Belki ben ağaçtım sonbaharda küsüp yapraklarını döken
Belki de bir yağmur damlasıydım, diğer damlalara karışarak daha da güçlenen kendi yolunu çizerek akıp giden
Belki ben ana kucağı, memleket bucağı...
Belki de o bucakta bir sandal; bir o yana bir bu yana savrulan
Dilden gelen bir katre söz, memeden akan bir damla süt.
Belki bir hiçim
Belki de bir piçim.
Mutfakta pişen aş, gözden dökülülen yaş, gönülden gönüle uzanan aşk
Belki kalem çizgisi, sayfalarca roman.
Belki zihinde tefekkür, zikirde tefekkül, dudaktaki hafif bir tebessüm
Belki başlangıç, belki sonsuzluk, sonsuz, son.
Yorum Bırakın