Dönüş

Dönüş
  • 4
    0
    0
    2
  • Artık ölümün olmadığı bir dünyada yaşıyorum
    Neden bilmiyorum
    Hala sessizliği içimde büyütüyorum
    Kırık bir sofra
    Masada boşluk
    Afiyetle yarınlara...
    Şerefimizi gecesiz günlerin aydınlığına yaktık
    Susuz kalmış bir çiçek gibi güneşten kaçtık
    Artık, yarının olmadığı bir dünyada yaşıyorum
    Bugün, burada, canlıyım
    Hala nefes alıyorum
    Ellerim buz, kalbim sıcak
    Üstümde gözlerin
    Her rüyamı bilen gözlerin
    Oysa bir türlü uyuyamadık ”aynı gecede”
    Lütfen sonsuzluğa da uğurlanacak olursa ismin
    Sesini bırak bana
    Yalnızlığıma koyu bir gürültü gibi düşen ismin
    Derinden heves gibi sevgin
    Aynı dertten kaçak.

    Soluk soluğa bir barışın içindeyiz
    Neden geldin ki? 
    Ben henüz erimeden...
    Savaşmadan düşemem yeniden
    Unut kendini, 
    Hayatımız kırılır, ve bekler beni
    Üstümüz topraksa filizlenmekten
    Herkes bizi mezara sürüklerken
    Birbirimizi büyütmekten...

    Neden bilmiyorum,
    Soğuk bir bakışla geçmişe bakıyorum
    Yabancısıyım ailemin
    Son kartlarımı oynuyorum
    Bir rüzgar yeter masayı dağıtmaya,
    Rüzgar eser, masa neden sağlam değildi der
    Hiç sevmediğimi de söyledim ona
    Tutarsız elleri, hala beni kuyuya çekmek ister
    Esamesi okunmaz, varlığı silik bir tablo hayatımda
    Ya peki kadın? 
    Çığlıklarım iz aramızdaki duvarlarda.

    Kimse bilmiyor, içimde bir deniz 
    Taşıyorum
    Zamanı bir bavulun içinde saklıyorum
    Artık kaçmak için değil, gitmek için yürüyorum
    Uyuşmuş zihnim, iyi kiler biriktiriyorum
    Bir elim diğer elimi tutar, büyük bir kalbi kalbimde taşıyorum


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.