Jacob Jordaens, The King Drinks

Bu tabloyu tanıdığınıza eminim... Adeta arka planda Şehinşah'ın sesiyle “Yiyin efendiler yiyin, etinden sütünden faydalanın memleketin.” sözleri yankılanan bu eser, flaman ressam Jacob Jordaens'a ait. Tabi bu eser siyasi bir tablodan ziyade daha teolojik bir eser. Ünlü ressam; İncil, mitolojik ve alegorik temaların yanı sıra tür sahneleri, manzaralar, portreler ve Flaman yaşamından sahneleri canlandırdı. Rubens ve van Dyck gibi etkili isimlerin ölümünden sonra Jordaens, zamanının önde gelen Flaman Barok ressamı oldu.

The King Drinks, Epifani bayramına damgasını vuran bir Flaman geleneğini temsil eder. Fasulye, müneccimi İsa'ya ibadet etmek için Beytüllahim'e götüren yıldızın bir simgesiydi. Ekmek yaparken yoğurulan hamurun içine koyulmuş fasulye kime gelirse "fasulye kralı" ilan edilirdi. Sahte bir taç takar ve hatta misafirler arasından bir kraliçe ve diğer saray mensuplarını seçti.

O zamanlar bu gelenek öyle popülerdi ki Jordaens bu sahneyi en az 10 farklı kez resmetmişti! 

Jules-Alexandre Grün, The End of Dinner

Fransız post-empresyonist ressam, illüstratör ve poster sanatçısıydı. Bu tablosu, en ünlü eseri olarak bilinen “The Dinner Party” tablosunda resmettiği anlatının devamı niteliğindedir. Eserlerinde canlı renkler kullanmaya, daha kalın, belirgin fırça darbeleriyle boyamaya ve günlük hayattan konular çizmeye devam etse de Grün, en çok afiş ve illüstrasyon alanındaki çalışmalarıyla ünlendi.

Édouard Manet, Masked Ball at the Opera

Édouard Manet, aristokrat bir aileden geliyordu ve bunun gibi partilere katılmak için pek çok fırsatı oldu. Bu esere resmettiği partide yer alan bazı arkadaşlarını da dahil etti ve tarihçiler onun muhtemelen sağdaki sarışın, sakallı figür olduğunu düşünüyor.

Manet bu tabloyu 1874 yılında Salon'a göndermiş ancak reddedilmiştir. Döneminde alışılmadık bir teknikle çizilen bu tabloda; kompozisyonun, figürleri kenarda kesilerek sahnenin uzayda devam ettiği izlenimi veren bir kadraj görürüz. Her ne olursa olsun, koleksiyoncu ve opera sanatçısı Jean Baptiste Faure bu tablonun ilk sahibiydi ve onun sayesinde bugün bu tabloyu hala yaşatıyoruz.

Adolph Menzel, The Dinner at the Ball 

Adolph Menzel realist bir sanatçı ve zamanının en başarılı Alman sanatçısıydı. Caspar David Friedrich ile birlikte 19. yüzyılın en önemli iki Alman ressamından biri olarak kabul edilir. Menzel, bu tablodaki gibi toplantılara sık sık konuk oluyordu. Güçlü bir gözlemciydi ve resimlerinde bu olaylarda izlediği insanların çok ilginç, eğlenceli portrelerini bıraktı. 

Jan Steen, The Garden Party

Jan Steen, Hollanda Altın Çağı'nda bir ressam ve 17. yüzyılın önde gelen tür sanatçılarından biriydi. Çalışmaları, özellikle 17. yüzyıl Hollanda yaşamının gerçekçi tasviri, canlı ve bol renk işlemesi, ayrıca psikolojik içgörüleriyle bilinir. Tasvirlerinden bazıları mizah ve coşku duygusu, ilginç durumlar ve gerçekten saf eğlence sergiliyor. Bunun bir kısmı ailesinin bir meyhaneye sahip olmasından kaynaklanıyor olabilir. Steen'in ana konusu günlük hayattı. Çok üretken bir ressamdı ve yapıtları arasında bakmanızı önerdiğim eserleri: The Egg Dance, The Merry Family, The Doctor’s Visit, Woman Counting Coins, Prayer Before a Meal...

 Thomas Couture, The Romans in their Decadence

Thomas Couture Fransız tarih ressamıydı. Kendi çalışmalarıyla ve aynı zamanda birkaç isim vermek gerekirse Édouard Manet, Henri Fantin-Latour ve William Morris Hunt gibi aydınların öğretmeni olmasıyla ünlendi.

Peder Severin Krøyer, Hip, Hip, Hurrah

Peder Severin Krøyer Norveç'te doğdu ama Danimarka Kraliyet Sanat Akademisi'nde çok başarılı bir öğrenci oldu Danimarka'da büyüdü. Birçok sanatçıyla tanıştığı ve çalıştığı Avrupa'yı epey gezdi.

Sonunda, hayat onu Skagen sanatçı topluluğunun kurucu üyesi olduğu Danimarka'ya geri götürdü. Skagen, Danimarka'nın en kuzeyindeki bir balıkçı köyüydü. Sanatçılar, özellikle akşamın "mavi saati" sırasında, denizle gökyüzünü harmanlayan olağandışı, yarı saydam ışık altında resim yapmak için orada toplanmaya başladılar.

Bu oldukça samimi ve doğal görünen tablo bir saatlik şenlik ve neşeyi resmederek, arkadaşlar ve meslektaşların öğleden sonra bir araya geldiklerinde yaşanabilecek eğlenceli zamanlara tanıklık ediyor. Oldukça spontan görünse de, resmin tamamlanması dört yıl sürdü.

 Pierre-Auguste Renoir, Luncheon of the Boating Party

Pierre-Auguste Renoir, Fransız ressam, ilk Empresyonist Serginin katılımcısıydı. Oldukça ünlü bu tablosu 1882'de Salon'da sergilendi ve burada üç eleştirmen tarafından serginin en iyi tablosu olarak dile getirildi.