Aşk aslında öyle tanımlanamayan, kalıba sığmayan birşey değil. Gayet kolay kalıba sığan bir gerçeklik. 

Aşk; insanın normal düzeyde seyreden duygu yükünün, anlamlandırdığı özelliklerle beraber anormal düzeye çıkıp bu azami düzeyde belli bur süreye kadar seyreden duygu potansiyeldir. İnsanlara özgü bir özellik değildir. Hayvanlarda da vardır fakat onlarda ki hormon salınımı bizdekinin yanında evrende bir yıldız taneciği kadardır....

İnsanların aklı muazzam yapıda olduğu için her insanın farkındalığı, anlamlandırma potansiyeli ve duygu hacmi aynı değildir. Kimi insan bu azami duygu durumuna kitap okuyarak gelirken, kimileri bir buğday tarlasında oturup gökyüzünü seyrederek bu noktaya ulaşır kimilerinde de bir insana karşı duyduğu sevgi ve saygının fazlalığından dolayı ortaya çıkar. Fakat aşk, sevgi veya doğada karşılığı olan bütün eylemsel özelliklerin temelinde sentez yatar. Akıl yani anlamlandırma, duygu yani hissetme. İkisinden biri olmadan aşk dediğimiz olayın gerçekleşmesi mümkün değildir. "Ben aşık olmam", "aşk yoktur" gibi cümleler akıl veya duygunun yokluğunda oluşan birtakım sabit yargılardır. 

25 Mayıs 2023

Mert Şahin