Hangi yoldan gidersen git, başa döneceksin. Farklı görünse de aynı noktaya varan yollarda dönüp duracaksın. Yolu değil, kim olduğunu değiştirmekse mesele içinde bir yol daha yürüyeceksin. Seçimlerini değiştirecek değerler bulacaksın yaşamda... Ezbere anlam arayışlarından sıyrılacak ve basitleşeceksin.
Biliyorum, güçlenmek isteyeceksin ve ilk olarak kolay yolu seçeceksin. Dış dünyanda sahip olduğun nesnelerin, popüler kültürün güçlü imajina girmenin, umursamaz olmanın güçlü olmak olduğunu sandığın zamanlar olacak. Sonra içindeki yoksulluğu, senden başka hiçbir zenginliğin dolduramayacağını ve zorla kendi duygularını değiştiremeyeceğini öğreneceksin. Her deneyim, kendini değerlendirdiğin bir anlama dönüşecek yavaş yavaş... Kendini desteklemeyi, manevi ihtiyaçlarını karşılamayı ve büyütmeyi öğreneceksin... Güçlendiğini hissedeceksin yavaş yavaş belki, gittikçe artacak içindeki sert baskı... Sonra huzurlu olmayı bilmek isteyeceksin. Kalıcı olan her değerin tek başına girdiğin deneyimlerle içsel bir mücadeleyle kazanıldığını öğrendin... Güçlenmek çok değerli ama huzurlu olmak da... Güç; huzur getirmez, insan noksan olmaya dahi muhtaçtır. Denge ise huzurun anahtarı. Ve en çok zorlandığın yerdi belki de denge... En zor, zordan kolaydı... Ve en basit, basitten zor.
Yine de hak etmediğin şekilde görecekler, biliyorum. O zamanlar hak etmediğin şeyler yaşadığını göremezdim ama artık görüyorum. Ama yine de şimdi sana en tehlikeli şeyi söylüyorum: "Başına gelen her kötülükte bunu neden hak ettim? Hak ettim mi?" sorgularına girmek... Kısır bir döngü... Bu düşünce sistemini kullanarak düşündüğün her an yaşayacağın iyi şeyleri de hak etmek zorunda hissedeceksin. Sadece yaratıldığın, var olduğun için bile değerli olduğunu es geçip çok kez kendine ihanet edeceksin.
Ama yine de bu döngüden çıkacaksın. Bu kolaydı.
Sonra düşmanlarının en yakınında olduğunu anlayacaksın. Ve garip ki, en büyük iyilik onlardan gelecek sana... Karanlık yollardan da olsa... Öğreneceksin, karanlıkla nasıl başa çıkacağını öğreneceksin. Sen uzaklaştıkça yaklaşacaklar, ki artık korku hissetmediğini, savaşabildiğini biliyorum. Ama yine de güçlü durma, gücünü onlara harcama, savaşma diyorum... Yorulma, sen sana kendi dünyanı inşa etmek için lazımsın. Onları yıkmak için kendini yıpratma... Gizlice kullan karanlığı, aydınlık yolunda... Bırak kazandım sansınlar, sen kazansan bile zaten onlardan ne kazanabilirsin sen o savaşın sonunda?
Çıktığın yol, alışkın olmadığın hatta hiç hayal etmediğin bir yere gidiyor. Farkındayım. Doğru olduğuna inandığın şeyi yapıyorsun. Evrenin sana getirdiği hayatı buruşturup atıp yeni bir hayat yaratıyorsun. Ve içten içe bu yaptığının bile aynı güç tarafından yazıldığını biliyorsun. Öz, taçlandırıyor seni varlığıyla... ve kaybetmenin mutluluğunu ilk kez yaşıyorsun.
Şimdi
Ne zaman düşecek gibi hissedersen hatırla,
bırak kuyuya çeksinler
sesin yankılanır, fısıltın gürleşir
Ne zaman ölmek istersen hatırla,
Mezarın içine kadar düşen bile
topraktan beslenip doğmayı öğrendin
ölümün kıyısında yeşerdin
Toprak ölüme hazır olanı çürütür
doğuma hazır bedeni büyütür
...
Yorum Bırakın