Barok dönemi 17. Yüzyılın ortalarında İtalya’da başlamıştır. 18. Yüzyılın ortalarına kadar Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde süregelmiştir. Bu dönemde, siyasi, ekonomik ve dini açıdan büyük değişiklik olmuştur. Avrupa’da monarşik yönetimler güçlenmeye başlamıştır. Bu dönemde krallar ve imparatorlar güçlerini genişletmeye çalışmışlardır. Örneğin Fransa Kralı Louis XIV. Ülkesini güçlü bir monarşi haline getirmeyi hedefleyen bir döneme adını vermiştir. (Bu dönem Sun King olarak da bilinir.)  Avrupa’da bazı krallıklar ayrıca dış politikada da güçlerini göstermeye çalışmışlardır. Bazıları sömürgecilik yoluyla güçlerini genişletmişlerdir. 

Barok dönemi sanatında düşüncelerin çok yönlülüğü ve çatışmaları yansıtılır. Barok sanatçıları, duyguları ve düşünceleri yoğun bir şekilde ifade etmeyi amaçlamışlardır. 

Barok döneminde çeşitli Avrupa ülkelerinde yükselen aydın ve burjuva sınıfları da siyasi açıdan önemli rol oymaya başlamışlardır. Bu dönemde, aydınlanma akımının etkisiyle birlikte birçok ülkede liberal demokratik ilkelerin savunulmaya başlandığı görülmüştür.

Ayrıca, Barok döneminde, çeşitli Avrupa ülkelerinde yeni imparatorluklar kurulmuştur.  17. Yüzyıl’ın sonlarında, Avusturya İmparatorluğu kurulmuş, Avusturya Habsbrgları Avrupa’da önemli bir güç haline gelmiştir.  Bu dönemde birçok önemli tarihi ve siyasi olay gerçekleşmiştir. Bu olaylar, dönemin sanat anlayışını doğrudan etkilemiş ve sanatın tarzını ve içeriğini değiştirmiştir. Örneğin, İngiliz İhtilali sonucunda, İngiltere'de, Kral II. Charles idam edilmiş ve yerine, Kral III. Charles tahta geçmiştir. Bu olay, İngiltere'de siyasi ve toplumsal değişiklikleri beraberinde getirmiştir ve bu değişiklikler, İngiltere'de sanatın tarzını ve içeriğini değiştirmiştir. Ayrıca, Fransız Devrimi sırasında da benzer şekilde, Fransa'da siyasi ve toplumsal değişiklikler gerçekleşmiş ve bu değişiklikler, Fransa'da sanatın tarzını ve içeriğini değiştirmiştir.

Bu önemli tarihi ve siyasi olaylar, Barok dönemi sanatının tarzını ve içeriğini etkilemiş ve sanatçıların ürettiği eserlerde, bu olayların etkisi gözlemlenmiştir. Örneğin, İngiliz İhtilali sonrasında, İngiltere'de sanat, daha önceki dönemlerde olduğu gibi, düşünsel bir nitelik kazanmış ve sanatçılar, bu olayların etkisini yansıtmışlardır. Benzer şekilde, Fransız Devrimi sırasında da, Fransa'da sanat, siyasi ve toplumsal değişiklikleri yansıtan bir nitelik kazanmıştır.

Barok döneminde sanatçılar çok daha dikkat çekici, büyüleyici eserler yaratmayı hedeflemişlerdir. Bu dönemde ortaya çıkan sanat eserleri, genellikle çok ayrıntılı ve zengin görsel ögeler içerir. Çeşitli teknikler kullanarak büyüleyici, dramatik ve etkileyici eserler yaratmaya çalışmışlardır. Sanatta, resim, heykel, mimari, müzik ve tiyatro gibi çeşitli alanlarda farklı teknikler kullanılmıştır. Bu dönemde güçlü renkler, yoğun kontrastlar, büyük ölçekler ve ayrıntılı detaylar kullanılmıştır. Resimde tenebrisme, chiaroscuro gibi teknikler kullanılırken, heykel sanatında ise karikatür gibi teknikler kullanılmıştır. Ayrıca perspektif tekniği ve anamorphosis gibi optik illüzyonlar da kullanılmıştır. Mimaride ise yüksek ağırlıklı kubbeler, kolonlar ve çeşitli süslemeler kullanılmıştır. Müzikte ise büyük orkestralar, yoğun harmoniler ve dramatik vokal efektler kullanılmıştır. Tiyatroda ise klasik Yunan ve Roma tiyatrosu etkisiyle dramatik yapılar kullanılmıştır.

 

Barok dönemine ait müziklere ;

George Frideric Handel – Messiah

Johann SebastianBach – The Well- Tempered Claiver

Antonio Vivaldi – The Four Seasons

 

Örnek olarak verilebilir.

 

Barok mimari, Rönesans mimarisinden sonra ortaya çıkmış ve Rönesans mimarisinin ötesine geçen bir stildir. Barok mimari, özellikle Avrupa'nın Katolik ülkelerinde yaygın olarak kullanılmıştır. Önceki mimari stillerinden farklı olarak, dikkat çekici ve zengin bir görünüme sahip olmayı amaçlar. Bu nedenle, Barok mimari, çarpıcı ve dekoratif öğeler içerir ve çok sayıda süslemeler ve figürler kullanılır. Ayrıca, Barok mimari, Rönesans mimarisinde olduğu gibi, simetriyi önemseyen bir mimari değildir ve bu nedenle, Barok mimari yapıları, simetrilikten uzaktır. Barok mimari, aynı zamanda, etkileyici bir perspektif kullanımına sahiptir ve bu nedenle, Barok mimari yapıları, bakıldığında, daha büyük gibi görünür. Barok mimari yapıları, ayrıca, Rönesans mimarisinde olduğu gibi, iç mekanları da etkileyici bir şekilde tasarlamaktadır.

Örnek olarak, İtalya'da yer alan St. Peter's Basilica adlı kilise, Barok mimari stilinde yapılmıştir ve bu stilin özelliklerini yansıtmaktadır. St. Peter's Basilica, çarpıcı ve dekoratif öğeler içeren, zengin bir görünüme sahiptir ve süslemeleriyle dikkat çeker. Ayrıca, St. Peter's Basilica, etkileyici bir perspektif kullanımına sahiptir ve bakıldığında, daha büyük gibi görünür. Bu kilisenin iç mekanları da etkileyici bir şekilde tasarlandığı için, Barok mimari stilinin özelliklerini yansıtmaktadır.

Barok döneminde, Avrupa toplumlarında, sınıf oluşumu, feodal dönemlerde olduğu gibi, yüksek sınıflar ve halk sınıfları olarak ikiye ayrılmıştır. Yüksek sınıflar, soylular, aristokratlar ve zengin işadamları gibi insanları kapsamıştır ve bu sınıf, toplumda önemli bir rol oynamıştır. Halk sınıfları ise, çiftçiler, işçiler ve hizmetkârlar gibi insanları kapsamıştır ve bu sınıf, toplumda daha az önemli bir rol oynamıştır. Barok döneminde, yüksek sınıflar, toplumda önemli bir rol oynadıkları için, sınıf içinde de büyük farklılıklar olmuştur. Örneğin, soylular, aristokratlar ve zengin işadamları arasında büyük bir servet farklılığı olmuştur. Aynı şekilde, halk sınıfları içinde de; çiftçiler, işçiler ve hizmetkârlar arasında büyük bir servet farklılığı olmuştur.

Barok döneminde, sınıf oluşumu, ayrıca, cinsiyet ve ırk gibi diğer faktörler tarafından da etkilenmiştir. Örneğin, Barok döneminde, kadınlar toplumda daha az önemli bir rol oynadığından, erkekler ve kadınlar arasında da büyük bir eşitsizlik olmuştur. Ayrıca, Barok döneminde, siyahiler ve beyazlar arasında da büyük bir eşitsizlik olmuştur ve siyahiler toplumda daha az önemli bir rol oynamıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Caravaggio - İsa’nın Ölümü

 

Caravaggio’nun “İsa’nın Ölümü” adlı tablosu, İsa’nın haç üstünde ölümünü gösterir. Bu tablo, Barok döneminde çok popüler olan bir konudur ve birçok sanatçı tarafından işlenmiştir. Caravaggio’nun bu tablosu, Hristiyanlık inancına göre İsa’nın acı çektiğini gösterir. Ayrıca İsa’nın ölümünün İncilde anlatıldığı gibi gerçekleştiğini de gösterir. Bu tabloda İsa’yı çok gerçekçi gösterir ve yüzündeki acıyı çok açık bir şekilde resmeder. Bu tablo Caravaggio’nun gerçekçi tarzını ve duygusal ifadeyi kullandığına güzel bir örnektir.

Tablonun renkleri açısından baktığımızda, Caravaggio tablonun çoğunu düşük tonlarda ve solgun renklerle boyamıştır. Bu, tablonun havasının daha soğuk ve düşünceli bir hava vermesine yardımcı olur. Ancak, tablonun merkezinde bulunan İsa'nın yüzünde ve elinde bulunan yaralar gibi bazı bölümlerde daha canlı ve parlak renkler kullanılmıştır. Bu, İsa'nın acı çektiğini ve ölümünün gerçek olduğunu vurgulamaya yardımcı olur.

Tablonun perspektif açısından baktığımızda ise, Caravaggio tablonun merkezinde bulunan İsa'yı öne çıkarmış ve onu tablonun odak noktası haline getirmiştir. İsa, tablo üzerinde oldukça büyük bir şekilde gösterilmiş ve tablonun diğer bölümlerine göre daha ayrıntılı ve daha gerçekçi bir şekilde işlenmiştir. Bu, İsa'nın ölümünün tablonun odak noktası olduğunu ve tablonun anlatmak istediği ana mesajın bu olduğunu vurgulamaya yardımcı olur. Tek kolunun boşta kalması ölü figürlerde karşımıza çıkabilecek figürlerdendir. İsa en aslı ve en güçlü görünen figürdür.  

Oldukça fazla kullanılan gölge, ışık ve kontrast oyunları Barok sanatının kapsadığı bu hareketlilik ve dramaya oldukça büyük katkı sağlamaktadır. Yüzlerin, mimiklerin bu kadar net resmedilmesi bize anlık bir olayın resmedildiğini açıklamaktadır. Bu da anlatılanı oldukça güçlendirecek bir tekniktir