Kontrol odağı, insanların dış güçlere karşı hayatlarındaki olayların sonuçları üzerinde kontrol sahibi olduklarına inanma derecesidir.Günlük yaşamlarında meydana gelen önemli olayların nedenlerini nelere atfettikleri ile ilişkilidir. Bu kavram Amerikalı Psikolog Julian B.Rotter tarafından geliştirilerek “Kontrol Odağı” kuramı olarak adlandırıldı. Kontrol odağı sadece bir kişinin kişisel yeterliliğine ilişkin inançlarına atıfta bulunan bir kişilik özelliği değil ayrıca belirli başa çıkma tarzlarını kolaylaştıran bir kaynaktır.
Kontrol odağı kuramı içsel ve dışsal olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İç kontrol odağına sahip bireylerin pekiştiricilerinin kendi eylemlerine bağlı olduğuna inandığını, diğerlerinin ise pekiştiricilerinin diğer insanlar ve dış güçler tarafından kontrol edildiğine inanılmıştır.Yüksek iç kontrol odağına sahip kişiler genellikle çevrelerine hükmetmeye çalışır.Birey,yaşamış olduğu başarısızlıkları çevresindekilere yüklemek yerine tüm eylemlerin kendi sorumluluğunda olduğuna inanır ve kendini suçlamaya başlar.Eğer bu birey bir dış kontrol odağına sahip olsaydı muhtemelen bu başarısızılıkların ya şansa ya da kaderden kaynaklandığına inanacaktı.Dolayısıyla, yüksek dış kontrol odağına sahip kişiler genellikle hayattaki sonuçların kendi kontrolleri dışında olduğunu algıladıkları için çaresiz hissederler.Bunun temel sebebi ise kişininin yaşadığı olayların dış güçler tarafından yönetilmesinden kaynaklanmasıdır.
İç kontrol sahibi bireylere baktığımızda sosyal ilişkilerinde fazlasıyla aktif bir rol oynadıklarını görürüz.Böylelikle bir çatışma karşısında daha yapıcı davranan taraf onlar olur.Dış kontrole sahip kişiler ise bu tür sorunlar karşısında pasif bir tutum sergilemektedirler. Dışsal odaklı bireyler üzerinde yapılan araştırmalar, bu tür kişilerin daha kaygılı ve başkalarını kendilerinden daha üstün ve güçlü görme eğiliminin yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.Bu durum onları özgüveni düşük bir birey olarak hayatlarına devam etmelerini sağlayacaktır.
O zaman sizinle bir yeni bilgi daha paylaşıyorum.İç veya dış odağa sahip olmanız sizin sağlıklı alışkanlıklar edinmenizi bile etkiliyor.Araştırmalara göre hayatları üzerinde kontrol sahibi olduğuna inanan iç kontrol odaklı bireyler, dış kontrol odaklılara göre %40 daha fazla sağlıklı alışkanlığa sahip olduğu tespit edilmiştir.Bu da demek oluyor ki iç kontrol odaklı bireylerin dış kontrol odaklı bireylere göre daha olumlu yönelimleri olduğu ortaya konulmaktadır.
Epiktetos’a göre bizleri etkileyen şeyler, olaylara yüklediğimiz anlamlardır. Yani bir olay karşısındaki, kararlarımız o olaya karşı tutumumuz ve olayla ilgili düşüncelerimiz bizlerin olayı nelere atfettirdiğimiz ile ilişkili kalmayıp duygularımızı ve davranışlarımızı da etkilemektedir.
Öyleyse sözlerime sevgili Reinhold Niebuhr’un sükûnet duası ile son vermek istiyorum."Tanrım, bize değiştirilemeyecek şeyleri sükûnetle kabul etmemiz için erdem, değiştirebileceğimiz şeyleri değiştirmek için cesaret ve bu ikisi arasındaki farkı ayırt edebilmek için bilgelik ver.”
Sevgiler,
Yorum Bırakın