiğim eksiklik; içimizde doldurulması gereken boşluktur.

    Dünyaya gözümüzü açışımızdan itibaren anne baba, kardeşimiz bizlere ilgi gösterdiği için hayatımızın devamında da, doğamız gereği bu durumun devam etmesi gerektiğini düşünürüz, ki doğrudur da. Kimseyi sevmeden, kimseden ilgi görmeden yaşamak imkansız hâle gelebilir. Birine karşı verilen ve alınan ilgi eksikliğinde sadece psikolojik olarak etkilenmeyiz.

    Bu tarz duyguların eksikliği yüzünden yavaş yavaş fark etmeden hayatımıza nefret duygusunu da aşılamaya başlarız. Nefret duygusunun sürekli hayatımızda olması ne kadar sağlıklıdır? Nefret duygusunu hayatımızdan tamamen çıkarmaktan bahsetmiyorum, her duygu gibi onu da yaşamak lazım fakat sürekli hâli yanlış bir durumdur.

     

    İnsan doğası gereği sevmeye ve sevilmeye kodlanmıştır. “Bir türlü sevemiyorum ben” diyebilirsiniz, zaman zaman çoğu kişi bu duyguyu yaşayabilir. Fakat karşınıza kafanızda oluşturduğunuz tarzda birisi çıkmamıştır diyebiliriz. Ayrıca bu cümleyi hayatınızda sürekli tekrar etmenizde yanlıştır, ister istemez kendimizi sürekli “sevmeme, sevilmeme” durumuna kodlamış oluyoruz. Geçenlerde bir psikiyatristin şu cümlelerine rastladım ve derinden etkilendim.

     

    “Sen bir ceket beğenmişsin, bu ceketi de karşındaki kişiye giydirmişsin. Aslında senin sevdiğin karşındaki kişi değil üzerinde ki ceket. Her ne kadar bu beğendiğin ceket karşındaki kişiye oturmadıysa bile sen bunu görememişsin. Sen sevmeyi sevmişsin, sevmeye hasret kalmışsın ama karşındakinin de sana uygunluğu ya da sevip sevmediğini görmek yerine cekete bakmışsın.”

     

    Bu cümleleri hayatınızın bir köşesinde hep hatırlayın. İlişkilerinizi, sevdiğiniz insanları gözden geçirin. Yanlış anlamanızı istemem mutlu bir birlikteliği sorgulayıp soğumanızdan bahsetmiyorum. Sadece yolunda olmayan bir şeyler var ise bunu fark etmenizi isterim.

     

    "Birisini sevmeye kalkışmak önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister…" demiş Sartre.

     

    Gerçekten öyle midir? Birisini sevmeye başladığımızda hangilerini yavaş yavaş hayatımıza sokmamız gerekir. Burada nesnel bir doğru yoktur. Herkesin karakteri ve sevme biçimi farklıdır. İnsanlar hemen kör olmaz; ilişkiler kör eder, fakat burada küçük bir denge kurmak lazım. Tamamen kör olup hiçbir şey görmemekten bahsetmiyorum. Şahsi olarak, ilişki yavaş yavaş kör etmeye başlıyorsa ilişkide aşk ve tutku derecesi artıyordur. (Bunu başkasında gözü olmamak olarak düşünebilirsiniz.) Bir diğeri ise tamamen kör olmak.. Karşı taraf yapabileceği bütün manipülasyonları ve yanlışları yapsa da sizin gözünüz kör olmuştur. Ne yazık ki aşktan kör olmuştur diyemiyorum, çünkü ilişkide karşılıklı bi alış-veriş dengesi olmalıdır, denge sağlanmadığında bir taraf daha çok seviyorsa yanlışlarına rağmen gözü kararır.

     

    Söylenen söz gibi “beğendiğin ceket karşındaki kişiye oturmadıysa bile sen bunu görememişsin.” Bazı şeyleri görmek çok basit olabilecekken kendimizi kaybedip kör olabiliyoruz…

     

    Eskisi kadar özlemiyorum seni,
    Ve ağlamıyorum olur olmadık zamanlarda..
    Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
    Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
    Biraz yorgunum..
    Biraz kırgın..
    Biraz da kirletti sensizlik beni!
    Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
    “İyiyimler” yamaladım dilime.
    Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
    Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
    Gel diye beklemiyorum artık,
    Hatta istemiyorum gelmeni..
    Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
    Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
    Benim derdim yeter bana banane!
    Alıştım mı yokluğuna?
    Vaz mı geçiyorum, varlığından?
    Tedirginim aslında,
    Ya başkasını seversem?
    İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.

    *özdemir asaf

     

    sevgiler, mustafa.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.